İnsanlık olarak kendimizi bildik bileli gökyüzünü merak ettik. Güneş’i, Ay’ı, yıldızları gözlemleyerek büyük keşiflere imza attık. Gökyüzüne duyduğumuz ilgi uçma tutkumuzla birleşince de tarihin en görkemli teknolojik yeniliklerinden biriyle tanıştık: Uçaklarla…
Havacılık, 1900’lerin başından itibaren savunma sanayiyle el ele gelişti. Özellikle 1. ve 2. Dünya Savaşı yıllarında devletler askeri havacılığa ciddi bütçeler aktarınca uçuş teknolojilerinde büyük ilerlemeler kaydedildi.
Ama dünyayı esas değiştiren ve insanlığı alabildiğine özgürleştiren, sivil havacılığın keşfedilmesi oldu. Hava taşıtlarının posta, kargo ve en nihayet insan taşımacılığında kullanılması zaman ve mekân algımızı kökten değiştirdi.
Öyle ki kuş olup kıtaları, okyanusları aştık ve aklımızın aldığı sınırların çok ötesine; Ay’a kadar ulaştık. Bugün Mars yüzeyini araştıran robotlarımız ve Güneş Sistemi dışında yaşam arayan uzay araçlarımız bile var.
İnsanlığın bu heyecan verici uçuş serüvenini tüm kilometre taşlarıyla sergileyen bir müzeyle tanışmak ister misiniz? Hazırsanız hep birlikte ABD’ye uzanalım ve Simithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi’nin zengin koleksiyonuyla tanışalım.
Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi
Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi, kendi alanında dünyanın en büyük ve en önemli koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.1976 yılında Washington DC’de hizmete açılan müze aslında 1800’lere uzanan köklü bir tarihe sahip.
Chantilly VA’da ikinci bir yerleşkesi daha bulunan Smithsonian, yılda 8 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Uzay ve havacılık alanında önemli bir eğitim ve araştırma merkezi olarak da görülen müzede Dünya ve Gezegen Araştırmaları Merkezi de bulunuyor.
1903 Wright Flyer
Wilbur ve Oliver Wright kardeşlerin havacılık tarihini başlatan devrimsel buluşu “1903 Wright Flyer” müze koleksiyonunun en ilgi çekici parçalarından biri. Dünyanın pek çok müzesinde replikası sergilenen buluşun orijinaliyle tanışmak ziyaretçiler için hayli heyecan verici. Müzenin bu bölümünde uçuş tarihinin ilklerini hatırlatan ve onurlandıran birçok önemli belge ve obje de sergileniyor.
Kolombiya Modülü
Neil Armstrong ve arkadaşlarının 1969 yılında gerçekleştirdikleri Ay seyahati uzay tarihinin en önemli başarılarından biriydi. Tarihi sefer boyunca Apollo 11 mürettebatının yaşam alanı olarak kullandığı Kolombiya modülü NASA sponsorluğunda ABD şehirlerinde sergilendikten sonra Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi’ne armağan edildi. Modül, Ay seferini gerçekleştiren uzay aracının Dünya’ya geri dönen tek parçası olma özelliği taşıyor.
Ay’a adım atan ilk insan olan Neil Armstrong’un uzay kıyafeti de müzede sergilenen objeler arasında.
1960’lı yılların popüler dizisi Star Trek (Uzay Yolu) için tasarlanan uzay gemisi maketi müzenin en ilgi çeken parçalarından biri.
2012’de Mars yüzeyine başarılı iniş yapan ve Kızıl Gezegen’le ilgili pek çok bilinmezi açığa çıkarak Cruiosty’nin maketi ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Eşsiz Uçak Koleksiyonu
Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi sayı ve çeşitlilik açısından dünyanın en büyük uçak koleksiyonuna sahip. Bu uçaklar arasında 1946 yılında ses hızını geçen ilk uçak olan Bell X-1 öne çıkıyor. Müzenin envanterinde savaş uçaklarının yanı sıra; sivil havacılık uçakları da yer alıyor. Müzede akrobasi uçaklarından posta uçaklarına, tarifeli sefer uçaklarından özel jetlere ve hatta helikopterlere kadar her tip ve boyutta uçakla karşılaşmak mümkün.
