Sezgin Gürsu ile 2020 yılının bir değerlendirmesi

Sezgin Gürsu ile 2020 yılının bir değerlendirmesi

2020 yılı Petrol Ofisi için “önce sağlık” diyerek geçti. İnsan sağlığını ön planda tutan çalışmalarıyla dikkat çeken Petrol Ofisi, 2020’yi kalıcı projelerle ve uzun vadeli hedeflerle kapattı. Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ile 2020’nin sektör için nasıl geçtiği üzerine uzun bir sohbet gerçekleştirdik ve Petrol Ofisi’nin bu dönemi nasıl başarılarla taçlandırdığından bahsettik.

2020 yılını geride bıraktık, önümüzde sürprizlerle dolu bir yıl var. 2020’nin ilk aylarında hızla yayılmasını endişeyle takip ettiğimiz ve Mart ayında ülkemizde de görülen Covid-19 salgınının etkileri elbette ki yılın en önemli gündem maddesi oldu. Peki sektörümüz açısından nasıl bir yıl oldu?

Yılın ilk üç ayında her şey normal işleyişinde gidiyordu, hiçbirimizin aklına böyle bir durum yaşanacağı gelmiyordu tabii ki. Normal bir seneye başladık. Ancak Nisan-Mayıs ayları boyunca satışlarda yüzde 40 düşüşler yaşadı sektör. Talepte ciddi bir daralma başladı. Hiçbirimiz hazırlıklı değildik. “Türkiye krizlere hazırdır, Türk yöneticiler krizleri iyi yönetir” gibi bir düşünce vardır ama bu öyle bir kriz değil. Bu çok farklı bir krizdi. Kimse böyle bir krize hazır değildi. Hepimiz yaşayarak öğrendik. Bir yandan kısıtlamalar, bir yandan talebin düşüşü, bir yandan emtia fiyatlardaki dalgalanmalar çok konuyu birden yönetmemizi gerektirdi. Mart-Nisan-Mayıs aylarında bakınca yüzde 40-45’lerde talep daralması yaşayınca, fabrikayı haftada 3 gün çalışır hale getirdik. Biz “önce sağlık” dedik. Fabrika veya saha fark etmez tüm çalışanlarımız için birinci önceliğimiz sağlıktı. Ayrıca, Selim Bey’in mesajıyla tüm organizasyonda bir güven ortamı yarattık. Covid-19 dolayısıyla işten çıkarma olmayacak, kadro azaltımına gidilmeyecek mesajı çok önemliydi. Bu, insanların kuruntuyu bırakıp işine odaklanmasını sağladı. Herkes ‘bu şartlar altında ne yapabilirim’ diye düşünmeye başladı.

Mayıs ayının sonlarına geldiğimizde, kısıtlamaların yavaş yavaş azaltılacağı, işlerin açılmaya başlayacağı beklentisiyle yeni adımlar atmak istedik. Çoğu firma yakıt dağıtmak, çeşitli yardımlarda bulunmak, maske-dezenfektan dağıtmak gibi pek çok şey yapıyordu ama biz kalplere dokunmak istedik. Çarkların yeniden dönmeye başlamasına nasıl yardımcı olabiliriz diye düşündük. Siftah çok önemli bir kavramdır dedik. Çok kısa zamanda tüm ekip olarak hazırlanarak bu projeyi hayata geçirdik. Haziran başında, bize çok önemli ödülleri de getiren Siftah projesini devreye aldık. Bu proje sayesinde 17 bin noktaya ulaştık. Bunlar madeni yağ değişimi yapan noktalar, tamirciler, özel servisler ve perakende noktalarıydı. Buralara siftah hediyesi olarak Maxima ve Maximus ürünlerimizi dağıttık.

Hem işlerin çok yavaşladığı dönemde, hem de aniden hızlanmaya başladığı dönemde şirketler bir anlamda sınavdan geçmiş oldu. Bu; durumlara ne kadar hazırlıklı olduğunuzu, ne kadar esnek olduğunuzu, uyum gücünüzün nasıl olduğunu gösteren bir sınavdı.

Diğer pek çok iş gibi madeni yağ işi de entegre yönetim gerektiren bir takım işi. Üretimden tedarik zincirine, satıştan pazarlamasına kadar bir takımın yaptığı iş. Bu anlamda iyi bir sınav verdik diye düşünüyorum. Yeniden işlerin açıldığı dönemde uyum sağlama bakımından da başarıya ulaştık. İlk dönemde iletişimi de çok ön planda tuttuk. Çalışanlarla olduğu kadar tedarikçilerimiz, müşterilerimiz ve bayilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarla iletişimi güçlü tuttuk. Hatta distribütörlerimizle öyle bir iletişim kurduk ki, eşlerine dahi psikolojik destek seansları düzenledik. Çok olumlu geri bildirimler aldık. Sonra siftah ile birlikte hakikaten pazara bir bereket geldi. Haziran’dan itibaren başka bir dönem açıldı. Yüzde 40 düşüşlerden sonra hiç beklemediğimiz bir şekilde pazarda talep patlaması diyebileceğimiz bir canlanma oldu. Arkadaşlar işlerin yavaşladığı dönemlerde ‘pazarda açıklayamadığımız bir durgunluk var’ derler, bu kez de açıklayamadığımız bir talep artışı yaşamaya başladık. Bunun en önemli sebebi insanların toplu taşıma yerine özel araçlarını tercih etmesiydi. Havayolu taşımacılığı yerine karayolu ile ulaşımın daha çok tercih edilmesiydi. Sanayi çarkları da hızla dönmeye başladı. Bundan sonra ise, 4 gün izin yapan arkadaşlarımız yaz ayları boyunca 7 gün ve 3 vardiya çalışmaya başladı. Gelen siparişleri karşılamakta zorlandığımız zamanlar oldu. Sektör açısından güzel bir gelişme, ancak arkadaşları biraz yordu bu tempo. Onlara tekrar teşekkür etmek istiyorum her fırsatta olduğu gibi. Bizler evlerimizde toplantılara girerken, çayımızı kahvemizi yudumlarken gerek fabrikada gerek sahada fiilen çalışmakta olan arkadaşlarımız büyük özveriyle çalıştı. Onların bu dönemde katkıları yadsınamaz.

Aslında her dönemde yeni bir şey öğrendik. Talebin artmaya başladığı dönemde fabrikayı duruştan nasıl bu kadar hızlı bir şekilde harekete geçirebileceğimizi gördük. Zorlayınca insanların neler yapabildiğini gördük. Eylül ayında, pandeminin göbeğinde Petrol Ofisi Madeni Yağlar olarak 3 rekor birden kırdık. Gurur duyduğumuz bir dönem oldu. Aylık üretim rekoru, aylık satış rekoru ve günlük üretim rekoru kırıldı. Bu arada vaka artışları yaşadık. İstanbul’da salgının daha da yayılması sonrasında fabrikada öyle günler oldu ki gres fabrikamızı tamamen kapatmak durumunda kaldık. Bekleyen siparişler 1 aylık üretimimizden fazla bir miktara ulaştı. Hatta müşterilerimize teslimatlarda ilk defa sıkıntı yaşadık. Ancak Türkiye’de herkesin bu dönemi hoşgörüyle, birbiriyle yardımlaşarak geçirdiğini gördük. Millet olarak yardımlaşmamız ve birbirimizi anlamamız çok değerliydi. Biz tedarikçilerimizi anladık, müşterilerimiz bizi anladı. Hep birlikte bu dönemin üstesinden geldik ve geliyoruz.

Fabrikada vakaları kontrol altına almak da çok önemliydi. Burada Petrol Ofisi’nin aldığı çok kritik bir karar vardı. Her hafta Pazartesi günü fabrikaya giren herkese PCR testi yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu “önce sağlık” düsturumuzun boş olmadığını gösteren bir uygulamaydı. Bu sayede vakaları ciddi şekilde kontrol altına aldık. Tespit ettiğimiz asemptomatik arkadaşları fabrikada çalıştırmadık ve böylelikle bulaşın önüne geçtik.

Çok ilginç bir seneydi, çok şey öğrendik. 25 yıldan uzun bir süredir bu sektördeyim, daha önce buna benzer bir durumla hiç karşılaşmadım. Böyle bir tecrübe hiçbirimizde yok. Döviz krizleri, talep krizleri yaşadık ama böyle bir kriz yaşamamıştık. Bunu da görmüş olduk. Yeni bir tecrübe edinmiş olduk.

 wx=

Yıl boyu yaşadığımız olumsuzlukları bir kenara bıraktığımızda, madeni yağlar pazarında PETDER verilerine göre 2019 yılı pazar liderliğine ulaştınız. 2020 yılı ikinci yarıdan itibaren güzel bir yıl oldu, 3 alanda rekor kırıldı. Madeni yağlar alanında başarılı kampanya ve projeler hayata geçirdiniz. Bu yıl Petrol Ofisi için madeni yağlar yılı oldu diyebilir miyiz?

Madeni yağlar yılı oldu demek yanlış olur. Ben son 3 yılı Petrol Ofisi’nin eski gücüne dönüşü, köklerinden gelen gücü yeniden sonuca dönüştürdüğü, gerçek performansını ve kapasitesini gösterdiği bir dönem olarak görüyorum. Ben 15 senedir bu şirketteyim. 2007 yılından itibaren çok farklı hissedarlarla da çalıştım ama son 3 yıldır –bunu çok inanarak ve her fırsatta söylüyorum– 15 yıldır görmediğim bir değişim yaşandı. Hem perakende tarafında, hem ticari yakıtlar tarafında şirketin her bölümünde önemli bir değişim yaşandı. Bizim de bu yükselen dönem içerisindeki başarılarda biraz payımız olduysa ne mutlu bize.

2019 yılı itibari ile Petrol Ofisi olarak madeni yağlar sektörünün tüm açılardan tartışmasız lideri olduk.

2020 yılı için de pazar liderliğiniz açıklandı. Bu konu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Elbette ki burada önemli olan yalnızca tonaj liderliği değil. Sektörü yönlendiren bir liderlik olması da çok önemli. Gerek yaptıklarımızla, pazarlama faaliyetlerimizle, şirket kültürümüzle, çalışanımıza verilen değer ile hep birlikte değerlendirildiğinde sektör lideri olmak çok önemli. Bunun yanında tabii ki tonaj liderliği de keyiflendirdi bizi. Önemli olan sektöre yön veren bir liderlik ve bu yönde ben çok iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Tonaj liderliğine bakacak olursak, böylesine güç koşullarda iki alanda liderliğin sürdürülmesi, hem de pazar payları geliştirilerek bunun gerçekleştirilmesi, bizler için özel anlam taşıyor. Pazar paylarımızı madeni yağ pazarında yüzde 29,1’e, madeni yağ ve kimyasallar pazarında ise yüzde 30.5’e çıkardık. Elde edilen bu başarı, Petrol Ofisi’nin her alandaki büyüklüğü ile birlikte, çalışma arkadaşlarımızdan paydaşlarımıza, distribütör ve bayilerimize kadar büyük bir ekibin, özverili çalışmasının eseri.

 wx=

Bu yılın Petrol Ofisi açısından en önemli gelişmelerinden biri de Chevron ile imzalanan iş birliği anlaşması. Bu anlaşmadan biraz bahsedebilir miyiz? Şu anda ne aşamadasınız?

Chevron Texaco dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Kendileriyle yaklaşık 1,5 yıllık uzun görüşmelerimiz oldu. Başka alternatiflerle de gidebilirlerdi, Türkiye’ye kendileri de gelebilirdi ama hakikaten bir buçuk yıl boyunca tabiri caizse peşimizi bırakmadılar. Sonunda baktığımızda, iki tarafa da fayda sağlayabilecek çok önemli bir anlaşmaya imza attık. Hele ki böyle bir yılda, bu ülkemiz için de çok önemli bir anlaşma. Bir dünya devinin Türkiye’ye yatırım yapması, Türkiye’ye gelmesi ve gelirken de Petrol Ofisi gibi bir şirketle bu işi yapıyor olması hepimizi gururlandırdı.

Bu uzun süreli bir anlaşma. Anlaşmadan ziyade net bir süresi olmayan bir evlilik diyebiliriz buna. Bizim onlarla denizcilik tarafında bir iş birliğimiz vardı. Biraz ondan da etkilenerek bu iş birliğini tüm sektörlere yaymaya karar verdiler. Bu anlaşma iki tarafa da fayda sağlayacak. Onların bu bölgeye yayılması Petrol Ofisi üzerinden olacak. Cazip gelen kısım ise bizim dağıtım ağımız, yetişmiş insan gücümüz ve bu konuda şimdiye kadar yaptıklarımız. 1.850’ye yakın istasyonumuz, 30’un üzerinde distribütör ile ulaştığımız yaklaşık 20 bin nokta, yaklaşık bin kurumsal müşterimiz ile en büyük dağıtım ağına sahibiz. Bu dağıtım kanalını ve yetişmiş insan gücümüzü kullanmak onlar için bir fırsat. Bizim için de bu anlaşma bir teknoloji transferi aslında; onların know-how’ından, ürün portföyünden ve global tecrübelerinden yararlanmak hem çalışanlarımız ve teknolojimiz için hem de şirket için çok faydalı olacak.

Bu anlaşmayı pandeminin ortasında, Ağustos ayında e-imza ile imzaladık. İlk partiyi de ithal edip satışa başladık. Şu an projenin ilk aşamasındayız. Texaco ürünlerinin lansmanını bu yılın içinde yapmayı planlıyoruz. İki markayı yöneteceğiz. Hem distribütör tarafında hem de bizim tarafta iki ayrı organizasyonla yürüteceğiz. Bu tabii ki Petrol Ofisi markasının hedeflerinden hiçbir taviz vermeden yapacağımız bir iş olacak.

Yaklaşık 8-9 yıl önce yüzde 9’larda olan binek araç yağı pazar payımız şu anda yüzde 20’lerde. Global rakiplerimizin olduğu bu kadar oturmuş bir pazarda çok büyük bir kazanım. Bu hedeflerimizden şaşmayacağız ama bunun yanında bazı özel bölümlerde onların uzman olduğu ürünleri, örneğin rüzgâr türbini yağları gibi, bazı özel gaz motoru yağları gibi ürünleri müşterilerimize sunacağız. Texaco'nun ana ürün hattını da ayrı bir kanaldan ayrı bir organizasyonla, Petrol Ofisi ile çakıştırmadan piyasaya sunacağız.

Texaco ürünlerinin üretimi önümüzdeki dönemde Türkiye’de gerçekleşecek. Bu anlamda Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi POTEM çok önemli bir merkez. POTEM’in ürün geliştirme ve analiz konusundaki uzmanlığı, hem Chevron Texaco’nun ve diğer şirketlerin hem de tüketicinin Petrol Ofisi’ne duyduğu güveni artırıyor mu?

POTEM bizim gurur kaynağımız. Sadece Türkiye’nin değil, yakın coğrafyanın en gelişmiş laboratuvarı POTEM. Gerek teknolojik donanımı gerek yetişmiş insan gücü açısından Türkiye için bir gurur kaynağı. Texaco ürünlerinin yaklaşık yüzde 85’ini Türkiye’de üreteceğiz. Bir kısım küçük tonajlı özel ürünleri ithal edebiliriz ama büyük kısmının üretimi Türkiye’de gerçekleşecek. Denizcilik sektöründeki iş birliğimizden de Chevron’un çok iyi bildiği bir araştırma laboratuvarı POTEM. Oradaki teçhizatı, insan gücünü ve bilgi birikimimizi çok iyi biliyorlar. Bunun da tabii ki bu imzada büyük payı oldu.

POTEM birçok alanda hakem laboratuvar olarak kullanılıyor. Bu sektörde ekipman, kullanılan teknolojiler, kalite standartları açısından Türkiye’deki en gelişmiş laboratuvar. POTEM’de 150’nin üzerinde test cihazı var, yıllarca yapılan yatırımlarla buralara gelindi. 85 tane akredite test metodumuz var. Bunların her biri uzun denetimler sonucu verilen onaylarla alındı. Her türlü ulusal ve uluslararası kalite standardı denetiminden geçmiş ve onay almış bir laboratuvar. Burayı gururla kullanıyoruz. Hem kamu kuruluşları hem birçok özel sektör kuruluşu POTEM’i bir hakem laboratuvar olarak görüyor ve testlerini gerçekleştirerek sonuçları kullanabiliyor. Burayı daha da büyütmeye devam edeceğiz.

POTEM tabii ki Chevron için de büyük bir avantaj. Hem kalite kontrolü açısından hem de formüllerin burada hazırlanması, geliştirilmesi açısından büyük bir avantaj. Tabii ki POTEM’de otomotiv sanayi ile birlikte geliştirdiğimiz ürünlerin yanında ayrıca bizim terzi işi dediğimiz ürünler de var. Özel uygulamalara yönelik ürün geliştirme çalışmaları var. Uluslararası otomotiv üreticileri veya katık üreticileri ile uluslararası standartlarda geliştirdiğimiz ve testlerini yaptığımız motor yağları ve özel ürünler de var.

POTEM demişken fabrikamızda bir yenilenme projemiz var, ondan da biraz bahsetmek isterim. Son yıllardaki tonaj artışları ile birlikte fabrikadaki üretim kapasitemiz satışın hızına yetişmekte zorlanıyor. Birkaç hattımızda 7 gün 3 vardiya çalışmamıza rağmen artık sınıra geldik. 3 yıllık bir yatırım planı oluşturduk. Bu yıldan itibaren hem fabrikanın tüm dizaynını değiştirecek hem de yeni bir depolama alanı yaratacak, üretim tesisi ile ilgili yeni teknolojilere bir takım yatırımlar yapacağımız bir projeye başlıyoruz. Bu, ileriye dönük olarak hissedarımızın da Petrol Ofisi’ne ne kadar güvenle baktığının bir göstergesi.

 wx=

Pandemi döneminde hayata geçirdiğiniz kampanyalarınızla pek çok kesimden takdir topladınız ve ödüller aldınız. Bunlardan bahsedebilir misiniz?

Tüketicinin gözünde Petrol Ofisi dendiğinde ilk akla gelen şey güven. Yapılan tüm araştırmalar bunu gösteriyor. Öncelikle tüketici Petrol Ofisi markasına güveniyor. Madeni yağlarda müşterilerimizin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını çok iyi anlayıp esnek hizmetler sunabiliyoruz. Birçok müşterimizden de bu yönde geri bildirim alıyoruz. Rekabette öne çıkan bir yanımız da bu.

Bu sene en gurur duyduğumuz proje Siftah projesi oldu. Bu proje Felis Ödülü’ne layık görüldü. Sektörde pazarlama camiasında çok başarılı bir proje oldu.

İşlerin daraldığı Nisan-Mayıs döneminde, evden çok çıkamadığımız, mecburi olmayan üretimlerin yavaşladığı bu dönemde müşterinin en çok neye ihtiyacı var diye düşündük ve çevrimiçi eğitimlere başladık. Sektörde bu eğitimlere ilk başlayan biz olduk. Madeni yağ teknik eğitimleriyle 50’den fazla kurumsal müşterimiz ile yaklaşık 1.200 kişiye ulaştık. Hiç aklımıza gelmeyen sektörlerden talep geldi. Çok olumlu geri bildirimler aldık. Eğitimlerimize devam ediyoruz. Bundan sonraki normalimiz de belki eski normal gibi olmayacak, yüz yüze eğitimlerin yerini büyük oranda çevrimiçi eğitimler alacak. Biz de tamamen hazırlanıp bu eğitimlere en iyi şekilde devam edeceğiz.

Selim Yuhay ile Maximus Kabin projemiz de devam ediyor. Pandemi döneminde kendisi bizim Maximus adam dediğimiz bireysel kamyon sürücüsüne ulaşarak onların dertlerini dinledi, onlarla sohbet etti. En azından psikolojik olarak çok önemli bir destek vermiş oldu.

İş ortaklarımızla birlikte projelerimiz oldu. Otomotiv tarafında Kia ve Mitsubishi ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalar vardı. Çok güzel geri bildirimler aldık. Bunlara devam ediyoruz. Ancak elbette ki sahaya çıktığımız günleri özlüyoruz.

Pandemi döneminde İTÜ Çekirdek ile iş birliği içinde çok güzel projelere de destek vermektesiniz. Bu projeler arasında neler var?

Pandeminin başında sektördeki tüm firmalar bir şeyler yapmaya çalıştı, farklı destekler verildi. Selim Bey’in çok güzel bir fikri vardı, kalıcı bir şeyler yapmalıyız dedi. İTÜ Çekirdek’teki projeler bu dönemde tam zamanında karşımıza çıktı, Petrol Ofisi’ne kalıcı bir şeyler yapmak için çok önemli bir fırsat getirdi. 250’ye yakın proje başvurusu vardı, her biri birbirinden değerli projelerdi. Selim Bey’in ve yönetimden arkadaşların katılımıyla oluşan jüri bu projeler arasından 11 tanesini seçti. Bunlar gerçekten çok ilgi çekici, çok etkileyici projeler. Pandemiye karşı geliştirilen bu 11 projeye destek olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu bize gurur ve keyif verdi.

Son olarak, 2021 yılı için öngörülerinizi ve hedeflerinizi paylaşır mısınız?

Belki de “2021 öngörülemezliği” dememiz gerekiyor. Zira dalgalı ve öngörülemez bir sene olacağını düşünüyorum. 2020’de krizden çok şey öğrendik; esnekliği, çevikliği, hızlı hareket etmeyi öğrendik. Hem talep, hem arz, hem kurlar, hem de üretim açısından dalgalı bir sene bizi bekliyor.

Pandeminin neyi nasıl etkileyeceğini gerçekten bilemiyoruz. Madeni yağların ana ham maddesi olan baz yağlarda da bir arz sorunu var. Havacılık faaliyetlerindeki azalmaya paralel Jet yakıtında tüketim düştüğü zaman rafinerilerde baz yağ üretimi de azalıyor. Madeni yağ tüketimi fena gitmiyor ancak tüm dünyada baz yağlarda yaşanan bu arz sıkıntısı, madeni yağ üretimine de olumsuz yansıyor. Bu nedenle 2021’de tedarik güvenliği bizim için ön planda. Biz bağlantılarımızı kurduk. Ancak arz-talep dengesizliği dolayısıyla fiyatlarda da dalgalanma olabilir. Talepte farklı sektörlerde dalgalanmalar görülebilir. Sektörün 2021’i yüzde 2-3 gibi daha küçük bir büyüme oranı ile tamamlayacağını düşünüyoruz.

Bizim için öncelikler bunlara uyum sağlamak, mevcut şartlarda elimizden gelenin en iyisini yapmak, Texaco ürünlerinin lansmanını yapmak, fabrikada yatırımımıza başlamak ve tamamlamak ve elbette ki tüm bunları yaparken insan sağlığını her şeyin üzerinde tutmaktır.

1.03.2021 17:04:00

Röportaj - Son Eklenen Haberler

 “Sürdürülebilirlik Faaliyetleri, Dünyayla Rekabet ve Ticari Başarı için Olmazsa Olmaz”

“Sürdürülebilirlik Faaliyetleri, Dünyayla Rekabet ve Ticari Başarı için Olmazsa Olmaz”

29 Aralık 2023’te Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı ile AB pazarında dış ticaret açısından ...

14.03.2024 14:40:00
Motorsporlarında Bir Yetenek Yükseliyor: Kupa Canavarı Poyraz, Dünya Şampiyonluğuna İlerliyor

Motorsporlarında Bir Yetenek Yükseliyor: Kupa Canavarı Poyraz, Dünya Şampiyonluğuna İlerliyor

3 yaşında 2 tekerlekli bisiklet sürmeye, 5 yaşında motosiklet sporuna başladı. Başarısı Türkiye’ye sığmayınca Balkan ve Avrupa Şampiyonalarında peş peşe kupa ...

19.01.2024 09:30:00
TAYRAŞ Cari Açığa Katkısı ve Yarattığı Vergi Hacmiyle Ülke Ekonomisine Fayda Sağlıyor

TAYRAŞ Cari Açığa Katkısı ve Yarattığı Vergi Hacmiyle Ülke Ekonomisine Fayda Sağlıyor

Türkiye’nin hidro-işlem teknolojisiyle kullanılmış madeni yağlardan yüksek kalitede ve düşük karbon ayak izli baz yağ üreten ilk ve tek tesisi olan ...

17.01.2024 09:40:00
Nynas Yenilikçi Ürünleriyle Karbonsuz Geleceğe Şimdiden Hazır

Nynas Yenilikçi Ürünleriyle Karbonsuz Geleceğe Şimdiden Hazır

Avrupa Birliği, 11 Aralık 2019’da açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılında ilk karbon nötr kıta olmayı hedefliyor. Bu hedef; Avrupa Birliği ...

15.01.2024 15:30:00
Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu: Bizim Kültürümüz Sürdürülebilir Yaşam Kültürüdür

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu: Bizim Kültürümüz Sürdürülebilir Yaşam Kültürüdür

  Bu yıl, Cumhuriyetimizin 100. yılıyla birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi’nin de 250. yılını kutluyoruz. 1773’te Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ...

31.10.2023 09:30:00
Tecnofluid, Elektrikli Araçlarla Büyüyen Antifriz Pazarında İddialı

Tecnofluid, Elektrikli Araçlarla Büyüyen Antifriz Pazarında İddialı

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla otomotiv sektörünün ihtiyaç duyduğu tamamlayıcı ürün ve hizmetlerin yapısı büyük değişikliğe ...

31.10.2023 09:15:00
Nynas Türkiye Genel Müdürü Güney Devrim İldiri: Sürdülebilir Topluma Geçişle Naftenik Yağların Önemi ve Pazar Payı Artacak

Nynas Türkiye Genel Müdürü Güney Devrim İldiri: Sürdülebilir Topluma Geçişle Naftenik Yağların Önemi ve Pazar Payı Artacak

Dünyanın önde gelen naftenik yağ üreticilerinden Nynas, başta trafo yağları olmak üzere; lastik, madeni yağ ve gres üretiminde de kullanılan naftenik ...

8.09.2023 15:30:00
M Oil, Valvoline İş Birliğiyle Gücüne Güç Kattı

M Oil, Valvoline İş Birliğiyle Gücüne Güç Kattı

GüzelEnerji çatısı altında faaliyet gösteren M Oil Madeni Yağlar, üretim gücü ve Türkiye’nin her noktasına ulaşan satış ve pazarlama ...

8.09.2023 09:30:00
Havacılık Yağlarında Yeniliklerin Öncüsü: NYCO

Havacılık Yağlarında Yeniliklerin Öncüsü: NYCO

Avrupa’nın en önemli havacılık yağı üreticilerinden biri olan NYCO, askeri ve sivil havacılık alanında uçak üreticilerine geniş bir ürün ...

12.06.2023 15:30:00
Vario Grease, Kaldığı Yerden Üretime Devam Ediyor

Vario Grease, Kaldığı Yerden Üretime Devam Ediyor

Binlerce yurttaşımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerinin ekonomik maliyeti de oldukça ağır oldu. 11 ilimizi etkileyen ve ülkemizi yasa boğan büyük ...

9.05.2023 15:30:00