19.7 C
İstanbul
21/09/2024
Türkiye'den

Mali mevzuatta güncel gelişmeler

7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile düzenlemeler yapılmıştır.

2/4/2021 tarihinde TBMM’ye sunulan Kanun teklifi, 15/4/2021 tarihinde TBMM `de 7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, olarak kabul edilmiştir. 7316 sayılı 22.4.2021 tarih ve 31462 sayılı Resmi Gazete`de yayınlanmıştır.

Kanun ile yapılması öngörülen düzenlemelerden bazıları özetle aşağıda yer almaktadır.

  • Kurumlar vergisi oranının 2021 yılı kurum kazançları için %25, 2022 yılı kurum kazançları için ise %23 oranında uygulanması,
  • ÖTV Kanuna ekli (III) sayılı liste kapsamındaki İçecek ve Tütün Mamullerinde ÖTV’nin komisyoncuya veya konsinye işletmelere teslim anda vergi doğuran olayın gerçekleşmesine yönelik düzenleme,
  • Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda sayılan menkul malların ve gayrimenkullerin satış işlemlerinde değişiklik yapılması,
  • 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 83’üncü maddesinin dördüncü fıkrası değiştirilmiştir. Buna göre; yatırım hizmetleri ve faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü emanet ve alacak, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem veya herhangi bir şekilde verdiği yazılı talimat tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil edilmemesi hâlinde YTM’ye emaneten devredilir.
  • 23/2/2017 tarihli ve 6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki geçici 3. madde eklenmiştir. Buna göre; Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan tarımsal kredi alacaklarından 31/12/2020 tarihi itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan borçlular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar kooperatife başvuruda bulunulması halinde kredi borçlarının yapılandırılmasına, imkan tanınmaktadır.
  • Geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında dikkate alınan 3 aylık dönemin 12 aya çıkarılması,
  • Öncelikle yiyecek ve içecek sektörü olmak üzere aşağıda yer alan sektörlerde çalışanlara destek verilmesi amacıyla yiyecek ve içecek sektöründe çalışıp Nisan ve Mayıs aylarında aylıksız izne ayrılanlara 1.500 TL ödeme yapılması, amaçlanmaktadır.
  • 56 kodunda faaliyet gösteren yeme-içme işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodlarında faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi mevcut olan işçilere 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarında 4857 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesi kapsamında ücretsiz izin verilmesi halinde bu işçilere günlük 50 TL, aylık 1.500 TL nakdi ücret desteği verilecektir.
  • 56 kodunda faaliyet gösteren yeme-içme işyerleri ile 61.90.05, 85.51.03, 93.11.01, 93.12.07, 93.13.01, 93.19.05, 93.21.01, 93.29.02, 93.29.03, 96.02.01, 96.04.01, 96.04.02 veya 96.04.03 kodlarında faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 yılı Mart ayında SGK’ ya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile bildirilen sigortalılar için, 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarında prime esas kazanç alt sınır üzerinden (3.577,50 TL) hesaplanacak sigorta primlerinin işçi ve işveren hisselerinin tamamı işsizlik fonundan karşılanacaktır. Bu destekten yararlanılan sigortalılar için, diğer teşvik, destek ve indirimlerden yararlanılamayacaktır.
  • İş kazasının olduğu, meslek hastalığı halinde iş göremezlik halinin başladığı tarihten önceki son 12 aylık sürenin içindeki son 3 ay içinde, analık ve hastalık hallerinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki 12 ay içinde SSK’ya bildirilen prime esas kazançların, bildirilen gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak tutara göre ödenek verilecektir. Analık ve hastalık halinde iş göremezliğin başladığı bir yıl içerisinde 180 günden az kısa vadeli sigorta prim günü olan sigortalılara iş göremezlik başladığı tarihteki asgari ücretin 2 katından fazla ödenek verilmeyecektir.
  • Geriye yönelik teşvik, destek ve indirimlerden yararlanma uygulaması kaldırılmıştır.

 

Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması

2004 yılında yürürlükten kaldırılan “finansman gider kısıtlaması” 2012’de 1.1.2013 itibariyle yürürlüğe girmek üzere Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanununa eklendi. Ancak, 2013’de yürürlüğe giren kısıtlama, 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına kadar uygulanamamıştı. 3490 sayılı Kararla 1.1.2021’den sonra başlayan dönem kazançlarına uygulanmak üzere; kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, öz kaynakları aşan kısımla sınırlı olmak üzere ve işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurlarının %10’u oranındaki kısmın, kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği belirlenmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmının kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.

“Bilanço esasında defter tutan” gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri kısıtlamaya tabi olup; “mevduat ve yatırım bankaları, sigorta şirketleri, bireysel emeklilik şirketleri, sermaye piyasası faaliyetiyle iştigal eden şirketler, kalkınma ve yatırım bankaları, finansal holding şirketleri, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri” kapsam dışındadır.

2021 yılında “finansman gider kısıtlaması” ile ilgili açıklamaları içeren Tebliğ taslağı görüşe açılmış olup, yakın tarihte yayınlanması beklenmektedir. Finansman gider kısıtlaması ana başlıklar itibari ile aşağıda yer almaktadır.

  • Öz kaynaklarından fazla yabancı kaynak kullananlarda, öz kaynaklarını aşan yabancı kaynakla ilgili “faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları” toplamının yatırım maliyetine eklenenler hariç olmak üzere, %10’u gider kabul edilmeyecektir.
  • Her bir geçici vergi dönemi sonunda Vergi Usul Kanunu (“VUK”) bilançosundaki öz kaynaklar ile yabancı kaynak tutarları karşılaştırılacaktır.
  • Yabancı kaynakların hangi yılda sağlandığı veya kredi sözleşmesinin hangi yıl akdedildiğine bakılmayacak, mahiyet ve tutar itibarıyla 1.1.2021’den sonra kesinleşen finansman giderleri kısıtlamaya tabi olacaktır.
  • Yabancı kaynağın hangi yılda kullanıldığına bakılmaksızın, yabancı kaynak kullanımından doğan kur farkı giderleri 2021 yılı kazancının tespiti de dahil olmak üzere döviz kurlarındaki değişim dikkate alınarak hesaplanan gerçek tutarları ile gider indirimi kısıtlamasına konu edilecektir.
  • Finansman gider kısıtlamasına tabi gider ve maliyet, bir yabancı kaynak kullanımı ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı doğmuş olan (yabancı kaynağın işletmede kullanım süresine bağlı olarak ödenen vergiler dahil) finansman giderleri kısıtlamaya tabi olacaktır. Ancak herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmayan (teminat mektubu komisyonları, damga vergisi, banka havale ücretleri, erken / peşin ödeme iskontoları, tahvil ihracına ilişkin baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi), giderler kısıtlama kapsamı dışında bulunmaktadır.
  • Vergi uygulamalarında gider kabul edilmeyen ödemeler; örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı veya binek otomobillerde gider kısıtlaması gibi finansman giderleri kısıtlaması hesabında dikkate alınmayacaktır.
  • Kısıtlama 2021 yılı 1. Geçici Vergi Dönemi ile uygulamaya başlayacak olup, dolayısıyla, özel hesap dönemi kullanmakta olan ve bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 2020 yılı içinde başlayıp 2021 yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaklardır. Bu mükellefler, 2021 yılı içinde başlayıp 2022 yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde şartların oluşması halinde finansman gider kısıtlaması uygulamaya başlayacaklardır.
  • Gider kısıtlamasında finansman gelir ve giderleri birbiri ile netleştirilemeyecek, faiz geliri faiz giderinden indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
  • Adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığından, kazançları dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz konusu değildir. Bu nedenle, adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetten doğan kâr veya zarar, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmektedir.

Benzer Haberler

Makine mühendisliği öğrencilerinin gözünden yağlar ve yağlama

PETDER 25. yılını kutluyor

Lubricant World

MAN, Shell ile birlikte geliştirdiği Orijinal Yağların tanıtımını yaptı

Lubricant World