1870’li yıllarda ABD’de yaşayan Brooklyn tarafından yaraların iyileşmesine katkı sağladığı fark edilen beyaz mineral yağlar, o günden bu yana kozmetik, gıda, ilaç gibi çok farklı sektörlerde ullanılıyor…
Petrol ve petrol türevlerinin tıp, eczacılık ve kozmetik gibi alanlarda kullanımı çok eski tarihlere kadar uzanmaktadır. Örneğin Azerbaycan’da elde edilen yazılı kaynaklara göre XI. yüzyılda Naftalan bölgesinde kuyulardan neft (ham petrol) çıkarılarak yöreye gelen kervanlar vasıtası ile ticaretinin yapıldığından söz edilmektedir. Yine XIII. yüzyılda bölgeden geçen ünlü seyyah Marco Polo yazılarında bu bölgeden bahsetmiş ve çıkarılan petrolün özellikle tıp ve eczacılıkta kullanıldığından bahsetmiştir. Günümüzde Azerbaycan’ın bu bölgesi neft banyoları ile ünlü olup alternatif tıp meraklılarının uğrak yeri haline geldi.
Daha yakın zamanlarda ise örnek olarak karşımıza cilt bakım ürünlerinin vazgeçilmez hammaddesi olan vazelinin kullanıma başlaması göze çarpıyor. 1870’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Cheesebrough Brooklyn, petrol kuyularında sıklıkla görülen ve boruları tıkayarak kullanılmaz hale getiren yapışkan maddenin ciltteki yaraları iyileştirdiğini fark ederek elde ettiği ürünü satmaya başlamış. Bu olay, bugün pek çok kozmetik ve cilt bakım ürününde kullanılan vazelinin doğmasını sağladı.
Bu örneklerde de görüldüğü üzere petrol, araçlarımızda kullanılan yakıt ve yağları elde etmenin yanı sıra pek çok sağlık ve kozmetik ürünü, insan sağlığını doğrudan veya dolaylı etkileyen kimyasal hammaddenin üretiminde ana veya yardımcı malzeme olarak kullanılıyor. Ham petrolün rafinasyonu ile elde edilen ve günlük yaşantımızda karşılaştığımız pek çok eşyanın üretiminde kullanılan ürünlerin en önemlilerinden biri de beyaz mineral yağlardır. Peki beyaz mineral yağ nedir?
Beyaz mineral yağ, ham petrolün rafinasyonu sonucu ortaya çıkan hafif fraksiyonların çeşitli yöntemlerle saflaştırılması ile elde edilen ve doymuş hidrokarbonlardan oluşan renksiz, şeffaf, tatsız, yağlı ve floresan olmayan bir hidrokarbon karışımıdır. Saflaştırma yöntemi olarak sülfürik asitle muamele veya hidrojenasyon yöntemleri uygulanabilir. Bu yöntemlerle fraksiyondaki aromatik bileşikler, aromatik aminler, doymamış hidrokarbonlar ve sülfür bileşikleri yapıdan uzaklaştırılmış olur. Beyaz mineral yağlar, su ve alkolde çözünmez ancak eter, kloroform ve benzen gibi pek çok organik çözücüde rahatlıkla çözünebiliyor. Görünüşünün renksiz ve şeffaf olması dolayısıyla beyaz mineral yağ olarak adlandırılan ancak parafin ya da likit parafin olarak da sıklıkla adlandırılıyor. Kimyasal özelliklerine göre teknik ya da ‘pharma grade’ olarak sınıflandırılıyor.
Kozmetik ve ilaç sektörünün de vazgeçilmezi arasında
Beyaz mineral yağlar, kozmetik, ilaç, gıda ve plastik sanayi olmak üzere birçok alanda kullanılıyor. Genel olarak, kozmetik sektöründe başta bebek yağı olmak üzere krem ve losyon formülasyonlarında, bronzlaşma ürünlerinde, güneş koruyucu kremlerde, makyaj malzemelerinde, makyaj temizleyici ürünlerde, tüy dökücülerde ve banyo yağlarında ana veya yardımcı malzeme olarak kullanılıyor. İlaç sektöründe ise laksatif ürünlerin imalatı başta olmak üzere, merhem ve olmak üzere, merhem ve pomat formülasyonlarıile jelatin kapsüllerinin yağlanması için beyaz mineral yağlar kullanılmaktadır. Veteriner ilaç uygulamalarında ise beyaz mineral yağ hayvan aşısı üretiminde kullanılmaktadır.
Kozmetik ve ilaç sektöründe kullanılan beyaz mineral yağların yüksek saflıkta olması (pharma grade) ve insan sağlığına zararlı hiçbir bileşen içermemesi gerekmektedir. Bu ürünlerde kullanılan hammaddeler USP/NF, Ph. Eur gibi farmakopilere ve yerel ve uluslararası kozmetik yönetmeliklerine uygun olmalıdır. Nihayetinde kullanılan ürün doğrudan veya dolaylı olarak insan vücuduna girmektedir. Bu noktada beyaz mineral yağlar kimyasal olarak aktif grup içermediği için insan vücudunda çok fazla kalıcı olamazlar ve kısa süre içerisinde vücuttan atılmış olurlar. Gıda Sanayinde de beyaz mineral yağlar oldukça sık kullanılmaktadır. Başta gıda ve içecek üreticilerinde kullanılan yağlayıcıların üretimi olmak üzere değişik gıda uygulamalarında beyaz mineral yağlar tercih edilmektedir. Özellikle gıda üretim tesislerinde kullanılan yağlayıcının üretilen gıda ürününe teması söz konusu ise ortaya çıkabilecek sağlık riskini en aza indirmek için beyaz mineral yağ kullanılarak üretilen gresler, hidrolik sistem yağları, dişli yağları ve kompresör yağları gibi yağlayıcılar kullanılmaktadır. Kullanılan yağlayıcıların bir bütün olarak gıdaya uyumlu olması ve hiçbir şekilde insan sağlığını olumsuz olarak etkilememesi gerekmektedir. Bu alanda kullanılan ürünler sıkı bir şekilde takip edilerek gerekli koşulları ve sertifikaları taşıması sağlanmaktadır. Beyaz Mineral yağların kullanıldığı bir diğer alanda plastik ve elastomer sanayi olarak göze çarpmaktadır. Termoplastik kauçuk üretiminde proses yağı olarak, PVC üretiminde dış kaydırıcı, polistren üretiminde iç kaydırıcı veya katalizör taşıyıcı olarak beyaz mineral yağlar kullanılmaktadır. Bütün bu kullanımlara ilave olarak beyaz mineral yağlar günlük hayatta karşımıza çıkan ancak pek fark etmediğimiz parlatıcı ürünler, cilalar, ahşap parlatıcılar, ev temizlik ürünleri, kandil yağı, yapıştırıcılar, oyuncaklar gibi malzemelerin de yapısına girebilmektedir. Gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara göre bu alanlara yenilerini eklemek mümkün görünmekte. Görüldüğü üzere bir kuyuda ham petrol olarak başlayan beyaz mineral yağların macerası kimi zaman dev bir sanayi tesisinde katalizör taşıyıcı olarak, kimi zaman güneşten korunmak isteyen birinin teninde kimi zamanda bir çocuğun elinde oynadığı oyuncak olarak son bulmaktadır. Belki de çevremize daha dikkatli baktığımızda kullandığımız eşyalardan birinin içinde de rastlayabiliriz.