Yüksek kaliteli gres üretimindeki uzmanlığıyla müşterilerinin spesifik ihtiyaçlarını karşılayan çözümler sunan Vario Grease, 5. yaşını gururla kutluyor. Güçlü referansları ve küresel firmalarla kurduğu iş birlikleriyle sektörün güvenilir firmaları arasında yer alan şirket, NLGI ve ELGI üyelikleriyle de kurumsal gelişim yolunda hızla ilerliyor.
Kurulduğu günden bu yana üretim kapasitesini ve ihracat hacmini artıran Vario Grease, üstün teknolojili makine ve cihazlarla donatılan laboratuvar altyapısı ve Ar-Ge çalışmalarıyla fark yaratıyor. Karşılaştığı tüm stres testlerinden ekip ruhuyla güçlenerek çıkan şirket stratejik hedeflerine güvenle ilerliyor.
2025’te 3 önemli uluslararası fuar organizasyonuna katılacak olan Vario Grease, yeni iş fırsatları yakalayarak yurt içi ve yurt dışı pazarlarda bağlantılarını güçlendirmeye ve geliştirmeye hazır. Vario Grease Genel Müdürü Tayfun Yılmaz’la bir araya gelerek şirketinin 5 yılda kaydettiği başarıları ve gelecek hedeflerini konuştuk.
Bize Vario Grease’in genel profilinden bahseder misiniz?
Vario Grease, yüksek kaliteli gres üretiminde uzmanlaşan ve özellikle endüstriyel alanda özel formülasyonlar geliştiren bir şirkettir. Her bir müşteri için özel çözümler sunarak, spesifik ihtiyaçlara yönelik gresler tasarlıyoruz. Özellikle zorlu çalışma koşullarına dayanıklı; yüksek sıcaklık, basınç ve suya karşı dirençli gresler konusunda uzmanlaştık. Bunun dışında, gıda sektörüne uygun, hijyenik ve çevre dostu ürünler de geliştiriyoruz. Vario Grease olarak, müşterilerimize sadece kaliteli ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürekli Ar-Ge çalışmalarıyla endüstri standartlarının da önünde performans sergileyen ürünler geliştiriyoruz.
Fason üretim konusunda da esnek çözümler üreterek, her türlü özel ihtiyaç ve taleple uyumlu üretim yapabiliyoruz. Bu sayede, müşterilerimizin her biri için ideal gres çözümünü, kısa sürede ve yüksek kaliteyle sunabiliyoruz. Vario Grease, sektördeki güçlü referansları ve büyük markalarla kurduğu iş birlikleriyle tanınan bir firma. Bu markalarla gerçekleştirdiğimiz fason üretim anlaşmaları, yalnızca sürdürülebilir kalite anlayışımızın değil, aynı zamanda güvenilirliğimizin de bir göstergesi. Endüstriyel ve otomotiv sektörlerinin küresel liderleriyle iş birliklerimiz var. Bu iş birlikleri, firmamızın teknik bilgi birikimiyle beraber esneklik ve zamanında teslimat konularındaki yetkinliğini de ortaya koyuyor.
Büyük markalarla çalışmak, yüksek standartlara uygun üretim yapabilme kapasitemizi geliştiriyor. Her bir proje, müşteri ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayacak şekilde özelleştirilmiş çözümler sunarak gerçekleştiriliyor. Firmamızın sektördeki bu güçlü konumunun, büyük markaların tercihi olmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Fason üretim alanındaki tecrübemiz, kalite kontrol süreçlerimiz ve inovatif yaklaşımımız sayesinde, uzun süreli ve başarılı iş birlikleri sürdürüyoruz.
Vario Grease’in kendi faaliyet alanında kurumsal referansları var mı?
Vario Grease olarak National Lubricating Grease Institute (NLGI) ve European Lubricating Grease Institute (ELGI) üyeliklerimiz bulunuyor. Bu üyelikleri, şirketimizin uluslararası alandaki etkinliğini ve sektördeki yerini pekiştiren önemli referanslar olarak görüyoruz. NLGI ve ELGI üyeliklerimiz, yağ ve gres endüstrisinde en üstün kalite standartlarına uygunluk sağlamak ve yenilikçi çözümler geliştirmek adına şirketimize değerli bir platform sunmaktadır. NLGI ve ELGI, dünya çapındaki sektör profesyonelleriyle bilgi paylaşımını teşvik eden ve endüstri trendlerine yön veren kurumlar. Bu topluluklarla etkileşimde olmamız, uluslararası pazarda rekabet gücümüzü artırırken vizyonumuzu genişletmemize katkı sağlıyor. Bu sayede global gelişmeleri yakından takip ederek, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sürekli olarak iyileştiriyoruz.
Vario Grease 5. yılını kutluyor. 5 yılda kaydettiğiniz gelişimi ve ulaştığınız başarıları nasıl değerlendirirsiniz?
Kuruluşumuzun beşinci yılını kutluyor olmaktan gurur duyuyoruz. Şirketimiz için 5 yıl, gerçekten hem zorluklarla hem de büyük fırsatlarla dolu geçti. Bu süreçte karşılaştığımız zorlukları aşarak, sektördeki yerimizi sağlamlaştırdık. Bu 5 yılda pandemi, deprem ve ekonomik kriz gibi küresel ve yerel zorluklarla karşılaştık. Ancak her bir zorluğu, şirketimizin dayanıklılığını ve esnekliğini test eden birer dönüm noktası olarak değerlendirmeyi başardık.
Kuruluş zamanımıza denk gelen pandemi sürecinde, iş yapış şeklimizi değişimlere hızla adapte ettik ve güçlü bir altyapıya sahip olduk. Faaliyet gösterdiğimiz bölgede gerçekleşen deprem felaketi ise burada yaşayan ve çalışan herkes gibi sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak bizi de derinden etkiledi. Ancak hızlı şekilde toparlanmayı ve müşteri odaklı yaklaşımımızı sürdürmeyi başardık. Deprem sonrası kriz yönetiminde gösterdiğimiz hızlı aksiyonlar ve şirket içindeki dayanışma bu büyük krizi en az zararla atlatmamızı sağladı.
Pandemi sonrası tüm dünyada hissedilen ekonomik kriz ülkemizde daha çok hissedildi. Ekonomik kriz gibi zorlu dönemlerde, verimlilik artırıcı stratejiler ve maliyet yönetimi konusunda aldığımız önlemler sayesinde büyümeyi sürdürdük. Zorlukların olduğu her dönemde, sağladığımız inovasyon ve kalite standartlarımızla sektördeki güçlü konumumuzu pekiştirdik. Her zorluk, aynı zamanda bir fırsat doğurdu ve bu süreçler boyunca şirketimizin vizyonunu, misyonunu ve değerlerini daha da güçlendirdik. Beşinci yılımızda bu başarıları kutlarken, geleceğe olan güvenimiz de oldukça yüksek. Başarılarımızdan aldığımız ilhamla hem sektördeki hem de yerel pazardaki büyümemizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
5 yıllık bu başarı öyküsünde ekip çalışmasının rolü ne oldu? Karşılaştığınız zorlukları yönetmenize ve ulaştığınız başarılara katkı sağlayan bir ekip arkadaşınız var mı?
Bu şirketi kurarken, dostlarımdan çok büyük bir destek aldım. Her bir çalışanımın bu yolculukta büyük payı var ve hepsine gerçekten çok şey borçluyum. Bununla birlikte, bu süreçte en büyük yardımcım, Fabrika Müdürüm Efsun Acar’dır. Efsun Hanım, sadece deneyimli bir yönetici değil, aynı zamanda şirketimizin kültürünü ve değerlerini benimseyen, bu değerleri her geçen gün daha ileriye taşıyan bir yönetici oldu.
Efsun Acar’ın, üretim süreçlerinin her aşamasına olan hâkimiyeti ve insan kaynakları konusundaki yetkinliği, şirketimizin büyümesinde önemli bir rol oynadı. Her zaman soğukkanlı ve çözüm odaklı yaklaşımıyla karşılaştığımız her türlü zorluğu aşmamıza yardımcı oldu.
Vario Grease olarak üretim kapasiteniz nedir? Bu kapasiteyi artırmaya yönelik bir planınız var mı?
Geçen 5 yılda önemli büyüme ve gelişim adımları attık. Özellikle üretim kapasitemizi 1500 ton/ yıldan 6000 ton / yıla çıkararak 4 kat artırdık. Bu artış, hem üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirmemizi hem de daha fazla müşteriye yüksek kaliteli ürün sunabilmemizi sağladı. Kapasite artışının yanında, laboratuvar altyapımızı da büyük ölçüde güçlendirdik. Ar-Ge çalışmalarımızı desteklemek ve ürün kalitemizi sürekli iyileştirmek adına son teknoloji cihazlar ve test ekipmanları yatırımları yaptık. Laboratuvarlarımızdaki yenilikçi çalışmalar, müşterilerimizin özel gereksinimlerine uygun, daha hassas ve performans odaklı gres çözümleri geliştirmemizi sağladı.
Kapasite artışı ve laboratuvar altyapısındaki güçlendirmeler, şirketimizin sektördeki rekabet gücünü artırarak, müşterilerimize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmamıza yardımcı oldu. Bugün geldiğimiz noktada, hem iç operasyonlarımızda hem de müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde kaydettiğimiz bu gelişimle gurur duyuyoruz. Önümüzdeki yıllarda, teknolojik altyapımızı daha da güçlendirerek, sektördeki liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz.
Yeni ürün veya hizmet geliştirmeye dönük laboratuvar ve Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Son 5 yıl içinde, Ar-Ge çalışmalarımız şirketimizin büyümesinde ve sektördeki konumumuzu güçlendirmede önemli rol oynadı. Yenilikçi ürünler ve hizmetler geliştirmek, müşteri ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak ve sektördeki rekabet avantajımızı artırmak adına sürekli olarak Ar-Ge’ye yatırım yaptık. Bu yaklaşım, hem mevcut ürünlerimizi iyileştirmemize hem de tamamen yeni, farklı ihtiyaçlara yönelik ürünler tasarlamamıza olanak tanıdı.
Gres ürünlerimizin özel formülasyonları üzerinde yaptığımız araştırmalar, özellikle endüstriyel segmentteki müşterilerimizin karşılaştığı zorluklara çözüm sunmamızı sağladı. Ar-Ge ekibimiz, laboratuvar altyapısının güçlendirilmesinin ardından daha hızlı ve hassas testler yapabiliyor, böylece ürün geliştirme süreçlerimizde daha yüksek doğruluk oranlarına ulaşabiliyoruz. Bu yatırımlar, hem ürün kalitemizi artırıyor hem de sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlıyor.
Yeni ürün geliştirmede, müşteri geri bildirimleri de büyük rol oynuyor. Onların talep ve beklentileriyle ürünlerimizi özelleştiriyor ve müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunuyoruz. Ayrıca sektör trendlerini ve teknolojik gelişmeleri takip ederek, gelecekteki pazar ihtiyaçlarını öngörmeye çalışıyor ve bu doğrultuda Ar-Ge projelerimize yön veriyoruz. Önümüzdeki dönemde de Ar-Ge faaliyetlerimize ve yenilikçi ürün portföyümüze yatırım yapmayı sürdüreceğiz.
Vario Grease’in ihracat stratejisi hakkında bilgi verir misiniz?
İhracat performansımızı önemli ölçüde artırmayı başardık. Bugün üretimimizin %60’ını ihraç ediyoruz. İhracat oranımızın bu seviyeye gelmesi, uzun vadeli bir çabanın ve uluslararası pazarlarda oluşturduğumuz güvenin bir sonucudur. Küresel pazarlardaki rekabet gücümüz sadece şirketimizin gelirine değil, ülke ekonomisine de katkı sağlıyor. Uluslararası pazarda marka bilinirliğimizin artması, yurt dışında kazandığımız deneyimler ve elde ettiğimiz başarılar, yerelde de itibarımızı pekiştirdi. İhracatla birlikte uluslararası standartlarda üretim yapmak, kalite yönetimi ve inovasyon konularında da büyük ilerlemeler kaydettik. 2025 yılında 3 büyük fuar organizasyonunda yerimizi alarak yurt içinde ve dışında iş bağlantılarımızı güçlendireceğiz.
Osmaniye’de faaliyet göstermenin avantaj ve dezavantajları var mı?
İstanbul ve Kocaeli gibi sanayi bölgelerinin dışında olmak bazı zorluklar doğurabiliyor. Özellikle bu iki şehir, Türkiye’nin sanayi merkezleri olduğu için lojistik, tedarik ve iş gücü açısından önemli avantajlar sunuyor. Dolayısıyla, İstanbul ve Kocaeli, hatta İzmir dışında bir konumda olmak, zaman zaman ulaşım ve tedarik zinciri yönetimi konularında zorluklar yaratabiliyor. Ayrıca sektördeki bazı büyük firmaların İstanbul ve Kocaeli’de yer alması nedeniyle bu bölgelerdeki endüstri ağlarına ve iş ortaklıklarına uzak olabiliyor; yerel tedarikçi ve iş birlikleri konusunda, bazen daha geniş bir ağa sahip olmanın fırsatlarından sınırlı ölçüde yararlanabiliyoruz. Bu dezavantajları aşmak için çeşitli stratejiler geliştirdik. Örneğin, lojistik ve tedarik zinciri süreçlerimizi optimize etmek için güçlü iş ortaklıkları kurduk ve çeşitli ulaşım güzergâhları üzerinde stratejik noktalar seçerek verimliliğimizi artırdık.
İstanbul ve Kocaeli dışında olmamız bize bir avantaj da sağlıyor. Özellikle maliyet açısından, bu şehirlerdeki yüksek kira ve iş gücü maliyetlerine kıyasla daha uygun fiyatlarla faaliyet gösterebiliyor; daha rekabetçi fiyatlarla kaliteli ürünler sunabiliyoruz. Ayrıca faaliyet gösterdiğimiz bölgedeki yerel iş gücü de oldukça nitelikli ve motivasyonu yüksek. Bu da üretim süreçlerimizi hızlandırıyor ve kaliteyi artırıyor. Sonuç olarak, Osmaniye’de olmanın dezavantajlarını, stratejik planlama ve verimlilik artırıcı önlemlerle minimize ettik. Bu sayede, hem yerel hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir rekabet avantajı yaratmayı başardık.