23 Aralık’ta, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ev sahipliğinde gerçekleşen “Dünya Enerji Krizi Çözümler & Yenilenebilir Enerjinin Rolü” isimli konferans sürdürülebilir enerji üzerine çalışan uzmanları bir araya getirdi.
Konferansta Güler Sabancı, Fatih Birol, Bora Şekip Güray, Mehmet Doğan Üçok, Kıvanç Zaimler, Sinan Ak, Enis Amasyalı, Ahmet Erdem, Semra Kuran, Hakan Yıldırım gibi birçok önemli konuşmacı sunum yaptı. Konuşmacılar özellikle Rusya – Ukrayna savaşının oluşturduğu ortamda yaşanan ve yaşanabilecek enerji krizine dikkat çekti.
Konferansın açılış konuşması Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı tarafından gerçekleştirildi. Güler Sabancı IICEC’in Türkiye’de öncü bir model olduğunu belirterek merkezin çalışmalarını ve etki alanını büyütmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Sabancı, sürdürülebilir bir gelecek için merkezin çalışmalarına katkı veren tüm katılımcılara teşekkür etti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol da konuşmasında, Rusya – Ukrayna savaşının enerji krizine etkilerinden bahsetti. Rusya’nın, Ukrayna’ya işgalini gerçekleştirdiği gün olan 24 Şubat itibariyle dünyanın bir numaralı enerji ihracatçısı olmasına dikkat çeken Birol, Rusya’nın attığı bu adımın enerji krizindeki en büyük rol olduğunu belirtti. Geçmişte enerji krizi yaşandığında bunun yansımasının sadece petrol sektöründe görüldüğünü, bugün bundan farklı olarak krizin petrol sektörünün yanı sıra doğalgaz ve elektrik sektörlerinde de gerçekleştiğini söyledi. Bu krizlerin hem sosyal hem de politik dengeleri değiştirdiğini, bu nedenle dünyanın pek çok ülkesinde enflasyonun son kırk yıldır görülmeyen oranlara çıktığını açıkladı.
Fatih Birol, gelişmekte olan ülkelerin mevcut enerji krizinin öncelikli etkilenenleri olacağını söyledi. Avrupa ülkelerinin enerji ithalatında dış ülkelere bağlanmasını eleştiren Birol, Avrupa için 2023 kışının sıkıntılı geçeceğini öngördü. Birol, Rusya’nın enerji krizindeki rolüyle ilgili de “Avrupa, Rusya için çok önemli. Rusya en büyük müşterisini savaşla birlikte, 24 Şubat’ta bir günde kaybetti. Ancak hemen kendine yeni pazarlar bulabilir” dedi.
Yenilenebilir Enerjiye Dair Fatih Birol’dan Değerlendirmeler
Önümüzdeki beş yıl içerisinde dünyadaki yenilenebilir enerji kapasitesinin 2400 GW artacağını söyleyen Birol, bu artışın merkezinin Avrupa olduğunu belirtti. Birol, Avrupa’da yenilenebilir enerji kapasitesinin arttırılmasının lisanslama ve izin verme prosesinin daha kısa olduğuna dikkat çekerek; bundan üç yıl önce dünyada satılan her yüz aracın sadece üçünün elektrikli olduğunu, bu yıl ise her yüz aracın yaklaşık on beşinin elektrikli olduğunu belirtti.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol 2030 yılında, dünyanın en büyük üç pazarında; Amerika, Çin ve Avrupa’da satılacak her iki araçtan bir tanesinin elektrikli olacağı tahmininde bulunarak bu durumun temiz enerjideki hızlanmayla ilgili olduğunu, yenilenebilir enerjinin önem kazanmasında iklim değişikliğinden ziyade enerji güvenliğinin öne çıktığını söyledi.
Birol, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki rolünü şu sözlerle açıkladı: “Türkiye’de yenilenebilir enerji konusunda büyük bir sıçrama öngörüyoruz. Biz Türkiye’deki yenilenebilir enerjinin önümüzdeki beş yılda %65’e yakın artacağını büyüyeceğini düşünüyoruz ki bu da büyüme anlamında dünyanın ilk 10’una, Avrupa’nın ise ilk 4’üne giriyor. Potansiyelimiz çok fazla.”
IICEC’den Yenilenebilir Enerji için 7 Somut Öneri
IICEC Direktörü Bora Şekip Günay ise Türkiye’nin kara yolu ulaşımı ve elektrik üretimi sektörlerinde yenilenebilir enerjiye dayalı elektrikle karbon ayak izini neredeyse sıfıra indirgeyebileceğini belirtti. Günay, “Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü” başlığı altında rekabetçi ve teknoloji odaklı sanayi gelişimi için fırsatlar sağlayacak 7 somut öneri sundu:
- 2050 yılında 250 GW’nin üzerinde toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü ile yüzde 85’in üzerinde yenilenebilir elektrik üretim payına, nihai enerji talebinde yüzde 50 toplam yenilenebilir payına ulaşılmasını ve buna yönelik yol haritalarının kaynakları, teknolojiler ve sektörler bazında belirlenmesi.
- Verimli, derinlikli, maliyetleri yansıtan, öngörülebilir bir elektrik piyasası işleyişi için sürdürülebilir yatırım ve finansman modellerinin geliştirilmesi, böylelikle proje stoğunda güçlü büyümenin sağlanması.
- Elektrik sisteminin omurgasını oluşturan şebekelerin kapasitesinin ve esnekliğinin, uzun vadeli dinamik planlama ile desteklenen teknoloji odaklı yatırımlar ile güçlendirilmesi.
- Rüzgâr ve güneş teknolojisinde gelişimin, tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğini, Türkiye’nin bölgesel temiz enerji teknolojileri üretim üssü olmasını destekleyecek şekilde sürdürülmesi; enerji depolama ve yeşil hidrojen üretimi teknolojilerinde gelişmelerin hayata geçirilmesi.
- Binalarda, sanayide, ulaşımda ve diğer enerji tüketicisi sektörlerde temiz elektrifikasyona ek olarak, doğrudan yenilenebilir enerji katkısının da en az üç kat artırılmasını temin ederek, enerji güvenliği ve temiz enerji dönüşümünün desteklenmesi.
- Değer zincirinde enerji verimliliği potansiyelinden ve dijitalleşme çözümlerinden faydalanarak, yenilenebilir enerji ekosistemlerindeki büyümenin yüksek katma değerli fırsatlara dönüştürülmesi.
- Yenilenebilir enerjide güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçiliği destekleyecek, nitelikli insan kaynağının ve girişimcilik ekosistemlerinin geliştirilmesi.
Konuşmacılardan Kısa Notlar
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ise, tüm konuşmacılar özellikle proje stoğunda büyümenin sağlanması için maliyetlerin önemine dikkat çekti.
Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, özellikle Avrupa’da, savaş nedeniyle alınan tedbirlerden bahsetti. Avrupa’nın bu tedbirler nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarına ve yeni enerji teknolojilerinin ilerlemesine önemli destek sağlayacağını belirtti.
ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Semra Kuran, enerji ve elektrik üretimi tarafında diğer kaynaklarla kıyaslandığında büyük bir talep artışı gözlemlendiğini açıkladı. 2030 yılındaki elektrik üretimindeki öngörünün aslında bir buçuk dereceyle kıyaslandığında iki katına çıkartılması gerçeğini öne sürerek, bunun finansman ihtiyacı doğurduğunu sözlerine ekledi.
Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı; iklim kriziyle mücadele, pandemi, artan emtia fiyatları, olağanüstü iklim olayları, tedarik zincirlerinin bozulması, enflasyon artışı ve Rusya – Ukrayna savaşının enerji krizine olan etkilerinden bahsetti.
Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım konuşmasında yenilenebilir enerji sektöründeki belirsizliklere dikkat çekerek ülkelerin, yeşil dönüşümü artık kendilerini korumak için kullandıklarını ve bu dönüşümün büyüme heyecanını artırdığını dile getirdi.
Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, Türkiye çok fazla yenilenebilir enerji üretebildiği için ülkemizin önünde pek çok fırsat olduğunu belirtti. Karadeniz gazına verdiği önemi anlatan Ak, bu gazın Türkiye’nin gidişatını değiştirebileceğini söyledi. İsrail ile olan ilişkileri önemsediğini de belirten Ak, doğalgazı oradan getirmek mümkün olursa, önümüzdeki 10 sene içerisinde Türkiye’nin her anlamda avantaj yakalayabileceğini söyledi.