Çetin Kayam, madeni yağ sektöründe 50 yıla yakın deneyimi olan bir isim. Çalışmalarıyla sektöre çok önemli katkılarda bulundu, bu alanda kazandırdığı yeniliklerin yanı sıra pek çok gelişmenin de öncüsü oldu. Gerçekleştirdiğimiz bu kısa röportaja mümkün olduğunca çok bilgi sığdırmaya çalıştık. Ondan öğreneceğimiz çok şey var.
Sektördeki pek çok kişi sizin yakından tanıyor ancak biz yine de sizi sizden dinlemek isteriz. Okuyucularımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1947 doğumluyum. 1972 yılında ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldum, 1976 yılında ise aynı bölümde yüksek lisansımı tamamladım ve “Physical Properties Correlation Base Stocks Wrt VGC and Mixing Factor” başlıklı tezimi teslim ettim. Yüksek lisans tezim Amerika’da Petroleum Refining Development dergisinin Haziran 1976 sayısında yayınlandı. Bu alanda pek çok seminere ve eğitim programına katıldım. Bunlar arasında Belçika’da 1980-1983 yılları arasında Texaco’nun düzenlediği testler, seminerler ve eğitim programları, 1984-1986 yılları arasında yine Texaco’nun Almanya programlarına katıldım. 1988 yılında Almanya Mannheim Üniversitesi Madeni Yağ Sempozyumu’na katıldım. 1989 yılında Rhein-Chemie ve Fuchs firmalarıyla özel endüstriyel yağların, greslerin ve bile bileşiklerin patentli olarak Türkiye’de üretilmesi konusunda ön etüd ve uygulama alanlarını incelemek üzere Almanya, İtalya ve Fransa’daki görüşmelere katıldım. TSE adına madeni yağlarda uygulanacak ISO Normlarının draft çalışmalarına katılmak üzere (ISO-TC-28 Petroleum Products and Lubricants) 1990 yılında Macaristan’da bulundum.
Bunların yanı sıra Texaco Yetkililerince verilen madeni yağ test metotları semineri, blending teknikleri, Bell and Sharp formülleri, katık yüzdelerinin fonksiyonel metal miktarı tespiti ile kontrol edilme yöntemleri, sülfatlı kül ile TBN’in motor yağ dizaynındaki önemi, gres üretim teknikleri, sabun yüzdesi-penetrasyon bağlantıları, stabilizasyon fiber bağlantıları konularındaki seminerlere katıldım. Rohm tarafından düzenlenen VI improver tipleri fonksiyonları, kalınlaştırma katsayıları, Shear Stability İndeksleri, düşük sıcaklık performansları, yüksek sıcaklık performansları, Dispersant VI’lar ile ilgili seminerlere katılım gösterdim. TS ISO 9001 gereği TSE ve Milli Prodüktivite Merkezi elemanlarınca verilen İstatistik Teknikler Kalite Sistem Dokümantasyonu, Tetkik, Kalibrasyon, Katılım Maliyetleri eğitimlerine iştirak ettim. Makine Mühendisleri Odası’nın etkin grup çalışması, uygulamalı kalibrasyon teknikleri, istatistik teknikleri, kalite maliyetleri eğitimlerine katılıp sertifika aldım.
Lisans ve yüksek lisans eğitimlerinizin ardından kariyeriniz nasıl başladı? Sektöre giriş hikayenizi paylaşır mısınız?
1972 yılında özel bir laboratuvarın yağ ve yakıt bölümünde mesul mühendis olarak göreve başladım. Başmühendis olarak çalışırken 1976 yılında askerlik görevimi yerine getirmek üzere ayrıldım. 4 ay sonra görevime döndüm. Tezimi okuyan Madeni Yağ Daire Başkanı Sn. Ayla Akovalı beni Petrol Ofisi’nde Müdür olarak çalışan arkadaşımdan rica ederek Petrol Ofisi’ne davet etti. 1978 yılında Petrol Ofisi İzmit Madeni Yağ ve Gres Tesisleri’ne Laboratuvar Müdürü olarak geçiş yaptım.
Bir yıl Madeni Yağ Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra 1990 yılında İzmir Bölge Müdürlüğü’nde İşletme Müdürü ve Muayene Komisyon Başkanı oldum. 1995 yılında Kalite Sistem Yöneticisi olarak atandım, gerekli seminerleri alarak sistemi kurdum. İSO belgesi alarak 2000 yılına kadar bu görevi sürdürdüm. 2000 yılında emekli olarak Ankara’da özel bir şirkette işe başladım. Naftenik yağ işleyen rafinerilerde inceleme yapmak üzere Romanya ve Ukrayna’daki tüm rafinerileri gezdim, 2001 yılında Türkiye’de geri kazanım rafinerisi kurmak için Yunanlı özel bir firma ile teknik ve fizibilite çalışmaları yaptım. Gost normuyla çalışan Ukrayna’daki tüm rafinerilerde Üre Komplex ve/veya MEK-Propan yöntemiyle çalışan dewaxing ünitelerini incelemek üzere gezdim, 2002 yılında Amerikan İnterline patenti ile kurulmuş olan (Propan Deasphalting, vakum destilasyonu, asit tasfiyesi ve kil tasfiyesi ile) geri kazanım ve fuel oilden baz yağ üretimi konularında çalışan Cebel Ali Free Zone Dubai’deki rafineride 2003 yılında çalıştım. Türkmenbaşı ve Seidi Rafinerilerinden ham petrol, fuel oil ve beyaz ürün alımı için devlet ihalelerine katılmak üzere bir yıl süreyle Türkmenistan Aşkabat’ta çalıştım. Azerbaycan Dübendi Vagon Yükleme Terminali’nin ve üç yükleme boşaltma limanının modernizasyonu, boru hatlarının, pompalarının ve manifolt sahalarının ıslahı ve modernizasyonu, Bakü-Ceyhan Boru Hattı Yüklenicisi BP’nin Kalite Standardının karşılanarak onay belgesinin alınması ile ilgilendim. TS ISO 9001 ve OSAS Belgesi alınması çalışmaları için iki yıl Bakü’de yaşadım. Azerneftyağ Rafinerisi’ne ait 3,5 rengi olan ve ekonomik değeri bulunmayan I-8 V yağını I-8A adıyla 1.5 renkte virjin yağ haline getirdim. Bu yağdan trafo yağı yaptım. Türkmenbaşı Rafinerisi’ne ait katalitik krakt destilatından motorin ürettim.
Ankara Elmadağ’da madeni yağ, Irak Zaho’da yağ ve gres tesislerini projelendirip kurdum. Üretim ve pazarlama tekniklerini geliştirdim. Toros Kimya-Konya ve Ankara Madeni Yağ Fabrikaları’nda danışman olarak gres ürettim. 20’ye yakın firmanın kapasite raporlarını hazırladım. TSE ve İSO normlarını, diğer üretim ve laboratuvar dokümanlarını hazırladım. TS yeterlilik belgesi aldım. TSE Petrol Hazırlık Grubu’nun Raportörü olarak görev yaptığım TSE’de ilk olarak baz yağ standardı hazırladım. Diğer çok önemli standartları yeni olarak hazırladım veya revize ettim. 2012 yılında 15 Petrol Ofisi çalışanı ile Madeni Yağ Çalışma Grubu’nu kurdum. Sektörde aksayan konularda ilgili kuruluşları uyardık. 2013 yılının Kasım ayında başkanlığını benim yaptığım ilk Uluslararası Sempozyum ve Sergiyi gerçekleştirdik.
Sektörde geçirdiğiniz yıllar boyunca neler değişti, nelere şahit oldunuz?
POAŞ, yüzde 47’lik pazar payına sahip olduğu dönemde sektörde lokomotif görevi görüyordu. Milli Savunma Bakanlığı’nın ve diğer devlet kuruluşlarının bütün talebini üretimlerinden veya ithal ederek sağlardı. Sektörde yaşanan olumsuzluklarda hakemlik sorumluluğunu üstlenirdi. İthal edilen yağların kalite kontrolünü yaparak gümrüklenmesinde etkin rol alırdı. Petrol Ofisi şirketler için yağlama kılavuzları hazırlar, müşterileri ve elemanları için seminerler düzenleyerek madeni yağ bilincinin inkişafına yardımcı olurdu. Petrol Ofisi özelleşince yetişmiş elemanların büyük bir kısmı ya emekli oldu ya da diğer devlet kuruluşlarında madeni yağ dışındaki konularda çalışmaya başladı. Şirkette kar marjını arttırma çalışmaları önem kazandı. Madeni yağ imalatı için alınan ürünlerde çok yüksek ÖTV uygulanırken, müstahzar üretime giren girdilerden çok düşük ÖTV alımı, haksız kazanç, haksız rekabet, kalite düşüşü, yangın, patlama gibi sebeplerle pek çok sorun yaşandı. Gerçek madeni yağ üreticileri ve katık satan firmalar yüksek ÖTV’ler yüzünden rekabet kabiliyetlerini yitirmeye başladı. Revize edilen mevcut baz yağ şartnamelerinde baz yağlarda kükürdün çok düşük tutulması, üretilen motor ve sanayi yağlarında yağlama (film yapma) özelliğinin kaybolmasına neden oluyor. Çok pahalı olan tam sentetik yağlarda da hem yağlama hem de dispersant özellikleri olmadığından dizel motor yağı üretilemiyor. Kaliteli motor yağı üretmek bir hayli zorlaştı.
Sektöre eserleriniz ve çalışmalarınız ile büyük katkıda bulunuyorsunuz. Madeni yağ ile ilgili eserleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Ortadoğu ve Balkanlar’ın en modern laboratuarını kurdum. Ayrıca Ar-Ge laboratuvarı da kurarak başta Milli Savunma Bakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumlarının ve özel sektöre ait firmaların ihtiyacı olan ve yurt dışından mamul olarak ithal edilen yağlar ve gresler üzerinde formülasyon çalışmaları ve saha performans çalışmaları yaparak ithalden mamül olarak alınan yüze yakın ürünün daha ucuz ve daha yüksek performanslı olarak yerli üretimini gerçekleştirdim. Paket katıkları komponentli olarak ayırttım. Komponentleri Türkiye’de ikame etme imkanlarını araştırdım. Bu konuda yaptığım çalışmalar sonucu elde edilen yerli üretim imkanları arasında en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz: Amerika’dan her yıl bin tonlarca ithal edilen, Milli Savunma Bakanlığı, TCDD ve çimento fabrikalarının kullandığı açık sistem dişli yağları, top gresi olarak yurt dışında temin edilen 10924C gresi, silah koruma yağı olarak yurt dışından tonlarca ithal edilen VV-L 800A yağı, demir-çelik fabrikalarında kullanılan Hydraulic Safety Fluid 32 PEG serisi yağlar yerli olarak imal edilmeye başlandı. Alüminyum soğuk hadde yağı (Sementör 34) motorin atmosferik destilasyonu ile elde edildi ve Tüpraş Rafinerisi soğuk hadde yağı üretmeye başladı. Parafinik, naftenik, aromatik proses yağları üretildi. Sabunsuz gres imalatları yapılarak Termateks EP-1 ve Termateks EP-2 gresleri yerli olarak imal edildi. MEPF Azerbeycan’da çalışırken Türkmenbaşı Rafinerisi’nden temin edilen Katalitik Cracked Gas Oil’den ve soba yanacağından standarda uygun motorin imal ettim. Light Neutral’den Light Türbin Yağı ürettim, -60 oC akma noktalı Pale 70 ürettim (N-70). Devlet Demir Yolları’nın yurt dışından yüksek ücretlerle getirttiği boden yağını çok ucuza ve daha performanslı olarak ürettim. Tüm bunların yanı sıra, bilgi ve deneyimlerimi paylaşmak amacıyla kitaplar yazdım. 1978 yılında Katı Yakıtlar, 2000 yılında Metal İşleme Sistemleri ve Sıvıları, 2013 yılında Madeni Yağ Üretim Teknikleri, 2014 yılında Ham Petrol, Yakıtlar, Baz Yağlar (Rafine, Re-Rafine), Yağlama Yağları ve Gresler isimli kitaplarımı yayınladım.