Büyük bir tüketim pazarı olan Türkiye, aynı zamanda ham madde kaynaklarına yakınlığı ve ihracatta sahip olduğu avantajlar ile önemli bir üretim merkezi olarak da sektörde biliniyor. Türk menşeili madeni yağ ve petrol ürünleri de kalitesiyle pazarda adını duyuruyor.
Türkiye, sahip olduğu pek çok özellik sayesinde dünyada önemli bir yere sahip. Bu özelliklerin basında coğrafi konumu ve gelişmişlik düzeyi geliyor. Ülkenin verimli toprakları, gelişmiş endüstrisi, güçlü ekonomisi ve çalışkan halkı, üretimde ve ticarette Türkiye’yi önemli bir noktaya taşıyor.
Sürdürülebilir ve yenilikçi yaklaşımlarla ihracat rakamlarımız her geçen yıl artıyor. 2018 yılında yüzde 7,1 oranında bir artış kaydedildi ve 168,1 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılarak bir rekor kırıldı. En çok ihracat yapılan sektörler arasında, 31,6 milyar dolarlık ihracat hacmiyle otomotiv sektörü geliyor. Otomotiv sektörü ile hazır giyim ve konfeksiyon sektöründen sonra üçüncü sırada 17,4 milyar dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri yer alıyor.
Kimya sanayi Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendiren Istanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (IKMIB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister; “Kimya sektörümüz 2018 yılında başarılı bir grafik çizdi ve 17,4 milyar dolar ihracatla otomotiv ile hazır giyim ve konfeksiyondan sonra üçüncü sektör olarak tamamladı. Bu yıl da kimya sektörü olarak ihracatımızda iyi bir başlangıç yaptık. Sektörümüz Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,02 artışla 1 milyar 529 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Yıllık bazda en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olma hedefimiz doğrultusunda 2019 Ocak ayında da ikinci sırada yer aldık. IKMIB olarak 2019 yılında gerçekleştirmeyi planladığımız milli katılım fuar organizasyonu, sektörel ticaret heyeti ve alım heyeti organizasyonları ile ihracatçılarımızı desteklemeye var gücümüzle devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın gösterdiği 200 milyar dolarlık ülke hedefimizin tutturulması için üzerimize düsen sorumluluğun bilinciyle sektör ihracatımızı yüzde 15 artırarak 20 milyar dolar sınırına ulaşmak için daha çok çalışacağız” diyor. |
Kimya ihracatında sürekli artan performans
Kimya sanayinin ihracat performansı sürekli artış gösteriyor. IKMIB verilerine göre 2019 yılı Ocak ayında kimya ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,02 artışla 1 milyar 529 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu başarıda madeni yağlar sektörü önemli bir paya sahip.
Kimya sanayinin önemli bir parçası olan madeni yağlar sektörü ülkenin parlayan sektörleri arasında yer alıyor. İç tüketimin yüksek olması ülkeyi önemli bir pazar haline getirirken, üretimde sunduğu avantaj ve kolaylıklar da Türkiye’nin bir madeni yağ üssü olarak anılmasını sağlıyor. Ülkenin bu potansiyelini gören çok sayıda küresel firma Türkiye’de üretim gerçekleştiriyor ve pek çok ülkeye buradan ihracat gerçekleştiriyor. Aynı zamanda Türk firmalar da kalite ve fiyat avantajıyla küresel pazarda rekabet gücüne sahip olabiliyor.
Türkiye’de Castrol, ExxonMobil, Shell ve Total gibi pek çok küresel madeni yağ firması üretim gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra, yaklaşık 110’a yakın Türk madeni yağ üreticisi ürünlerini her yıl yaklaşık 120 ülkeye ihraç ediyor.
Madeni Yag ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Dernegi (MAPESAD) Yönetim Kurulu Baskanı Tayfun Koçak; “Türk madeni yağ sektörü çok büyük bir sektör. Türkiye’de üretilen ürünler dünya pazarlarında kalitesiyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin konum avantajı bu anlamda çok önemli bir faktör. Madeni yağ üretiminde kullanılan pek çok katkı maddesi Avrupa’dan geliyor. Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı da bu anlamda üreticilere hem vakit kazandırıyor hem de gümrüksüz ticaret ve düşük lojistik giderleri sayesinde maliyet avantajı sağlıyor. Ülkede Grup I baz yağ rafinerisinin olması da önemli bir etken. Tüm bunların yanı sıra endüstrinin, ambalaj sanayiinin ve lojistiğin çok gelişmiş olması, burada fabrikası olan bir üreticinin üretimdeki tüm süreçlere ilişkin ihtiyaçları tek yerden en iyi şekilde karşılayabilmesine olanak tanıyor. Yerli ve yabancı üreticilerin yoğun faaliyetleri sayesinde bugün Türkiye bir madeni yağ üssü olarak anılmaya başladı, bu konumumuzun dünya çapında kabul görmesi de yakındır” diyor. |
Türk madeni yağ sektörü, gelişmişliği ve büyüklüğüyle dikkat çekiyor
Türkiye, coğrafi konumu sayesinde hem hammaddeye hem de tüketiciye yakınlık avantajına sahip. Böylelikle Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’dan baz yağ ve katıklar alınarak Türkiye’de en kaliteli ve uygun maliyetli şekilde üretim yapılabiliyor, aynı zamanda buradan tüm dünyaya da ihracat gerçekleştirilebiliyor.
Türkiye’nin giderek büyüyen bir tüketim pazarı olması da ayrı bir önem taşıyor. Türkiye’de 2018 yılı sonu itibariyle trafiğe kayıtlı 22,9 milyon araç var ve bu rakam her geçen yıl artıyor. Bu da otomotiv yağları pazarının ciddi bir büyüklüğe sahip olmasını gerektiriyor.
Bunun yanı sıra, gelişmiş sanayi sektörü sayesinde Türkiye’de endüstriyel yağ tüketimi de bir hayli yüksek. Cam, çimento, demir çelik, plastik endüstrileri ve madenciliğin çok gelişmiş olduğu ülkede, aynı zamanda tarım faaliyetlerinin de yoğun olarak gerçekleştiriliyor olması, endüstriyel yağlar, hidrolik sıvıları ve traktör yağları tüketimini de arttırıyor. Tüm bunların yanı sıra, inşaat sektörünün Türkiye’deki en önemli sektörlerden biri olması is makinelerinde kullanılan yağlara talebin yüksek olduğu anlamına geliyor.
Kalitesiyle dünya genelinde takdir gören ve maliyet avantajıyla tercih edilen Türk menşeili ürünler dünya pazarında kendini gösterirken, Türkiye hem küresel madeni yağ üreticileri için bir üretim merkezi hem de yerli üreticiler için yüksek potansiyel barındıran ve pek çok fırsat sunan bir ülke olarak dikkat çekiyor.