Önemli bir finansal destek kurumu olarak kurulan Kredi Garanti Fonu, KOBİ ve KOBİ dışı işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırarak Türkiye’nin büyümesine ve kalkınmasına stratejik destek sağlıyor. KGF Genel Müdür Yardımcısı Caner Teberoğlu KGF’nin amaçlarını ve çalışmalarını bizim için anlattı.
Kredi Garanti Fonu’nu sorarak başlayalım. Tarihçenizden bahseder misiniz? Ne zaman, hangi amaçla, kim tarafından kuruldu?
Kredi Garanti Fonu AŞ 14 Temmuz 1993 tarih, 93/4496 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kuruluş organizasyonunu tamamlayıp ilk kefaletini 1994 yılında vererek faaliyetlerine başlamıştır. KGF, kurumsal bir kefalet kuruluşu olarak teminat yetersizliği nedeniyle çeşitli kredi ve destek imkânlarından yeterince yararlanamayan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) “müteselsil kefil” olmak suretiyle krediye erişimlerini sağlamaktadır. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nda da belirtildiği üzere, kredi değerliliği bakımından teminat yetersizliği içinde olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, çiftçiler, esnaf ve sanatkârlar ile serbest meslek mensupları lehine kefalet vermek suretiyle finansmana erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş ve bu amacı doğrultusunda vergi ve harçlardan muaf tutulmuştur.
KGF’nin ortaklık yapısında 3 ana grup bulunmaktadır. Yaklaşık 1/3 pay TOBB, 1/3 pay KOSGEB, 1/3kısmında da yirmiyedi banka ve özel finans kurumu bulunmaktadır. Ayrıca bindelik paylarla TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu), TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı), MEKSA (Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme Vakfı) da ortaklarımız arasındadır.
Kredi Garanti Fonu doğrudan fon aktarımı yapmamakta, dünyadaki diğer kefalet kuruluşlarında olduğu gibi krediyi kullanacak firmaya önceden belirlenmiş bir oranda kefil olarak finansmana erişimini kolaylaştırmaktadır. Bu da Kredi Garanti Fonu AŞ’yi bankalar ve (KOSGEB, TÜBİTAK gibi) diğer fon sağlayıcı kuruluşlar ile esnaf ve işletmeler arasında bir konumda yer almasını sağlamaktadır.
KGF’nin Hazine ile olan ilişkisi tam olarak ne konumdadır? Devlet bu fona ne ölçüde destek sağlıyor?
Hazine Müsteşarlığı ilk olarak 2009 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile KGF’ye 1 Milyar TL’lik fon sağlayarak 10 Milyar TL kefalet sağlamasına olanak vermiştir. Bu rakam yıllar içinde güncellenerek en son alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile 25 Milyar TL’ye çıkarılarak 250 Milyar TL’lik kefalet hacmi oluşturulmuştur. Bu çalışmada Hazine Müsteşarlığı kontrgaranti vermekte ve herhangi bir tazmin durumunda fon aktarmaktadır.
Yeni Bakanlar Kurulu kararını biraz açıklar mısınız? Ne değişti, neden böyle bir ihtiyaç duyuldu dersiniz?
Bu protokolle birlikte KOBİ’lerde 3 milyon dolar olan kefalet limiti 12 milyon TL’ye çıkarıldı. Mevcut uygulamada KOBİ tanımı dışında kalan firmalarda sadece ihracatçılar için 50 milyon dolara kadar kefalet verilirken artık ihracatçı olmasa da KOBİ tanımı dışında kalan tüm işletmelere 200 milyon TL’ye kadar kefalet veriliyor. Ayrıca kullanılan Portföy Garanti Sistemi ile KOBİ’lerin 12 milyon TL’ye kadar ve KOBİ tanımı dışında kalan işletmelerin de 50 milyon TL’ye kadar olan talepleri aynı gün içinde sonuçlandırılıyor. Ayrıca kefalet başvuruları için %0,5 ile %2 arasında değişen oranlarda alınan komisyon oranı %0,03’e (onbinde 3) düşürülürken izleyen yıllar için kefalet komisyonu tahsil edilmesi ve başvuru ücreti uygulamaları da kaldırıldı.
Ayrıca;
- İşletme kredileri için azami 1 yıl olmak üzere ödemesiz dönem imkanı getirildi,
- KOBİ’ler için kefalet oranı %85’ten %90’a yükseltildi,
- KOBİ dışı firmalar için kefalet oranı %75’ten %85’e yükseltildi,
- İhracatı ve döviz kazandırıcı faaliyeti olan KOBİ ve KOBİ dışı firmaların banka kaynaklı ve Eximbank kaynaklı TL/YP kredileri için bankalar üzerinden gelen kefalet taleplerinde kefalet oranı %85’ten %100’e yükseltildi,
- Kefalet başvurularında vergi ve SGK borcu yoktur yazılarının geçerlilik süreleri 30 günden 90 güne yükseltildi.
Türkiye’de özel sektörün durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Çıkan yeni karar ile Kredi Garanti Fonu üretici ve ihracatçıların finansman sıkıntısı giderilebilecek mi?
Kredi Garanti Fonu 14 Nisan 2017 tarihi itibariyle 157 bin işletmeye, 114 milyar TL tutarında kefalet vererek, 128 milyar tl’lik krediye erişimlerini sağladı. Bu müthiş bir veri. Özellikle finansmana erişimde sıkıntı yaşayan KOBİ’lerin derdine büyük ölçüde merhem olduğuna inanıyorum.
Biliyorsunuz, akaryakıt harici petrol ürünleri hakkındaki yeni ÖTV düzenlemesinin getirdiği bazı sorunlar yaşanıyor. Özellikle madeni yağ üretici ve ihracatçılarının üzerinde 10 numara yağ krizi nedeniyle büyük bir baskı oluştu. Teminat zorunluluğunun getirdiği sorunlar bu şekilde aşılabilecek mi dersiniz?
KGF tüm sektörlerin finansmana erişiminde en önemli destekçisi. Eminim gelen son düzenlemeyle birlikte madeni yağ sektöründeki işletmelerin de finansman sıkıntısı büyük ölçüde aşılacaktır.