Atık madeni yağlar, günümüzün en önemli çevresel sorunlarından biri haline gelmiştir (Moses vd., 2023). Hem endüstriyel süreçlerden hem de araçlardan (lojistik) kaynaklanan bu yağlar, tehlikeli atıklar arasında yer almakta olup, uygun yönetilmedikleri takdirde (toplama, geri kazanım, geri dönüşüm vb.) ciddi sağlık ve çevresel tehditler oluşturabilmektedir. Küresel ölçekte, satılan yağların yaklaşık %50’sinin atık yağ olarak açığa çıktığı düşünüldüğünde, bu durumun ciddiyeti daha da iyi anlaşılacaktır (Mishra vd., 2021).
Atık yağlar, üretim süreçlerinde ağır metaller, klor ve kükürt gibi zararlı katkı maddeleriyle kirlenmektedir. Kullanım sırasında ise yüksek sıcaklık, oksidasyon ve aşınma gibi etkenlerle, çok sayıda kirletici madde (örneğin: Krom, kurşun, bakır, alüminyum, arsenik, kadmiyum, magnezyum, nikel, selenyum, kalay, çinko, PAH) bünyelerine katılmaktadır (Stout vd., 2018; Uflyand vd., 2019). Bu nedenle, atık yağların uygunsuz şekilde yönetilmesi durumunda, çevreye yayılması hem ekosistem hem de insan sağlığı açısından büyük riskler taşımaktadır.
Ekolojik açıdan bakıldığında, atık yağların sucul ekosistemlere sızması, fotosentez sürecinin azalmasına, su sıcaklığının artmasına ve ötrifikasyona yol açmaktadır. Bu durum, su kaynaklarının kirlenmesi ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sonuçlara neden olmaktadır. Sucul canlıların yaşam alanları tehdit altında kalmakta ve ekosistem dengesi de bozulmaktadır.
İnsan sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olan atık yağlar, uzun süreli (kronik) maruziyet durumunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Cilt kanserleri, göz ve solunum yolu tahrişleri, baş ağrısı, yorgunluk ve alerjik reaksiyonlar gibi sorunlar, atık yağların içerdiği kirleticilerle ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, akciğer, karaciğer, böbrek ve kalp rahatsızlıkları gibi daha ciddi sağlık problemleri de ortaya çıkabilmektedir (Nowak vd., 2019).
Bu noktada, atık yağların doğru yönetimi son derece önemlidir. Toplumda farkındalığın artırılması ve etkili geri dönüşüm yöntemlerinin benimsenmesi hem çevresel etkilerin azaltılmasında hem de halk sağlığının korunmasında büyük rol oynamaktadır. Döngüsel ekonomi yaklaşımı çerçevesinde, atık yağların geri kazanımı, bu yağların değerli kaynaklar olarak yeniden kullanılmasını sağlamaktadır. Geri kazanım tesislerinde susuzlaştırma, solvent uzaklaştırma, ince film buharlaştırma, distilasyon, solvent ekstraksiyon, hidrojenasyon, buharla yıkama ve nem alma gibi çeşitli süreçlerle, atık yağlar grup I-II baz yağlar ve asfalt katkı maddeleri gibi ürünlere dönüştürülebilmektedir.
Sonuç olarak, atık yağların yönetimi, çevresel sürdürülebilirlik ve insan sağlığı açısından kritik bir konudur. Atık yağların doğru bir şekilde işlenmesi ve geri dönüşüm süreçlerinin etkin bir şekilde uygulanması, geleceğimizin daha sağlıklı ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda hem bireyler hem de toplum olarak üzerimize düşenin yapılması ve atık yönetiminde daha bilinçli adımlar atılması büyük önem taşımaktadır.
REFERANSLAR:
Moses, K.K., Aliyu, A., Hamza, A., Mohammed-Dobo, I.A., 2023. Recycling of waste lubricating oil: A review of the recycling technologies with a focus on catalytic cracking, techno-economic and life cycle assessments. Journal of Environmental Chemical Engineering, 11, 6, 111273.
Mishra, A., Siddiqi, H., Kumari, U., Behera, I.D., Mukherjee, S., Meikap, B.C., 2021. Pyrolysis of waste lubricating oil/waste motor oil to generate high-grade fuel oil: A comprehensive review. Renew. Sustain. Energy Rev., 150, 111446.
Uflyand, I.E., Zhinzhilo, V.A., Burlakova, V.E., 2019. Metal-containing nanomaterials as lubricant additives: State-of-the-art and future development. Friction 7(2): 93–116.
Nowak,P., Kucharska, K., Kaminski, M., 2019. Ecological and Health Effects of Lubricant Oils
Emitted into the Environment. Int. J. Environ. Res. Public Health, 16, 3002.
Stout, S.A., Litman, E., Blue, D., 2018. Metal concentrations in used engine oils: Relevance to site assessments of soils. Environmental Forensics, 19, 3, 191–205.