Atık madeni yağların geri kazanım tesislerinde tekrar işlenmesiyle elde edilen madeni yağ ürünlerinin yüzey veya yeraltında depolanması halk ve çevre sağlığı açısından potansiyel tehlikeler yaratır. Bu tehlikelerin en önemlileri meydana gelebilecek kaçaklar, yangınlar ve patlamalardır.
Depolama amacıyla kullanılan tankların korozyonlara karşı dirençleri yaklaşık olarak 20 yıldır, önlem alınmaması durumunda bu tanklarda kaçaklar meydana gelir. Korozyon dışında tank ve boru bağlantılarının uygun biçimde yapılmaması kaçakların oluşma sebeplerindendir. Bunun sonucunda saniyede bir damla gibi küçük kaçakların oluşması bile, yılda yaklaşık olarak 1.600 litre madeni yağın doğaya yayılmasına neden olur.
Madeni yağlar bitkiler ve hayvanlar için toksik özellikler gösterir. Sadece yarım litre yağ kaçağı bile su yüzeyinde 4.000 m2 ince film tabakası oluşturarak oksijen transferini engeller ve bunun sonucunda su ortamları bitkiler ve hayvanlar için yaşanmaz bir hal alır. Yağların yeraltı sularını kirletmeleri durumunda ise bu suların kullanılabilecek kaliteye kadar arıtılması oldukça zordur.
Madeni yağ buharları göz, deri ve üst solunum sistemleriyle temas ettiğinde tahriş edici özellik gösterir. Eğer aşırı miktarda maruz kalınma söz konusuysa baş ağrısı, baş dönmesi ve yorgunluğa sebep olur. Birçok çalışma mineral yağların uzun süreli temas halinde cilt kanserlerine neden olduğunu göstermiştir. Buna ilave olarak deri iltihaplarına da yol açabilirler. Mineral yağ buharlarının solunması kalp çarpıntısı ve ateşe neden olur. Yutulması durumunda ise ağız ve boğazda yanma, kusma ve ishal söz konusudur. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) arıtılmamış veya yetersiz biçimde arıtılmış yağların kanserojen etkiye sahip olduklarını gösteren yeterli sayıda veri olduğunu açıklamıştır. Bu nedenlerle madeni yağların depolanmasında azami dikkatin gösterilmesi ve gerekli kontrollerin yapılarak etkileri daha sonra görülebilecek hastalıkların önüne geçilmesi büyük önem taşır.
Ülkemizde, geri kazanım sonucunda elde edilen ürünlerin depolanması amacıyla kullanılacak olan tanklara ilişkin özel bir standart olmamakla birlikte TSE 3298 “Ham Petrolün Depolanmasında Kullanılan Kaynaklı Tanklar” ve TSE 4943 “Ham Petrol ve Petrol Ürünlerini Depolamaya Mahsus Tank Çiftliklerinde Emniyet Kuralları” standartları kullanılabilir. Bu standartlar dışında, karar verme aşamasında göz önünde bulundurulmasında fayda bulunan hususlar aşağıda verilmiştir.
1- Yüzey Depolama Sistemleri
Atık yağlardan geri kazanım yöntemiyle elde edilen yağların yüzeyde depolanmasında kullanılacak sistemlerin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir:
- Tanklar, variller veya diğer konteynırlar meydana gelebilecek kaçak veya patlamaları önleyebilecek özelliklerde olmalıdır.
- Konteynırlar mutlaka aşağıdaki koşulları sağlayacak koruyucu bir kap içerisine yerleştirilmelidir.
- Bariyerler depolama tankının maksimum kapasitesinin %110’u tutabilecek kapasitede olmalıdır. Eğer birden fazla depolama tankı varsa bariyerler en büyük tankın %110’u veya toplam depolama hacminin %25’i tutabilecek kapasitede olmalıdır (hangisi büyükse).
- Kaza riskleri minimuma indirilmelidir.
- Zemin ve duvarlar su ve yağ geçirmeyecek özelliklerde olmalıdır.
- Drenaj amacıyla hiçbir valf, boru veya ekipman, zemin ve duvarları delmemelidir. Eğer herhangi bir ekipmanın zemin veya duvarlardan geçmesi gerekiyorsa sistemden yağ kaçışını engellemek için boru bağlantı noktaları sızdırmaz hale getirilmelidir.
- Konteynırların yardımcı ekipmanları da ikincil koruma kabı içerisinde bulunmalıdır.
- Doldurma işlemleri tankın görülemediği noktadan yapılıyorsa, tanklarda taşmayı önleyici kontrol cihazları bulunmalıdır.
- Yağların başka bir noktaya transfer edilmesinde kullanılan,
- Esnek borular, musluk veya valflerle uyumlu olmalı ve kullanılmadığı zaman otomatik olarak kapanmalıdır.
- Musluk veya valf ağızları esnek boru tam olarak oturmadığında açılmamalıdır.
- Borular koruyucu kabin içerisinde bulundurulmalı ve kullanılmadığı zaman kilitlenmelidir.
Şekil 1. Yüzey depolama tankı.
2- Yeraltı depolama sistemleri
Atık yağlardan geri kazanım yöntemiyle elde edilen yağların yeraltında depolanmasında kullanılacak sistemlerin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir:
- Yeraltına yerleştirilen sabit tanklarda kontrol kapakları dışındaki ekipmanlarda mekanik bağlantılar bulunmamalıdır.
- Tanklar fiziksel hasarlara karşı yeterli miktarda korunmalıdır.
- Tanklarda kaçakları belirlemeye yönelik kullanılan donanımlar belirli aralıklarla kontrol edilmelidir.
- Tüm ekipmanlar kullanılmadan önce ilk aşamada kaçak testlerinden geçirilmelidir. Testler mekanik bağlantıları olan borular için en az 5 yılda bir, diğer ekipmanlar içinse en az 10 yılda bir tekrarlanmalıdır.
- Korozyona sebep olan materyaller yeterli biçimde korozyona karşı korunmalıdır.
- Doldurma işlemleri tankların görülemediği bir noktadan yapılıyorsa, tanklarda taşmayı önleyici kontrol cihazları bulunmalıdır.
- Depolama tanklarındaki yağı başka bir noktaya taşımada kullanılan;
- Esnek borular musluk veya valflerle uyumlu olmalı ve kullanılmadığı zaman otomatik olarak kapanmalıdır.
- Musluk veya valf ağızları esnek boru tam olarak oturmadığında açılmamalıdır.
- Borular koruyucu kabin içerisinde bulunmalı ve kullanılmadığı zaman kilitlenmelidir.
3- Taşınabilir sistemler
Atık yağlardan geri kazanım yöntemiyle elde edilen yağların taşınabilir tanklarda depolanmasında kullanılacak sistemlerin aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir.
- Bütün musluk ve valfler kullanılmadığı zaman kapatılabilmelidir.
- Yağların transferinde kullanılan
- Esnek borular pompa veya valflere manuel olarak bağlanabilmeli ve kullanılmadığı zaman kapanmalıdır.
- Pompa veya valfler kullanılmadığı zaman kapatılabilmelidir.
- Borular kilitlenebilir valflerle uyumlu olmalıdır.
4- Pompalar
Yağların transfer edilmesinde kullanılan pompalar sadece yetkili kişilerce kontrol edilmelidir. Pompaların besleme hattında geri dönüş valfleri bulunmamalıdır. Bunun dışında depolama tankından yağ transferi sırasında kullanılan sabit borular, musluk ve valfler;
- İkinci bir koruma tankını içerisinde bulunmalıdır.
- Musluk ve valfler kullanılmadığı zaman kilitlenebilmelidir.
Genel olarak ürün depoları;
- Su kaynaklarından 10 metre,
- Kuyu veya sondaj kuyularından ise 50 metre uzaklıkta konuşlandırılmalıdır.
Bütün tank, boru ve yeraltı ekipmanları fiberglas, çelik veya diğer korozyona dayanıklı materyallerden üretilmiş olmalıdır. Hem tankların hem de boruların depolanacak ürünle uyumlu olan materyalden imal edilmesi oldukça önemlidir.