Sermaye şirketlerinin kar payı dağıtımına getirilen sınırlamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Ticaret Bakanlığı’nın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 13. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği, 17.05.2020 tarih ve 31130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Tebliğle, sermaye şirketlerinin kar payı dağıtımına getirilen sınırlamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Buna göre,
- Sermaye şirketlerinde, geçici maddenin yürürlüğe girdiği 17 Nisan’dan 30 Eylül’e kadar 2019 yılı net dönem karının yalnızca yüzde 25’ine kadarının nakden dağıtımına karar verilebilecektir.
- Sermaye şirketlerinde genel kurul tarafından 30 Eylül’e kadar yönetim organına kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilmeyecek,
- Genel kurulca 17 Nisan’dan önce kar payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, belirlenen sınırı aşan kısma ilişkin ödemeler ile hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa henüz ödenmemiş kısma ilişkin tüm ödemeler 30 Eylül’e kadar ertelenecek,
- Ertelenen ödemelere ilişkin olarak faiz tahakkuk ettirilmeyecek,
- Genel kurulca yönetim organına kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilmişse, avans ödemeleri de ertelenmiş sayılacak,
- Kar payı sınırlamasından istisna tutulmak isteyen ve belirlenen şartları taşıyan şirketlerin bu konuyu genel kurullarında görüşülebilmeleri için Ticaret Bakanlığından uygun görüş alması gerekecek,
- Geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemeyecek. Bu sınırlama, iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımında uygulanmayacaktır.
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 13. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği, Resmi Gazete’de yayım tarihi olan 17.05.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Geçmiş yıl kârları: Geçmiş faaliyet dönemlerinde ortaya çıkan ve henüz diğer özkaynak hesaplarına aktarılmasına karar verilmemiş olan tutarları ifade eder. Bu tanımdan hareketle, yetkili organlar tarafından olağanüstü yedeklere alınmasına karar verilen kârların geçmiş yıl kârları olarak kabul edilmeyeceği, dolayısıyla olağanüstü yedeklere ilişkin dağıtımda herhangi bir kısıtlama olmadığı söylenebilir.
Kar payı avansı dağıtımı esasları: Kanunun kısıtlamaya ilişkin geçici 13’üncü maddesinin yürürlüğe girmesinden 30/9/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının, yalnızca yüzde 5’ine kadarının nakden dağıtımına karar verilebileceği, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçelerin dağıtıma konu edilemeyeceği belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 462’nci maddesi uyarınca iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımlarında uygulanmayacağı belirtilerek bu husus farklı bir şekilde de ifade edilmiştir. Nakit dağıtıma konu edilemeyen 2019 yılı karları (yüzde 75’lik kısım) ile geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçelerin 30 Eylül 2020 tarihine kadar olan süre içinde sermayeye eklenmesinin mümkün olduğu, sermaye şirketlerinde genel kurul tarafından 30 Eylül 2020 tarihine kadar yönetim organına kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği belirtilmiştir.
Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten daha önce genel kurulca yönetim organına kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmiş olması halinde, avans ödemelerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceği ifade edilmiştir. Kısıtlamanın yürürlüğe girmesinden önce verilmiş avans kâr payı dağıtım kararı olsa bile, avans kar payı dahil bu karanın uygulama imkanı bulunmamaktadır. 30.09.2020 tarihine kadar yönetim organına kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği belirtilmiş olsa da 30.09.2020 tarihinden önce alınan bir kararla ancak bu tarihten sonra yapılacak bir avans kâr dağıtımı için yönetim organına genel kurul tarafından dağıtım yetkisi verilebileceğini düşünmekteyiz.
Kısıtlama hükmünün yürürlüğe Girmesinden önce verilmiş olan dağıtım kararlarının uygulanması: Tebliğin 4/3 ve 4/4’üncü maddelerinde, kısıtlama hükmünün yürürlüğe girmesinden (yani 17 Nisan 2020’den) önce yetkili organlarca alınmış olan dağıtım kararlarına ilişkin uygulamanın nasıl yapılacağı açıklanmaktadır. Tebliğin 4/3 ünü maddesine göre, 17 Nisan 2020 tarihinden önce genel kurulca kâr payı dağıtımı kararı alınmış, ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, Kanun’un Geçici 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan sınırı (2019 yılı net kârının yüzde 25’ini) aşan kısma ilişkin ödemeler ile hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa, henüz ödenmemiş kısma ilişkin tüm ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenecektir.
Ertelenen ödemelere ilişkin olarak faiz tahakkuk ettirilmeyeceği: Tebliğin 4/3’üncü maddesinde, kısıtlama hükmünün yürürlüğe girmesinden önce, hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa henüz ödenmemiş kısma ilişkin tüm ödemelerin kısıtlama süresinin sonuna kadar erteleneceği belirtilmiştir. Bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden hareketle, hesap dönemi zararlı değilse serbest yedek akçelerden daha önce dağıtımına karar verilen kısmın ödenebileceği söylenebilir. Hatta daha önce alınmış geçmiş yıl kârlarının dağıtımı ile ilgili böyle özel bir sınırlama yapılmadığı için geçmiş yıl kârlarının dağıtımına ilişkin daha önce alınan kararların uygulanabileceği de ileri sürülebilir.
Kanun’da 30/9/2020 tarihine kadar geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçelerin dağıtıma konu edilemeyeceği açıkça hükme bağlandığı ve geçmiş yıl kârları ile serbest yedek akçelerin daha önce dağıtılmış olması haline yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği halde, Tebliğde sadece serbest yedek akçelerin dağıtım ile sınırlı (o da hesap dönem zararlı olduğu halde alınan dağıtım kararları ile sınırlı olarak) bir düzenleme yapılması nasıl yorumlanacaktır?
Kanunun açık hükmü karşısında, gerek serbest yedek akçelerden ve gerekse geçmiş yıl karlarından daha önce alınmış dağıtım kararlarının, kısıtlama süresi içinde uygulanmasını riskli buluyoruz. Böyle bir dağıtımın yapılmış olması halinde, genel kurul toplantısına katılarak kâr dağıtımına muhalefet eden pay sahipleri genel kurulun iptali davası açabilir. Oybirliği olsa dahi TTK m. 447/1-c uyarınca sermayenin korunması hükümlerine ve Kanun ve Tebliğe aykırı olduğu iddiasıyla Bakanlık/ilgililer kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürebilir. Yine Ticaret Bakanlığı tarafından TTK m. 201 da düzenlenen denetleme yetkisi kullanılabilir. Son olarak, TTK m. 512 uyarınca haksız yere ödenen kâr payının iadesi talep edilebilir.
İstisna kapsamındaki şirketler: Tebliğde, kar payı dağıtımına ilişkin istisnalar da belirlendi. Buna göre, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden veya ücretsiz izne ayrılanlardan nakdi ücret desteğinden yararlandırılanları istihdam edenler ile Hazine destekli kredi kefaleti kullanan ve halen kapanmamış kredi borç bakiyesi bulunanlar hariç, 120.000 lira ve altında kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler istisna tutulacaktır.
Pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kar payının yarısından fazlasının, kanun hükümleri çerçevesinde başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ifasında kullanılması şartıyla kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler de istisnadan yararlanacaktır.
Pay sahipleri tarafından dağıtımına karar verilen kar payının, imzalanan kredi sözleşmeleri veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında belirlenen sürenin sonuna kadar muaccel hale gelen yükümlülüklerin ifasında nakden kullanılması şartıyla kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler de sınırlamaya maruz kalmayacaktır.
Kar payı dağıtımı kararı alınan şirketlerde, pay sahiplerinin ifa yükümlülüklerini aşan tutara ilişkin ödemeler de 30 Eylül’e kadar ertelenecektir.
Bakanlıktan uygun görüş alınması gerekmektedir: İstisna hükümleri yapılacak kar payı dağıtımlarının genel kurulda görüşülebilmesi için Bakanlıktan uygun görüş alınması zorunlu olacaktır. Başvurularda genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim organı kararının noter onaylı örneği, şirketin hesap dönemine ilişkin finansal durum tablosu ile kar veya zarar tablosu gibi belgeler olacak. Şirketler, istisna kapsamında olduklarına ilişkin ilgili kurum ve şirketlerden aldıkları tevsik edici belgeleri de sunacaktır.
Dağıtılması öngörülen kar payı tutarı, Vergi Usul Kanunu’na göre tutulan kayıtlarda bulunan kar dağıtımına konu kaynakların toplam tutarını aşamayacaktır.