Binlerce yurttaşımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerinin ekonomik maliyeti de oldukça ağır oldu. 11 ilimizi etkileyen ve ülkemizi yasa boğan büyük felakette, üretim altyapımız ve sanayi tesislerimiz de hasar gördü. Osmaniye’de faaliyet gösteren Vario Grease’in Genel Müdürü Tayfun Yılmaz’la deprem sürecinde yaşadıklarını ve bölgedeki durumu konuştuk.
Madeni Yağ Dünyası’na özel açıklamalarda bulunan Genel Müdür Tayfun Yılmaz, depremden sonra Türkiye’nin her yerinden sağlanan maddi – manevi yardımlara, gönüllülerin fedakâr çalışmalarına ve madeni yağ sektöründen gelen desteğe teşekkür etti. Vario Grease’in kapılarını depremzedelere açan ve zor şartlara rağmen üretime devam eden Genel Müdür Yılmaz, kamuoyuna “Bizi unutmayın” mesajı verdi.
Vario Grease olarak depremden ne ölçüde etkilendiniz?
Tesisimiz Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet göstermekte. Osmaniye de depremden etkilenen iller arasında. Burada da yıkımlar ve can kayıpları oldu. Fakat ben ve fabrikadaki çalışanlarımızın büyük bir kısmı Hatay İskenderun’da ikamet etmekteyiz. Bilindiği gibi Hatay depremden en çok etkilenen il. Hasar oldukça büyük ve yıkıcı. 1 milyonun üzerinde nüfusu olan bir şehir yerle bir oldu. Ayakta kalan binalar ise ağır hasarlı ve yıkılmayı bekliyor. Halk olarak çadırlarda, konteynırlarda veya 3-5 aile sağlam sayılacak evlerde yaşamaya çalışıyoruz. Tabi bir de olayın psikolojik boyutu var. Bunlar depremin bıraktıkları.
İş anlamında ise biz ve yakınımızdaki birçok orta ve büyük ölçekli işletme depremi küçük hasarlarla atlattık. Şubat ayında hiç çalışmadık. Vario Grease ve çevremizdeki birçok işletme olarak fabrikalarımızın kapılarını depremzedelere açtık. Bizim tesisimizde iki aile kaldı ve hâlâ da birkaç ailenin yıkılan evlerinden kurtarabildikleri eşyalarını depomuzda muhafaza etmekteyiz. Personelimizden can kaybı yaşamamak en büyük tesellimiz. Ancak bu bölgedeki herkesin akrabalarından başlayarak çok fazla can kaybı var. Ama atlatacağız. Biz güçlü bir ülkeyiz.
Deprem sonrası yaşanan toplumsal dayanışma size ne hissettirdi?
Öncelikle 86 milyon insanımızın her birine tek tek ve ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnanılmaz bir toplumsal dayanışma ve yardımlaşma örneği gösterdiler ve bunu iliklerimize kadar hissettirdiler. Konya’dan başlayıp Antakya’ya kadar oluşan yardım konvoyları, gönüllü yardıma gelen ve isimlerini dahi bilmediğimiz onlarca kahraman müthiş emek verdiler. Böyle bir şey çok az millet nasip olur diye düşünüyorum. Eminim ki depremden etkilenen diğer iller için de böyle olmuştur.
Sektör paydaşlarımızın hemen hepsinden şahsi olarak “geçmiş olsun” telefonları ve mesajlar aldık. Gerek sektörümüzden gerek farklı iş kollarından birlikte çalıştıklarımız, rakiplerimiz, tanıdığımız, tanımadığımız firmalar hep aradılar, samimi destek verdiler. Madeni Yağ Dünyası olarak size de o günden bugüne bizlere göstermiş olduğunuz ilgi, alaka ve yakınlıkla yalnız olmadığımızı hissettirdiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Burada özellikle birkaç kişiye ayrıca parantez açmak istiyorum. Aybars Kıyak bey, Aydın Bulut bey, Hüsnü Demirkan bey, Ozan Haskaraca bey ve tabii ki telefon görüşmemizden sonra beni ağlatan, firmamı kurarken bile kendisinden çok feyz aldığım, sektörün duayen ismi Ünal Soysal beye ve firması PETROYAĞ’a ayrıca teşekkür ediyorum. Ünal bey öyle güzel şeyler söyleyip bize öyle güç verdi ki inanın kelimelerle anlatamam.
Depremin yaralarının sarılması sürecinde hangi noktadayız? Bir iş insanı olarak sorunlarınızdan ve ihtiyaçlarınızdan bahseder misiniz?
Devletimiz, yerel yönetimler, özel sektör ve STK’lar yardımlarına devam etse de 11 ile yetişmek hiç kolay değil ve yetersiz kalıyor. Özellikle enkaz kaldırılma işi çok yavaş ilerlemekte. Üretici olarak en büyük sıkıntımız çalışanlarımızın psikolojisi. En ufak artçı sarsıntı, yüksek gürültü bile çalışanlarımızın motivasyonunu düşürmeye yetiyor. Diğer bir sorun ise çaresizlik. Çaresizce bakıp sizden bir şey bekleyen çalışanlarınız, aileniz ve yakınlarınız.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen işlerimiz artarak devam ediyor. Yaşayacak evlerimiz kalmadı ama o evleri yeniden inşa edebileceğimiz işimiz devam etmekte. Bizi biraz olsun rahatlatan ve deprem felaketinin izlerini hafifleten bu. Yetkililerden talebimiz; işini bizler gibi sağlam, zamanında ve düzgün yapmaları. Sektördeki paydaşlarımıza gelince; daha ne yapsınlar ki? Buradan tüm paydaşlarıma seslenmek istiyorum. Bu deprem bir milat olsun. Vario olarak kapılarımız tüm tedarikçi, müşteri ve paydaşlarımıza açıktır. Tesisimizi kendi tesisleri olarak görebilirler. Her türlü iş yardımı, beklenti ve iş paylaşımına açık olduğumuzu bilmelerini isterim.