Sera gazı emisyonlarını azaltmak giderek daha acil bir gereklilik haline gelirken, şirketlerin iklime doğrudan etkilerinin ötesine bakmaları gerekiyor. 2025 yılından itibaren Avrupa’da faaliyet gösteren kuruluşların Kapsam 3 olarak adlandırılan dolaylı emisyonları raporlamaları istenecek.
Sera gazı emisyonları için en yaygın olarak kabul gören hesaplama standardı olan Sera Gazı Protokolü (GHG), sera gazı emisyonlarını üç kapsam çerçevesinde değerlendiriyor.
KAPSAM 1
Buhar kazanları, fırınlar, jeneratörler, işyerindeki üretim süreçleri ve şirkete ait araç filoları gibi şirketin doğrudan sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan açığa çıkan sera gazı emisyonlarını kapsar. Şirketler Kapsam 1 emisyonları üzerinde yüksek düzeyde kontrole sahiptir ve bu emisyonlar genellikle standart yöntemler kullanılarak ölçülür.
KAPSAM 2
Bir şirket tarafından satın alınan elektrik, buhar, ısıtma veya soğutma girdilerinin tüketiminden kaynaklanan dolaylı sera gazı emisyonlarını ifade eder. Şirketler, enerji tedariki, enerji verimliliği tedbirleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin kararlar yoluyla Kapsam 2 emisyonları üzerinde belirli bir düzeyde etkiye sahiptir. Kapsam 2 emisyonları çoğunlukla elektrik tedarik şirketleri tarafından sağlanan emisyon faktörleri veya ulusal şebeke ortalamaları kullanılarak hesaplanır.
KAPSAM 3
Bir şirketin üretim, tedarik ve satış aşamalarını kapsayan değer zincirinde meydana gelen diğer tüm dolaylı sera gazı emisyonları bu kapsama girer. Satın alınan mal ve hizmetleri, iş seyahatlerini, çalışanların işe gidip gelmelerini, şirket ürünlerinin işlenmesini, dağıtımını ve kullanımını, ayrıca değer zincirinde ortaya çıkan tüm atıkları içerir. Kapsam 3 emisyonlarının, değer zincirlerinin girift yapısı ve çok sayıdaki paydaştan veri toplamanın zorlukları nedeniyle tam olarak ölçülmesi zordur.
Kapsam 3 emisyonlarının azaltılması
Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını şirketlerin ele alması önemli olsa da Kapsam 3 genellikle çok daha fazla çevresel etkiye sahiptir.
%55
AB, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990’a kıyasla net %55 oranında azaltmayı hedefliyor. AB’nin 2020 yılındaki net emisyonları 1990 yılındaki seviyenin %34 altında gerçekleşti.
Bu emisyonlar bir kuruluşun doğrudan kontrolünün dışında olmasına rağmen, hala atılabilecek adımlar var. Örneğin kuruluşlar, tedarikçilerini yönlendirebilir veya bayi seçimlerini şirketlerin uygulamalarına göre yapabilir.
Kapsam 3’e odaklanmak bir şirketin diğerlerinden farklılaşması ve daha da önemlisi, emisyonları azaltma konusunda gerçek ve somut bir aşama kaydedebilmesi için şahane bir fırsattır. Bunu yapabilmek için de müşteriler ve tedarikçiler ile tüm değer zinciri boyunca derin bir ilişki kurmak ve net hedefler belirlemek gerekir.
Nynas ve Kapsam 3
Karbon el izini iyileştirmek (paydaşlarınızın ayak izini azaltmalarına yardımcı olmak), olumsuz etkiyi en aza indirirken olumlu etkiyi azami seviyeye çıkarmayı gerektirir. Nynas, müşterilerin operasyonlarındaki iyileşmeler ve daha fazla enerji verimliliği, daha düşük tedarik zinciri emisyonları, yenilenebilir malzemelerin daha fazla kullanılması için gereken şartları yaratmak, daha yüksek dayanıklılık ve daha az genel kaynak kullanımı gibi ürün ve çözümler dahil olmak üzere çok sayıda el izi örneğini takip edebiliyor.
1,5°C’nin altında kalmak mümkün
Küresel sıcaklık artışının bu yüzyılın sonunda 1,5 °C’nin altında kalmasını sağlamak halen mümkün olabilir, ancak bunun için hızla, derhal ve tüm ekonomiyi kapsayan sera gazı emisyon azaltma tedbirlerinin hayata geçirilmesi ve atmosferdeki karbonun temizlenmesi gerekiyor.
Trafo yağlarımız, sahip oldukları yüksek kalite, uzun ömür ve tamamen geri dönüştürülebilir olma özellikleri sayesinde bu bağlamda büyük önem taşıyor.
NYTEX® 4700, lastiklerde daha düşük yuvarlanma direnci ve daha fazla yakıt tasarrufu sağlarken, naftenik baz yağımız enerji tüketiminin ve yağlama greslerinde lityum sabun kullanma ihtiyacının azaltılmasına katkıda bulunuyor.
NYTRO® RR 900X, kullanım ömrünü tamamlamış trafo sıvılarını yeniden kullanarak sürdürülebilir gelişime ve ham madde verimliliğine katkı sağlıyor ve biyo-bazlı ürünlerimiz üretimde ham madde açısından çok yüksek faydalar sunuyor.