Bakım – onarım giderlerini en aza indirmek, korozyonu ve önemli makine parçalarında aşınmayı minimumda tutmak, duruş sürelerini azaltmak, motor performansını artırmak, enerji tasarrufu sağlamak gibi nedenlerle otomotivden endüstriye, havacılıktan denizciliğe herhangi bir makinenin başarılı bir biçimde çalıştırılması için verimli bir yağlama gereklidir. Madeni yağlar motorun ömrünü uzatıp performansını artıran bir petrol ürünüdür.
Yağlama yağlarının türleri
Mineral Yağlar: Ham petrolün damıtılmasından elde edilen yağlardır. Ham petrolün damıtılması; damıtma, mumsuzlaştırma, çözündürme, asitle işlem ve kil işlemi gibi türlü işlemleri kapsar.
Sabit Yağlar: Bitkisel, hayvansal, balık yağları ve sentetik yağların genel adı sabit yağlardır. Deniz endüstrisinde hayvansal ve bitkisel yağlardan sadece don yağı ve kolza çiçeği yağı kullanılmaktadır.
Sentetik Yağlar: Organik sıvılardan sentez yolu ile elde edilen, petrol kökenli yağların dışında kalan ve yağlama özelliği olan maddelerdir. Sentetik yağlar diğer yağlarla kıyaslandığı taktirde;
- Viskozite indekslerinin çok iyi olması
- Düşük sıcaklıklarda çok iyi akıcılık
- Çok iyi iç sürtünme
- Yüksek sıcaklıklarda oksitlenmeye mükemmel dayanım
- Düşük uçuculuk
- Çok iyi korozyon önleme
- Mineral yağlarla çok iyi uyum sağlayabilme
gibi açılardan üstün oldukları görülür.
Su: Yağ ve greslerin kullanılamayacağı bazı durumlarda su diğerlerine tercih edilebilir. Bu yataklarda malzeme olarak pelesenk, kauçuk ve fenolik plastik bileşikler yatak metali olarak kullanılır.
Gres: Çoğu zaman gresler sabunlarla kalınlaştırılan yağlar olarak tanımlanır. Bu karışımın %80 ila %90’ını mineral yağ, %10 ila %20’sini de metal sabunları oluşturur. Gresler yapılarına katılan kireç, soda, alüminyum, lityum, sodyum gibi metal tuzlarının özelliklerine göre çeşitlilik gösterirler. Greslerin başlıca uygulama alanı, sıvı yağların kullanılamadığı, darbeli yük altında çalışan, sürten satıhlar arasında, sıvı yağın akıp gitmesi ihtimali olan yerlerde ve su ile teması olan yerlerde kullanılır.
Grafit: Grafit, sürtünmeyi azaltma yeteneği nedeniyle yağ olarak sınıflandırılır. Grafit bir karbon türüdür. Yağ ve greslerin hemen bozulacağı çok yüksek sıcaklıklara da dayanır. Grafit esas olarak sabit bir katı yağdır ve yatağı doldurarak kullanılır.
Yağlama yağlarının özellikleri
Yatakların özgül basıncı, sıcaklığı ve türlü makine parçalarının birbirlerine göre bağıl hızları çok değişik olduğundan, kuramsal olarak bu farklı kısımların farklı yağlarla yağlanmaları gerekmektedir. Özellikle aynı makinede bir veya birkaç ayrı türden yağın kullanılması, işletmede önemli zorluklara neden olur. Yağlama yağlarının kimyasal ve fiziksel özellikleri, dizel yakıtlarında olduğu gibi, bir seri deney sonucunda saptanır. Bu deneyler;
- Özgül ağırlık
- Alevlenme noktası
- Yanma noktası
- Kendiliğinden tutuşma noktası
- Akma noktası
- Viskozite
- Karbon atıkları
- Su ve tortu
- Asitlik
- Su ile karışma
- Çamur ve oksitlenme deneyi
şeklinde sıralanabilir.
Bu deneylerden ilk dört tanesi yağlama yağları açısından daha önemlidir.
Özgül Ağırlık: Küçük özgül ağırlıktaki bir yağlama yağı ile daha verimli bir yağlama sağlanabilmektedir. Ancak özgül ağırlık yağın yağlama özelliğinin tanımlanması açısından doğrudan bir fikir vermez. Eş özgül ağırlıktaki yağlama yağlarından biri kullanma amacına bağlı olarak diğerinden daha iyi veya daha kötü yağlama özelliklerine sahip olabilir.
Alevlenme Noktası: Yağlama yağı bir deney cihazında buharlar oluşacak şekilde ısıtılır. Küçük bir alev oluşturulan buharlara temas ettirildiğinde bir alev görünüyorsa, bu sıcaklık derecesine “alevlenme noktası” adı verilir.
Yağlama yağlarının üretildiği kaynak ve servis karakterine bağlı olarak yağların alevlenme noktaları 113-274°C değerleri arasında değişmektedir. Isı makinelerinin yataklarında yağ sıcaklığı 66°C’yi geçtiğinden, alevlenme noktası bakımından bir sorun oluşmaz.
Yanma Noktası: Küçük bir alevle tutuşturulduğu zaman, sürekli olarak veya en az 5 saniye süre ile yanan yağ buharlarının oluştuğu en düşük sıcaklığa “yanma noktası” adı verilir. Yanma noktası, alevlenme noktasından daha yüksektir.
Kendiliğinden Tutuşma Noktası: Alev uygulaması yapılmaksızın, yağ buharlarının kendiliğinden tutuştuğu sıcaklık derecesine “kendiliğinden tutuşma sıcaklığı” veya sadece “tutuşma sıcaklığı” denir. Bu sıcaklık derecesi, yağlama yağlarının pek çoğunda yaklaşık 399°C dolaylarındadır.
Akma Noktası: Akma noktası, parlama noktasında olduğu gibi, bir sıcaklık derecesidir. Bu nokta yatay düzlemde 45 derecelik bir açı yapan bir deney borusundan yağın akamadığı sıcaklıktır. Dizel makinelerinde kullanılan yağlarda akma noktasının saptanması, makinenin düşük devirlerde ve zaman zaman çalıştırılması gerektiğinde çok önemlidir. Bu nokta, soğuk havalarda yağlama yağının tanktan tanka aktarılması veya yağlama devresinde dolaştırılması gerektiği zaman da önemlidir.
Viskozite: Bir viskozitesi yağın akıcılığa karşı olan direncini gösterir. Yağ ısındıkça viskozitesi düşer, soğudukça yükselir. Yağlama yağları için viskozite en önemli özelliklerden biri olup, onun akıcılığını göstermesi bakımından önemlidir. Yağlama yağlarının viskoziteleri, belirli bir sıcaklıkta, belirli çaptaki dairesel kanaldan akabilmeleri için saniye türünden süreyi gösterir.
Karbon Atıkları: Yağlama yağlarının ısıtılmasıyla yapılarındaki uçucu maddelerin buharlaşması ve yanması sonucu geride kalan atıklara “karbon atıkları” denir. Karbon atıkları ısıyı çok zayıf bir şekilde iletirler. Sonuç olarak duvarları, piston kafaları, egzoz portları ve segmanların çevrelerinde biriktikleri zaman silindir sıcaklıkları önemli şekilde yükselir.
Su ve Tortu: Yağlama yağlarında su ve tortu bulunmamalıdır. Eğer sözü edilen maddelerin varlığından şüphe ediliyorsa, yağların bir santrifüj separatörden geçirilerek temizlenmeleri gerekir. Dizel tesislerinin büyük bir bölümünde yağlama yağına yabancı maddeler ve toz karışır. Bunlar yağlama devreleri ile yataklara kadar gider ve zamanla onlara yağ verilmesine bile engel olabilir.
Asitlilik: Yağlama yağlarında asitler, ham petrolden gelen doğal asitler, mineral asit adı verilen sülfirik asit ve compound yağlarda görülen yağ asitlerinden oluşur. Doğal asitler son derece zayıf olup, metaller üzerinde zararlı bir etki oluşturmazlar.
Su ile karışma: Yağlama yağlarına çeşitli şekillerde su karışabilir. Böyle durumlarda yağlama yağlarındaki suyun ayrılması son derece önemlidir. Aksi halde “Emülsiyon” veya yağ ile suyun bir daha ayrılamayacakları biçimde birbirine karışması olayı meydana gelir. Böyle yağlar sadece makinede ağır hasarların oluşmasına değil, sistemdeki tüm yağın bozulmasına da neden olur. Bu da çok büyük bir maddi kayıp demektir.
Çamur Eğilimi: Yağlama yağlarında çamur genellikle oksitlenme sonucu oluşur. Aşırı oksitlenme yağın renginin aşırı bir şekilde koyulaşmasına, viskozitesinin yükselmesine, asit değerinin artmasına ve karbonumsu maddelerin makineye ağır hasar vermesine neden olur.
Tüm mineral yağlama yağları, özellikle yüksek sıcaklıkta yapılarına su ve metal parçacıkları karışıp hava ile temas ettikleri zaman, oksitlenmeye karşı çok duyarlı olurlar. Bu nedenle yağlara su karışmasını kesinlikle önlemeliyiz. Yağların kirlenmesinde en önemli yabancı madde, aşınmalardan gelen metal partikülleridir. Metal partikülleri yağın oksitlenmesine, yapışkan artıklara ve çamur oluşumuna neden olurlar.
TBN (Total Base Number): Toplam alkalinlik sayısı; 1 gram yağlama yağında bulunan mg türünden potasyum hidroksit miktarıdır. Toplam alkalinlik sayısı yağlama yağının, yakıtın yapısındaki sülfür içeriğinden dolayı meydana gelen ve korozyona neden olan sülfirik asit oluşumunu önleyebilme yeteneğidir. Bununla birlikte yağlama yağının makine parçalarına yapışan yanma artıklarını temizleyebilme özelliğini de gösterir.
Insoluble (Çözülemeyen): Insoluble, yağın içinde çözülmeyen yapışkan maddelerdir. Bu maddelerin ana bileşeni bir yanma ürünü olan kurum ve nötrleşmiş bir bileşen olan kalsiyum sülfattır. Bu maddeler bir çözücü olan n-pentan içinde dahi çözülmediğinden, n-pentan insoluble yağlama yağının yapışkanlık derecesini gösteren bir cetvel gibi kullanılabilir.