Kömür, petrol, doğal gaz, bitkisel ve hayvansal kaynaklar ile atıklardaki hidrokarbonları işleyerek yaşamımızda her yerde tükettiğimiz binlerce çeşit son ürünler olan kimyasalları, yakıtları, malzemeleri, yağlama yağlarını ve diğer sektörlere ara ürünleri arz eden kimya endüstrisi; karbon, su ve azot döngüsünü iyi bilerek gezegen dostu büyümelidir.
Bugünlerde en çok ürünlerin Karbon Ayak İzi (KAİ) ve iklim değişikliği gündemde. Paris Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı, ülkemizin Yeşil Mutabakat Eylem Planı 2021 (YMEP) ve ihracat başlıklarında adeta seferberlik var. Harika. Oysa YMEP 2021’in de işaret ettiği gibi üretim, imalat, hizmet ve ürünlerin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) mühim. YDD ile başta KAİ ve Su Ayak İzi olmak üzere insan ve doğaya olan tüm etkiler (Alan Kullanımı, Asidifikasyon, Biyoçeşitlilik, Ekotoksiklik, İklim Değişikliği, Kaynak Tüketimi, Ötrofikasyon, Radyasyon, Solunum, Toksiklik gibi) belirlenmekte. YDD önemli bir saptama, karşılaştırma, karar verme ve en temiz üretimi başarma, gezegenimize tüm etkilerimizi ortaya koyma, sözün özü sürdürülebilirlik yönetimini başararak, sürekli iyileştirme aracıdır.
Her birimiz ve endüstri, gezegenimize etkilerimizle havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletirken, iklimimizi değiştirdik ve kaynaklarımızı tükettik. Ormansızlaşma, arazi kullanım değişiklikleri, artan tarımsal üretim, giderek büyüyen vahşi yaşam ticareti ile doğaya hasar vererek, su ve kara ekosistemlerini bozarak biyoçeşitlilik kaybına neden olduk. İnsan ve doğanın sağlığı tehlikedeyken ekonomik gelişmeler geçimimizi zorluyor. Dünyamız da geçinme zorluğu yaşıyor. Ekonomi toparlanırken doğamızı da toparlamalıyız. Çünkü gezegenimizin yakın gelecekte bize sunacağı sudaki ve karadaki
kaynaklar, araziler, ormanlar ve besin zinciri tehlikede. Hepimizin gezegenimizin giderek yok olmasında suçu var.
1990’dan beri kutladığımız Birleşmiş Milletler 22 Nisan Dünya Günü bu yıl, 2021’de ilan edilen Birleşmiş Milletler Ekosistemi Yenileme On Yılı kapsamında kutlandı. Bu nedenle önemi büyük. Ekosistemler ne kadar sağlıklı ise gezegenimiz ve biz de sağlıklı olarak yaşamımızı ilerletebiliriz. Dünyamız acı çekiyor.
Ekosistemlerimizi onarır, yeniler ve korursak, çevre kirliliği ve iklim değişikliğine dur diyerek yoksulluğu, açlığı, göçleri sona erdirme ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik ederek, eşitsizlikleri azaltarak, kitlesel yok oluşu önlemeye yardım edebiliriz. Geleceğimizi güvence altına almak, yeni salgınları önlemek için üç acil başlık olan iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve kirlilik sorunlarımız için siyasi, ekonomik ve teknik çözümler bulmalı, dünyamızın doğal kaynaklarını israf etmeden sürdürülebilir üretim ve tüketim yaparak doğa ile barışmalıyız.
Yağlama yağları da doğa ile barışık yaşamımızda olmalıdır. Yaşam döngüsü boyunca yağlama yağları bitki, hayvan, mikroorganizma ve insan sağlığı dostu, toprak ve suda toksiklik yaratmayan, çevre kirliliği ve iklim değişimine etkisi en az olacak şekilde üretimlerinden tüketimlerine ve atık yönetimlerine dek gezegen dostu olmalıdır. Yeşil ve maviyi bozmayan, koruyan yağlayıcılar gerekli. Bu nedenlerle sektörümüzde yağlayıcılar ve ambalajları için harekete geçme, yenilikçi çözümler bulma, sağlığımızı ve gezegenimizi korumak için yatırımlar yapılması mühim.