17.7 C
İstanbul
21/09/2024
Türkiye'den

Hidrolik sistemlere uygun yağ seçimi

Hidrolik bilimi, gücü iletmek için basınçlı bir akışkan kullanımına dayanır (Pascal Prensibi). Bu akışkan gaz, su, yağ veya başka bir akışkan olabilir. Bu akışkan yardımıyla da kalıplama, döndürme, şekillendirme, kaldırma vb. amaçları yerine getirmeye yardımcı olur. Bundan dolayı da ticari ve endüstriyel alan uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. İş makinaları, fabrikalardaki kontrol valfleri, pompalar, liftler, tıbbi ameliyat cihazları vb. örnekler ile bu listeyi uzatabiliriz.

Neden hidrolik sistemler?

  • Sistem tam yük altında durmadan çalışmaya devam edebilir.
  • Kuvvet, tork, hız gibi parametreler kolay kontrol edilebilir.
  • Tek bir hidrolik sistem ile birçok makina kontrol altında tutulabilir.
  • Hızlı veya daha hassas hareket edilmesi gereken noktalarda kontrol edilebilir.

Bu kadar yaygın bir kullanım olduğu için de hidrolik yağların arzı da doğal olarak artmaktadır. Peki hidrolik yağı seçerken hangi yolu izlemeliyiz? Ticari amaçlar ile kullanılan yağlar her ne kadar son kullanıcı için sadece yağ olarak nitelendirilse de mineral yağlar ve sentetik yağlar olarak ikiye ayrılır. Mineral yağ ile sentetik yağ arasındaki fark yaygın olarak sadece fiyat bağlamında değerlendirilse de arka planında büyük farklılıklar mevcuttur. Fakat bunu değerlendirirken öncelikle fiyat ve performansı karşılaştırabilmemiz adına aşağıdaki adımları takip etmemiz faydalı olacaktır.

İlk adım ‘alacağım yağ hangi uygulamada kullanılacak’ sorusunu cevaplamaktır. Ekipmanım endüstriyel sabit bir ekipman mı, yoksa hareketli bir ekipman mı (ör. vinç)? Üretici firmalar her iki koşul için yağlarını tanımlasalar da katık paketleri uygulama alanları için farklılık gösterebilir. Bu durumda ek ihtiyaçlarımı göz önünde bulundurmam gerekecektir.

İkinci adımda, yağı kullanacağım alan gıda sektörü ise gıdaya uygun olup olmadığını, yağın toksik özelliklerini göz önünde tutmam gerekir. Ekipmanım yüksek risk teşkil eden ‘Yüksek sıcaklık, parlama’ olan bir sahada çalışacak ise, alacağım yağın ısıya dirençli olup olmadığını düşünmem gerekir.

Üçüncü adım ‘nasıl çevre koşullarında bu yağı çalıştıracağım’ sorusuna yanıt vermektir. Ekipmanım çok kirli ve ağır çevre koşullarında çalışacaksa, yağımda deterjanlaştırıcı ve topaklanmayı engelleyici katık paketi bulunması fayda sağlayacaktır. Aynı yağ bir kombine sistemde dolaşacak ve farklı sıcaklıklarda çalışan ekipmanlarım içinde de bulunacaksa viskozite indeksi yüksek bir yağ kullanmak fayda sağlayacaktır. Ciddi bir yük ve aşınma riski olan bir ortam mevcut ise aşırı basınç katığı ve/veya aşınma karşıtı katık bulunması faydalı olacaktır.

Yağımızı bu saydığımız parametreler ile belirledikten sonra sektör tecrübelerime dayanarak tespit ettiğim, gözden kaçtığını düşündüğüm kısım ise yağ seçimi yapılırken sistemde kullanılan yağların birbiri ile ve/veya sızdırmazlık elemanları ile uyumunun kontrol edilmeden yağ tedariğinin yapılmasıdır. Sisteme yapılan yağ eklemelerinde eğer bu yağlar grup olarak (Grup I, II, III, IV veya V) birbiri ile uyumsuzsa, yağ kendisinden beklenen performansı yerine getiremez, zamanından önce bozulma gerçekleşebilir ve ciddi ekipman hasarlarına yol açabilir. Eğer sızdırmazlık elemanları ile uyumsuz bir yağ seçilmişse de bulunduğu sistemdeki conta gibi elemanları yıpratarak, kopma, parçalanma ve neticesinde yağ kaçakları vb. durumlar ile karşılaşılabilir. Bu yüzden yağın teknik bilgi sayfasında bulunan açıklamaların, üretici firmanın yağ gerekliliği hakkında yapmış olduğu açıklamaların birbiri ile örtüşmesi büyük önem arz etmektedir.

Benzer Haberler

100. Yıl Rallisi’nde Zafer, Castrol Ford Team Türkiye’nin

Lubricant World

Marmara Yelken Kulübü – Petrol Ofisi Kupası sahiplerini buldu

Lubricant World

PETDER Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti

Lubricant World