12/03/2025
Tesis İnceleme

POTEM AR-GE Merkezi Türkiye’nin Triboloji Üssü Olacak

Yaklaşık 738 m2 kapalı alanda faaliyet gösteren ve hacim, kapsam, teknolojik altyapı ve nitelikli insan kaynağı bakımından Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise önde gelen laboratuvarlarından biri kabul edilen Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi (POTEM); “AR-GE Merkezi” unvanını aldı.

2008’de 4 milyon dolar değerinde kaynakla kurulan ve her yıl yeni yatırımlarla teknik imkânlarını artıran POTEM, 300’ün üzerinde testin yapılabildiği ve TURKAK tarafından en geniş kapsamlı akreditasyona sahip laboratuvarıyla tanınıyor ve testlerinin güvenilirliğiyle uluslararası platformda “hakem laboratuvar” kabul ediliyordu.

Yaptığı çalışmaların şirkete ve sektöre sunduğu katkılar, yayınladığı bildiri, makale ve akademik çalışmalar, geliştirilen yeni ürün ve patent sayısı ile teknolojik yeterlilik ve altyapı gibi kriterler üzerinden değerlendirilen POTEM’e T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “AR-GE Merkezi” statüsü verildi. Madeni yağ sektöründe çok az şirketin sahip olduğu bu önemli statü, POTEM’in istikrarlı başarısının sonucu olarak görülüyor.

Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ve POTEM AR-GE ve Laboratuvar Müdürü Sevda Atar ile bir araya gelerek POTEM’e verilen “AR-GE Merkezi” statüsünün önemi ve sektöre sağlayacağı kazanımlar hakkında konuştuk.

Sezgin Gürsu: POTEM, “AR-GE Merkezi” Statüsüyle Petrol Ofisi’nin Rekabet Gücüne Güç Katacak

POTEM’in AR-GE Merkezi unvanını kazandığını öğrendik. Bu konuda duygularınızı paylaşır mısınız?

Öncelikle Petrol Ofisi olarak POTEM ekibiyle ve yaptıkları çalışmalarla gururlandık. POTEM zaten kurulduğu günden bu yana AR-GE bilinciyle çalışan bir teknoloji üssüydü. Hammadde girişinden ürün geliştirmeye, müşteri taleplerinin karşılanmasından yeni teknolojilerin Türkiye’ye adapte edilmesine kadar yapılan tüm çalışmalarda bu yaklaşımı görüyorduk. Petrol Ofisi yönetimi olarak tasarruf tedbirleri uyguladığımız dönemlerde bile POTEM’e kaynak aktarmayı ve yatırım yapmayı sürdürdük, arkadaşlarımızın tüm ekipman ihtiyaçlarını karşıladık. Böylesi emek verdiğimiz bir yapının, mevzuatın belirlediği kriterlere uyarak “AR-GE Merkezi” unvanını alması POTEM’in istikrarlı başarısını yansıtıyor ve bizleri gururlandırıyor. Bu başarıya katkı veren bütün arkadaşlarımı yürekten tebrik ediyorum.

POTEM’in AR-GE Merkezi olması sektörümüze ve ülkemize hangi katkıları sağlayacak?

“AR-GE Merkezi” statüsünü POTEM açısından vardığımız nihai bir hedef olarak görmüyoruz. POTEM; teknik altyapısı, yetkin insan kaynağı ve kabiliyetleriyle çok yakın zamanda Türkiye’nin en gelişmiş ve en kapsamlı triboloji merkezi haline gelecek. Triboloji, yani yağlama – sürtünme bilimi çok yaygın kullanılan bir terim değildir. Ancak sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi üzerine çalışmalar arttıkça, enerji verimliliği ve karbon emisyonları gibi konular gündemde oldukça triboloji çok daha önemli hâle gelecek ve bu alandaki çalışmalara duyulan ihtiyaç artacak.

Zaten sanayinin ve özellikle otomotiv sektörünün gidişatı o yönde. Otomotiv üreticilerinden özetle 3 şey isteniyor: Çevreye daha az zarar veren emisyon, daha küçük motorlar ve yakıt tasarrufu. Dolayısıyla POTEM bir AR-GE Merkezi olarak sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği çalışmalarına ağırlık verecek ve triboloji biliminin gelişimine katkı sağlayacak. Bugüne kadar greslerle, hidrolik yağlarla ilgili uluslararası konferanslarda sunulan birçok çalışmamız ve makalemiz vardı. Bu alanlarda akademik yayınlarımız artarak devam edecek ve üniversitelerle iş birliği hâlinde tüm sektöre yön veren, ışık tutan örnek çalışmalar yapılacak.

POTEM yurtiçinde sunduğu öncü hizmetlerin yanı sıra yurtdışında da ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Petrol Ofisi olarak hâlihazırda yakın coğrafyamızda ve Avrupa’da 33 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu ülkelerin hiçbirinde POTEM çapında bir AR-GE merkezi yok. Örneğin yakın geçmişte Kazakistan gibi soğuk bir iklimde ya da Libya gibi çok sıcak yerlerde ürün ihtiyaçlarını POTEM’de geliştirdiğimiz formüllerle karşıladık. Dolayısıyla sadece Türkiye’nin değil, bulunduğumuz coğrafyanın en önemli ve en kapsamlı AR-GE merkezi olma yolunda hızla ilerleyeceğiz. Bilim ve teknolojiyi buluşturarak insan hayatına, kullandığımız makinelere fayda sağlayan çalışmalara imza atacağız.

Sezgin Gürsu’ya göre POTEM sadece Türkiye’nin değil, bölgenin en kapsamlı AR-GE merkezi olarak triboloji çalışmaları yapan bir teknoloji üssüne dönüşecek. POTEM’de gerçekleşecek çalışmaların enerji verimliliği açısından sürdürülebilirliğe katkı sağlaması bekleniyor.

Sizin de belirttiğiniz gibi, POTEM’de dünya ile aynı anda en son teknolojiler doğrultusunda yenilikçi ürünler geliştiriliyor. Bu süreç nasıl işliyor?

Petrol Ofisi olarak iş ortaklarımız OEM’ler ve katık şirketleriyle belli formüller üzerinde çalışıyor ve onların ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyoruz. Bir de terzi işi (tailor – made) dediğimiz çok spesifik kullanım alanları olan özel ürünler üzerinde çalışıyoruz. Örneğin çok soğuk ya da çok sıcak şartlarda çalışabilecek hidrolik yağlar, gresler, kompresör yağları gibi ürünler var ve bunlara yönelik talepler geliyor bize. Bu özel ürünlere gelen talepler teknolojik gelişim ve makine – cihaz parkurundaki değişimlerle birlikte zaman içinde daha artacak diye düşünüyorum. POTEM’in bu spesifik ihtiyaçlara cevap verecek AR-GE altyapısına sahip olması Petrol Ofisi’nin rekabet gücüne büyük katkı sağlayacak.

Sevda Atar: POTEM’de Sürdürülebilirlik ve Enerji Verimliliği İçin Çalışıyoruz

POTEM’in teknolojik yeterliliği ve POTEM’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Petrol Ofisi’nin POTEM’e verdiği önemin en büyük yansıması yatırımın ve kaynak aktarımının hiç kesilmemesi. 300’ün üzerinde ekipmana sahibiz ve bu durum araştırma yaparken, ürün geliştirirken elimizi çok güçlendiriyor. POTEM’de bir yılda 150 binin üzerinde analiz yapıyoruz. Bu analizlerin tamamı AR-GE kapsamında yapılıyor. Çok ciddi tribolojik ölçümler yapabiliyor, geliştirdiğimiz ürünlerin ekipmanlara etkisini görebiliyor, aldığımız sonuçlara göre formülasyonlarımızı ve ürün dizaynımızı değiştirebiliyoruz.

Sadece Petrol Ofisi için değil, diğer şirketlere de teknik destek ve denetim hizmeti veriyoruz. İhracat miktarımız ve yayınlarımız arttıkça bilinirliğimiz ve bize gelen talepler artıyor. Ekipman altyapımız ve kapasitemiz de bu ölçüde gelişiyor. Dünyada madeni yağ alanında en geniş akreditasyona sahip laboratuvarlardan biriyiz. 2020 yılında 83 adet test akreditasyonumuz vardı. Bugün 182 adet test akreditasyonumuz var. Bu da bize uluslararası normlarda doğru ve güvenilir raporlama yapabilme imkânı veriyor. Hâkem laboratuvar kabul edilmemiz ise bu akreditasyon gücümüzden geliyor.

Yılda 150 binin üzerinde analizin gerçekleştiği POTEM, 182 adet test akreditasyonu ve güvenilir raporlama kapasitesiyle hakem laboratuvar kabul ediliyor. Merkezin makine ve cihaz parkuru birçok önemli tribolojik testin gerçekleşmesini sağlıyor.

POTEM’de Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ürünlerin performansı hakkında bize ne söylersiniz? Çalışmalarınızın yoğunlaştığı bir alan var mı?

Geliştirdiğimiz bitmiş ürün testleri ürüne, ürünün kullanıldığı alana ve müşterinin ihtiyacına göre farklı performans özellikleri gösteriyor. Bu noktada terzi işi ürünler yapabiliyoruz. Yakın zamanda geliştirdiğimiz kalıp yağ ürün ailemiz o kadar özel ve başarılı sonuçlara ulaştı ki bu ürünümüz için bir patent başvurumuz oldu. Yoğunlaştığımız alanlar genellikle sürtünmeyi azaltma, enerji verimliliği, yakıt tasarrufu gibi tribolojik ihtiyaçlara yönelik oluyor. Örneğin yakın zaman önce lansmanını yaptığımız Adaptech teknolojili ürünlerimiz, yakıt tasarrufu sağlayarak sürdürülebilirliğe hizmet ediyor. Yine geliştirdiğimiz Hydro Tech HVI-E 32 hidrolik yağ ürünümüz enerji tasarrufuna ciddi katkı sağlıyor. Elektrikli araçlar için geliştirdiğimiz ürün yelpazemiz piyasadaki araç mevcut otomobillerin rahat ve konforlu kullanılmasına hizmet ediyor.

Petrol Ofisi Grubu “İşte Eşit Kadınlar” Sertifikasına sahip sayılı şirketlerden biri. Kadın istihdamına verilen önem POTEM’e nasıl yansıyor?

Petrol Ofisi, kadın istihdamına önem veren ve kadının kariyer basamaklarını açık tutan bir şirket. Gebelik ve doğum izni gibi yasal süreler ve haklar Petrol Ofisi’nde daha fazla uygulanıyor. Yönetimin sağladığı bu yaklaşım kadın çalışanların şirkete duyduğu güveni ve bağlılığı artırıyor. Tabii şirketin bu genel yaklaşımı POTEM’e de yansıyor ama POTEM’de kadın istihdamı oransal olarak biraz daha fazla diyebilirim. POTEM’de çalışan mühendislerimizin ve bilim insanı kadromuzun %75’ten fazlası kadın. Yani sektör liderinin AR-GE Merkezini kadın bilim insanları ve mühendisler yönetiyor diyebilirim. Tabii kadın – erkek şeklinde cinsiyetçi bir bakış açımız yok. POTEM yalnızca kadın istihdamını değil; nitelikli istihdamı teşvik eden, beyin göçünün önüne geçen bir merkez. Önemli olan çalışan kadın sayısından ziyade, kadınların dezavantajlı uygulamalarla karşılaşmaması ve eşit muamele görmesi. Petrol Ofisi bu ortamı bize sağlayarak sektörümüze örnek oluyor.

POTEM kadın bilim insanlarına sağladığı istihdamla da takdir topluyor. AR-GE Merkezi’nin yöneticisi ve bilim insanı kadrosunun %75’ten fazlası kadınlardan oluşuyor.

Benzer Haberler

Avrupa’nın En Gelişmiş İleri Dönüşüm Baz Yağ Rafinerilerinden Biri Olan TAYRAŞ, Yeni Yatırımlarla Yeşil Teknopark’a Dönüşecek

Lubricant World

Vario Grease Genel Müdürü Tayfun Yılmaz: Kurumsal Gelişim ve Büyüme Hedeflerimize Emin Adımlarla İlerliyoruz

Lubricant World

İhracatın Yerli Yıldızı REXOIL İş Ortaklarına Güven Veriyor

Lubricant World