9.6 C
İstanbul
19/11/2024
Köşe Yazıları

Yağlar İçin Eko-Etiketleme Programları

Günümüzde çevreci ürün iddialarını doğrulamak, çevreci satın almaya rehberlik etmek ve çevresel performans standartlarını iyileştirmek için birçok eko-etiket ve eko-sertifikalama programı başlatılmıştır. Eko-etiketler ve eko-sertifikalar doğru uygulandıklarında, en iyi uygulamaları teşvik ederken aynı zamanda şirketlerin sertifikalı bir standardı karşılamak için uyması gereken yönergeleri de sağlar ve endüstri için etkili bir temel oluşturur.

Ancak günümüzde hâlâ şirketlerin çevreye karşı gerçekten sorumlu davranıp davranmadığı konusundaki kafa karışıklığı devam etmekte ve eko-etiketli ürünlere olan talep gün geçtikçe artmaktadır (Wri, 2010). Bunun en temel sebebi ise Z kuşağı tüketicileri ile Boomer kuşağı tüketicilerinin çevre konusunda çok veya aşırı derecede endişe duyması ve bu sebeple de sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanmasıdır.

Yağlar için AB Eko-Etiket kriterleri ilk olarak 2005 yılında yayımlanmıştır. AB Eko-Etiket Programı, standart süreçlere ve bilimsel kanıtlara dayalı olarak çevresel mükemmelliği açıkça ortaya koyan ürün ve hizmetleri destekleyen, dünyaca ünlü bir gönüllü çevre programıdır. Tüketicilerin, perakendecilerin ve işletmelerin gerçek anlamda sürdürülebilir seçimler yapmalarına yardımcı olmak amacıyla 1992 yılında hazırlanan ve 23 Mart 1993 tarihinde yürürlüğe giren program, bugün AB ülkelerinde uygulanmakta olan en büyük ve en iyi bilinen programlardan biridir.

Yağlara ilişkin AB Eko-Etiket ürün yelpazesi de hidrolik sıvılar, gresler ve iki zamanlı motor yağları gibi toplam kayıplı yağları içermekte olup günümüzde 615 ürün AB Eko-Etiketine sahiptir. Ayrıca, uluslararası düzeyde yağlayıcılar kategorisini kapsama alan Blue Angel, Eco Mark, Korea Ecolabel gibi çeşitli ulusal eko-etiket programları da bulunmaktadır.

  • BLUE ANGEL

Blue Angel, yağlayıcılar için ilk ulusal etiketleme programlarından bir tanesi olup 1978 yılında uygulamaya geçmiştir. Yağlayıcılar 1988’den itibaren Blue Angel kapsamında değerlendirilmiş ve çeşitli yağlar için kriterler geliştirilmiştir. Bu yağlar arasında; hidrolik sıvılar, yağlama yağları ve gresler bulunmaktadır. Yağlayıcıların sahip olması gereken özellikler ise; biyolojik olarak parçalanabilirlik, suda yaşayan organizmalar için düşük toksisite, biyoakümülatif olmama ve tehlikeli bileşenler (kanserojen veya toksik maddeler gibi) içermemedir. Aynı zamanda, ürünün kullanıma uygun olmasını sağlayan bir dizi teknik performans özelliği de sağlamalıdır. Biyolojik bozunabilirlik özellikleri OECD 301B-301F testleri kullanılarak veya CEC L-33-A-934 yöntemi de kullanılarak ölçülebilmektedir.

Blue Angel programının diğer eko-etiketleme programlarından farkı ise, nihai biyolojik parçalanabilirlik gerekliliğidir. Blue Angel programında yenilenebilir hammadde kullanımına ilişkin ise herhangi bir şart yoktur ve dolayısıyla tamamen petrol kaynaklı yağlayıcılar Blue Angel sertifikası alabilmektedir. Günümüzde, toplam 83 adet ürün ‘Blue Angel’ etiketi taşımaktadır.

  • ECO MARK JAPAN

Kategoriler arasında hidrolik yağlar, 2 zamanlı motor yağları, gres ve diğer yağlama yağları bulunmaktadır. Eco Mark Etiketi, yaşam döngüsü değerlendirmesinde kaynak tüketimi, sera gazı oluşumu, ozon tabakasını incelten maddeler, atmosferik kirleticiler, su kirleticileri, atık oluşumu, tehlikeli maddelerin kullanımı ve deşarjı dikkate almaktadır.

  • KOREA ECOLABEL

Korea Ecolabel, kullanımdan sonra çevreye salınan yağlayıcıları kapsamaktadır. Bu etiket programı da yağ kategorileri bazında çeşitli kriterleri göz önünde bulundurmaktadır: Pas önleyici yağlama yağları, hidrolik yağlar ve kullanımdan sonra çevreye boşaltılan yağlar için biyolojik birikim, biyolojik parçalanabilirlik ve toksisite özellikleri.

Programların hepsi sürdürülebilir tüketime katkıda bulunmak amacıyla farklı ürün grupları ve biyolojik bozunma, sucul toksisite ve biyoakümülasyon, belirli toksik madde türlerinin hariç tutulması, yenilenebilir hammadde içeriği ve minimum teknik performansı gibi farklı kriterlere odaklanmıştır. Sonuç olarak Eko-Etikete sahip ürünler piyasadaki benzer ürünlerden daha düşük çevresel etkiye sahip olup çevre için büyük bir kazanım oluşturma potansiyeline sahiptirler.

Benzer Haberler

Yağlarda Sürdürülebilirlik: Performans ile Çevresel Sorumluluk Arasındaki Köprü

Dr. Volkan Pelitli

Enflasyon Düzeltmesi Döneminde Kar Dağıtımı

Mehmet Erkan

Kimya Endüstrisi Yeşillenirken Yaşam Döngüsü Yönetimi

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu