Türkiye’nin en büyük şirketi Tüpraş, faaliyet gösterdiği erkek egemen enerji sektöründe eşitlikçi ve kapsayıcı bir iş ortamı oluşturmak için öncü ve örnek çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Dört rafinerisindeki üretim sahalarında vardiyalı kadın çalışanları istihdam ederek, enerji sektöründe öncü bir uygulamaya imza atan Tüpraş, her seviyede ve görevde kadın çalışanlarının sayısını artırmayı sürdürüyor.
Vardiyada da kadın saha operatörleri ve teknisyenleri
İki yıl önce, ilk kez Batman’da olmak üzere; İzmit, Kırıkkale ve İzmir rafineri sahalarında vardiyalı kadın operatör ve teknisyenlerin Tüpraş’a katıldığını ifade eden Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, ”Bugüne kadar rafineride kadın mühendislerimiz hep vardı ancak sahada vardiyalı kadın çalışanlarımızın da işe başlaması, hem sektörümüz hem de şirketimiz adına öncü ve örnek bir uygulama oldu. Erkek egemen bir iş kolu için bu cesur adımı atmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi.
Kadın saha teknisyenlerinin Temel Rafinericilik eğitimlerinden geçerek, görevlerine mesai arkadaşları ile aynı şartlar altında başarıyla devam ettiklerini söyleyen Yelmenoğlu, şunları ifade etti: “Üretim sahasında görevli, vardiyalı kadın saha çalışanlarımızın sayısını artırmayı, projemizin kapsamını daha da genişletmeyi, ustabaşılık gibi kıdemli saha pozisyonlarında da orta vadede kadın çalışanlarımızın olmasını amaçlıyoruz.”
Üretimde ve bakımdaki kadın saha operatör ve teknisyenleri; kara dolum ünitesi, tanker dolum adaları, araç-sürücü son kontrolleri, kantar operasyonları, vana operasyonları gibi görevlerde, enstrüman bakımı kapsamında da sahadaki bakım, tamirat, kontrol gibi farklı alanlarda sorumluluk alıyorlar.
BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) Türkiye’de ilk imzacıları arasında yer alıyor
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan 5’incisi olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ni de destekleyen çalışmaları hem iş yerlerinde hem de toplumsal alanda sürdürdüklerini ifade eden Yelmenoğlu: “Parçası olduğumuz Koç Holding’in 2015 yılında çizdiği yön doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğinin destekçisi ve takipçisiyiz. Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi UN Women’ın, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi çabalarına erkeklerin katılımını sağlamak amacıyla yürüttüğü ve Koç Holding’in küresel Etki Liderleri arasında yer aldığı HeForShe hareketini destekliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz enerji sektöründe eşitlikçi ve kapsayıcı bir iş ortamı oluşturmak hedefiyle hareket ediyoruz. 2017’den bu yana, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı iş yerlerinin oluşturulması için farkındalık artırma, strateji ve iş birlikleri geliştirme amacıyla oluşturulan BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin imzacı kuruluşları arasında yer alıyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı iş yeri uygulamalarını hayata geçirirken aynı zamanda kadının ekonomik güçlenmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.
2008’den bugüne kadın çalışan oranı yüzde 78 arttı
2008 yılından bugüne Tüpraş’ta kadın çalışan sayısını yüzde 78 oranında artırdıklarını açıklayan Yelmenoğlu, “2008 yılında işe alınanların yüzde 30’u kadın iken, 2020 yılında ise işe alımlarımızın neredeyse yarısı kadınlardan oluşuyor. Bugün itibariyle toplam çalışan sayımızın yüzde 10’u kadın. Ancak ofislerimizde bu oran yüzde 30’u bulmuş durumda. Ar-Ge bölümümüzün yüzde 67’si ise kadınlardan oluşuyor. Yönetim kademelerinde kadın çalışan oranımız yüzde 24 seviyesinde, yetenek havuzumuzun ise yüzde 45’ini kadın çalışanlar oluşturuyor” dedi.
25 milyonu aşkın taraftar gücü olan Fenerbahçe iş birliğiyle HeForShe projesine destek sürüyor
Tüpraş, kadınların güçlenmesi için iş yerinde kapsayıcı uygulamalar geliştirirken, topluma yönelik çalışmalarla da farkındalık yaratacak iş birlikleri yürütüyor. Şirketin 2018 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü ve HeForShe hareketiyle birlikte, sporun birleştirici ve dönüştürücü gücüne inanarak toplumsal cinsiyet eşitliği için başlattığı küresel iş birliği devam ediyor.
HeForShe hareketi ve 25 milyonu aşkın taraftar desteğiyle Fenerbahçe Spor Kulübü ile olan iş birliği, eşitlik adına geniş kitlelere ulaşmayı sağlarken, Tüpraş için de değişim ve dönüşümün tetikleyicisi olmayı sürdürüyor.