Petrol Ofisi Grubu, Kocaeli – Derince’deki madeni yağ fabrikasının yıllık üretim kapasitesini iki katına çıkaran dev yatırımını hizmete açtı. Cumhuriyetimizin 100. yılına damga vuran lojistik ve üretim merkeziyle şirket, Türkiye’nin madeni yağ tüketiminin yarısını karşılayacak güce sahip oldu.
Üstün teknolojisi, operasyon verimliliği, deprem güvenliği ve çevreci özellikleriyle öne çıkan dev tesis; Petrol Ofisi’nin Türkiye pazarında 13 yıldır sürdürdüğü geleneksel liderliği perçinliyor. Türkiye ve yakın coğrafyanın en kapsamlı teknoloji üssü POTEM ile entegre çalışan yatırım, Petrol Ofisi’ne ihracat pazarlarında ilave kapasite sağlıyor.
Türkiye’nin Millî Markası Petrol Ofisi Köklü Geçmişiyle Geleceğe Yön Veriyor
İkinci Dünya Savaşı’nın zorlu koşullarında tarım, sanayi ve lojistik sektörlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1941 yılında kurulan Petrol Ofisi, o gün bugündür özveriyle çalışarak Türkiye’nin millî markası hâline gelmeyi başardı.
Katma değeri yüksek ürünleri, ileri teknolojili üretimi ve dış pazardaki hâkimiyetiyle Türkiye’nin ithalat – ihracat dengesine katkı sağlayan şirket, ülkemizin kalkınma yolculuğuna hız katıyor.
Cumhuriyet tarihimizin en köklü sanayi ve ticaret kuruluşlarından biri olarak Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götüren Petrol Ofisi, geçtiğimiz ay açılışını yaptığı dev yatırımla Cumhuriyetimizin ilk yüzyılına olduğu gibi ikinci yüzyılına da yön verecek.
Petrol Ofisi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefi doğrultusunda Türkiye’nin kalkınması ve muasır medeniyetlere ulaşması için var gücüyle çalışıyor. Ulusal değerlerimizden biri olarak yerli üretim heyecanımıza güç veren şirket, Türkiye genelinde yaygın distribütör ağı, 2000’e yakın istasyonu ve %30’luk pazar payıyla ülkemizin her noktasına ulaşıyor. 13 yıldır Türkiye madeni yağ pazarının geleneksel lideri olan Petrol Ofisi, 4 kıtada 33 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Şirketin Kocaeli – Derince’deki tesisi yıllık 150 bin ton üretim kapasitesiyle Türkiye’nin madeni yağ alanında en büyük üretim ve lojistik merkezi olma özelliği taşıyor. Türkiye ve yakın coğrafyanın en gelişmiş laboratuvarı ve AR-GE merkezi POTEM ile entegre şekilde çalışan tesis, 400’ün üzerinde formülasyon ve geniş ürün portföyüyle başta motor yağları olmak üzere; ağır sanayiden büyük alt yapı projelerine, savunmadan yerel yönetimlerin ihtiyaçlarına kadar pek çok sektöre hizmet veriyor.
Kapasite Artışıyla Bugünden Yarına Hazır
Cumhuriyet tarihimiz boyunca ülkemizin kaydettiği tüm kalkınma hamlelerinde izi olan Petrol Ofisi, Derince’deki tesisinin üretim kapasitesini 150 bin tondan 230 bin tona çıkaran yatırım projesini hayata geçirdi. Böylelikle Türkiye’nin madeni yağ tüketiminin yarısını karşılayacak güce erişen şirket, kendi alanında tesis kapasitesi bakımından dünyanın en büyük 10 üretim ve lojistik merkezi arasına girmeyi başardı.
Her geçen gün büyüyen iç pazarın yanı sıra, dünya devi Chevron’un üretim üssü olması ve yeni ihracat fırsatları yakalaması nedeniyle ilave kapasiteye ihtiyaç duyan Petrol Ofisi, hizmete açtığı yeni yatırımıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına hazır. Şirketin her koşula uyum sağlayan Maxima Adaptech’ten sonra elektrikli araç piyasasındaki gelişmeleri ön görerek hazırladığı Maxima EV serisi de bu hazırlığın tesis altyapısı ile sınırlı kalmadığını kanıtlar nitelikte.
Cumhuriyetimizin 100. yılına damga vuran tesisin açılışı; T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ve önde gelen kamu yetkililerinin katılımıyla Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu ve Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu’nun ev sahipliğinde gerçekleşti.
“Sürdürülebilir Büyümeye Yönelik Yatırımlarımıza Cumhuriyetimizin Yeni Yüzyılında da Devam Edeceğiz”
Açılış töreninde konuşan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu tesisle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Madeni yağda büyümemiz ve 13 yıllık geleneksel liderliğimiz açılışını yaptığımız bu tesisle ivme kazanıyor. Kapasitesini iki katına çıkardığımız entegre dev merkez; 4 kıtaya ihracat yapan, ülkemize milyonlarca dolar döviz girdisi sağlayan, Türk mühendisliğini dünyaya taşıyan ve ülkemizin enerji bağımsızlığı stratejisinde önemli rol oynayan bir teknoloji üssü konumunda.
Toplam elektrik ihtiyacının %30’unu güneş enerjisiyle elde ettiğimiz bu dev tesis, olası bir İstanbul depreminde şehirdeki istasyon satışlarımızın neredeyse bir haftasını karşılayacak ve motorin ithalatının azalmasında önemli rol oynayacağına inandığımız büyük bir motorin tank parkını içinde barındırıyor. Bu entegre yapının kritik bir parçası olan T34 transit motorin tankını gururla devreye alarak pazarın enerji riskini yönetiyoruz.
Tamamen dijital bir ekosistem üzerine kurulu merkezimiz yakın coğrafyanın en kapsamlı ve yenilikçi madeni yağ teknoloji üssü POTEM ile uluslararası çalışmalarda referans gösterilen işlere imza atıyor. Petrol Ofisi Grubu olarak ekonomimizin sürdürülebilir büyümesine yönelik yatırımlarımızı Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında da artırarak sürdüreceğiz.”
“Cumhuriyetimizin Yarınlarına Katkı Sağlamak İçin Var Gücümüzle Çalışacağız”
Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ise açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sanayimizin kalbi Kocaeli bölgesinde yer alan tesisimiz dünyanın en büyüklerinden biri. Türkiye’nin ağır sanayi tesislerinin, büyük alt yapı inşaat projelerinin, yerel yönetimlerimizin ve kamu kuruluşlarının, yollardaki nakliyecilerimizin ve tarladaki çiftçimizin her çeşit madeni yağ ve gres ihtiyacını karşılayabilen ürün portföyünü en son teknoloji ile üretiyor ve kullanıma sunuyoruz.
Merkezimiz, dijital ortamda yönetilen 8 bin ton ürün depolama kapasitesi ile geleneksel lojistik operasyonlarında forkliftlerin yol açtığı karbon salınımını %60 oranında düşürecek. Bölgenin deprem hassasiyeti gözetilerek inşa edilen yapımızda 10 bin ton çelik ve 2300 beton kazık kullanarak tesisi en şiddetli depreme bile dayanıklı hâle getirdik.
Sadece Türkiye’nin değil yakın coğrafyanın en büyük kapalı alanına sahip olarak inşa edilen bu yatırımımız ülkemizin potansiyeline ve büyümesine olan inancımızın göstergesidir. Petrol Ofisi olarak, bu doğrultuda yatırımlarımıza devam edip Cumhuriyetimizin yarınlarına katkı sağlamak ve küresel arenada ülkemizi başarıyla temsil etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Döngüsel Ekonomiyi Destekleyen Çevre Dostu Tesis
2074 güneş panelinden oluşan 8 bin metrekarelik solar çatı sistemi sayesinde tesis, elektrik ihtiyacının 3’te 1’ini kendi karşılıyor. Bu oranın yakın gelecekte 3’te 2’ye çıkması planlanıyor.
Açılış töreninde Petrol Ofisi Madeni Yağlar Fabrika Müdürü Tolga Şahin’le sohbetimizde tesisin çevreci uygulamaları hakkında şu bilgilere ulaşıyoruz:
“Tüm bu yatırımları gerçekleştirirken fabrikamızda çevreye sıfır etki prensibi ile hareket ediyoruz. Tüm üretim tesislerimizin ve tank sahalarımızın zemin suları, ara terfi istasyonları ve mekanik separatörlerde toplanıyor. Bu separatörlerin arıtıma tesisimize çıkışlarında ise hidrokarbon sensörlü toplama havuzları bulunuyor. Dolayısı ile tesisin herhangi bir yerinde, olası bir kimyasal karışımının hiçbir şekilde fabrika alanı dışına çıkma şansı bulunmuyor. Belirttiğimiz gibi tüm bu ara kontrol sistemleri arıtma tesisimize transfer ediliyor. Keza üretim tesislerimizin baca sistemleri de %100 filtrasyona sahip.
Tesisimiz tüm çevre otoriteleri ile tam bir iş birliği içinde ve yönetmeliklere %100 uyumla çalışmaktadır. Bunun yanında yeni yaptığımız tüm projelerde yenilenebilir enerji yöntemlerini hayatımıza katmaya çalışıyoruz. Şu anda hayata geçen yeni depomuzun tüm çatı alanı Güneş Enerjisi Sistemi (GES) ile donatıldı. Solar çatımız şu an itibariyle tesisimizin elektrik ihtiyacının yaklaşık %35’ini karşılayacak kapasitede. Yeni yapacağımız dolum binamızın çatısı da solar sistemle dizayn ediliyor ve burası da 2024 yılı içerisinde devreye alınarak tesisin elektrik ihtiyacının %50’sinden fazlası GES’le karşılanacak.”
Petrol Ofisi Derince tesislerinde çalışanların kurduğu “Enerji Avcıları” isimli proje ekibi tesiste enerji ve doğal kaynak kullanılan her alanı takip ederek verimlilik ve karbon salınımının azaltılması konusunda projeler geliştiriyor.
POTEM’le Entegre
Tesis içinde yer alan ülkemizin ve yakın coğrafyanın kendi alanındaki en kapsamlı teknoloji merkezi Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi (POTEM), son teknoloji cihazları ve uzman ekibi ile yılda ortalama 150 bin test gerçekleştiriyor. Uzman Türk mühendisler tarafından uluslararası standartlarda ürün, hizmet ve inovasyon geliştirilen merkezde aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı akredite test metotları kullanılıyor. POTEM, başta kamu kuruluşları olmak üzere aralarında dünya devlerinin de bulunduğu yerli ve yabancı çok sayıda firmaya AR-GE, kalite kontrol ve analiz hizmeti sunuyor.
POTEM’den temin edilen bilimsel veriler ışığında madeni yağ fabrikasında üretilen 400’den fazla ürün, elektrikli araçlar dâhil tüm taşıtların her türlü talebine cevap veriyor. Tesiste binek araç motor yağları, motosiklet yağları, ağır ticari araç motor yağları, şanzıman ve diferansiyel yağları, deniz yağları, endüstriyel yağlar, gresler ve diğer özel ürünleri kapsayan geniş bir yelpazede madeni yağ üretimi yapılıyor.
42 bin m3 Kapasiteli Dev: T34 Motorin Tankı
Petrol Ofisi Grubu, Türkiye akaryakıt pazarının büyümesine yönelik regülasyonlar çerçevesinde yatırımlarını artırırken ilave kapasite ihtiyacını karşılamak için de tesis içerisinde 42.000 metreküp kapasiteli dev T34 motorin tankını inşa etti. Şirketin güncel kapasitesi böylelikle 263.000 metreküpe ulaştı.
Petrol Ofisi Grubu ilerleyen süreçte toplam tank depolama kapasitesini 400.000 metreküpün üstüne çıkaracak. T34 tankı ile birlikte olası bir İstanbul depreminde şehirdeki toplam Petrol Ofisi istasyon satışlarının 4 günlük hacmi karşılanacak. Tank yatırımı motorin ithalatının azaltılmasında da sektöre öncülük edecek.
Deprem Güvenliği Unutulmadı
Tesisin yenilenme projesinde olası İstanbul depremine yönelik hassasiyetler gözetildi. Yapımında kullanılan 10 bin ton çelik ve 2300 beton kazıkla tesis, en yüksek şiddetli depreme bile dayanıklı inşa edildi.
Yenilenen tesisin çevreye katkısı solar çatı sistemiyle sınırlı değil. Tesisin 8 bin tonluk depolama kapasitesi; daha az karbon salınımı, daha düşük üretim firesi ve operasyonel verimlilik açısından sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.
