19.7 C
İstanbul
05/10/2024
Türkiye'den

Modern Çağın Siyah Altını Madeni Yağın Hikayesi VIII – Atık Yağ Geri Kazanım Teknolojileri

Atık yağ oluşumunun kaynağında en aza indirilmesi ve kaçınılmaz olduğu durumlarda ise rafinasyon / rejenarasyon ile hammadde geri kazanımı ve bu alternatiflerin de mümkün olmadığı durumlarda yakma yoluyla enerji elde edilmesi atık yağların yönetiminde en temel uygulamalardır. Çevresel bakış açısına uygun olarak atık yağların geri kazanım proseslerine maruz bırakılması durumunda kaliteli baz yağların elde edilmesi mümkündür.

Geri kazanım işlemleri kısaca; atık yağlarda bulunan her türlü kirletici, oksidasyon ürünü ve katı partikülün giderilerek ulusal ve / veya uluslararası standartlar, şartnameler ile kullanım amacına uygun baz yağ veya petrol ürünlerinin elde edilmesi işlemidir. Bu işlemlerinin başarısı ise genel olarak yüksek verim ve kaliteli ürün elde edilmesine, havaya, suya ve toprağa zarar verilmemesine ve atık oluşumunun da en aza indirgenmesine bağlıdır.

Baz yağların ülkemizde ki durumu incelendiğinde; 2022 yılında 586 bin ton mertebesinde baz yağ ithalatının gerçekleştiği ve %13,26 oranında da talep fazlası oluştuğu görülmektedir. Bu sonuçlar ülkemizde ihtiyaç duyulan miktarın üzerinde madeni yağın piyasaya arz edildiğini göstermektedir. Yıllık tüketim verileri doğrultusunda, kullanım sonrası atık yağ miktarı 262 bin ton (422.751 ton; %62 atık yağ) civarındadır. 2022 yılında ülkemizde piyasaya sürülen motor ve şanzıman yağı miktarı toplam 281 bin ton, oluşması beklenen atık motor ve şanzıman yağı miktarı ise 168 bin tondur (%60).

2022 yılında PETDER tarafından toplanan atık motor yağı miktarı sadece 5 bin ton civarındadır. Toplama yetkisi alan rafinasyon tesislerinin 2022 yılı içerisinde topladıkları atık yağ miktarları bilinemediğinden, potansiyel en kötü senaryo olarak 160 bin ton atık yağın yasa dışı faaliyetlere konu olma riski mevcuttur. Bu rakamlara talep fazlası madeni ve baz yağ miktarları da dahil edildiğinde yasa dışı faaliyetlere konu olabilecek yağ miktarlarının çok daha yüksek değerlere ulaşması muhtemeldir. Bu çerçevede atık yağların mevzuat çerçevesinde yönetimlerinin sağlanması temel bir zorunluluktur.

Yasal mevzuata göre, ülkemizde atık yağların yönetimine (geri kazanım, yakma, bertaraf) ilişkin usul ve esaslar 21 Aralık 2019 tarih ve 30985 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Atık Yağların Yönetimi Yönetmeliği” ile belirlenmiştir. Yönetmeliğe göre;

  • Atık yağ rafinasyon tesisi kurmak ve / veya işletmek isteyen gerçek ve / veya tüzel kişilerin Bakanlıktan çevre lisansı alması gerekmektedir. Bu amaçla; atık yağlardan baz yağ üretimine ilişkin olarak katma değeri yüksek ürünlerin elde edilebileceği yüksek verimli atık yağ rafinasyon tesislerinin kurulması ve mevcut tesislerin iyileştirilmesi amacı ile TS 13369 standardına uygun olarak baz yağ üretildiğinin ve rafinasyon prosesinin yetkinliğinin ispatı için Bakanlık ve ilgili kurumların katılımı ile yürütülen “deneme üretimi” çalışması zorunluluğu getirilmiştir.
  • Çevre lisansı alınması için tesislerde deneme üretimi çalışması yapılması gerekmektedir. Deneme üretimi planı (DÜP), Yönetmelik Ek-4’te yer alan plan formatı doğrultusunda hazırlanarak rafinasyon tesisi tarafından Bakanlığa sunulmaktadır. Bu kapsamda deneme üretimi planı Bakanlıkça uygun bulunmayan tesislerde deneme üretimi çalışması yapılması mümkün değildir.
  • Deneme üretimi planı Bakanlıkça uygun bulunan tesislerde ise üretilen baz yağın TS 13369 standardına uygun olarak üretildiğinin ispatı amacıyla üretim prosesi tamamlanıncaya kadar deneme üretim çalışması gerçekleştirilmektedir.

Bu kapsamda atık yağ rafinasyon tesislerine çevre lisansı verilmesi ve deneme üretimine ilişkin Atık Yağların Yönetimi Yönetmeliğinin 13. maddesinin 5. fıkrasında deneme üretimlerinin yapılması, tesislerin proses yeterliliğinin belirlenmesi ve teknik uygunluk raporu hazırlanması için TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) yetkilendirilmiştir. Bu yetkilendirmeye istinaden Yönetmelik kapsamında Bakanlığa müracaat eden atık yağ rafinasyon tesisleri için deneme üretimi çalışması TÜBİTAK MAM’da başlatılan proje çalışması ile takip / koordineli şekilde yürütülmekte ve teknik uygunluk raporu hazırlanarak Bakanlığa iletilmektedir. 

Atık Yağların Yönetimi Yönetmeliğine istinaden T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte TÜBİTAK MAM tarafından yürütülen proje çalışması ile Türkiye’deki atık madeni yağ geri kazanım süreci ile ilgili elde edilen sonuçlar aşağıda özet olarak verilmiştir. Tablolarda gizlilik prensibine uygun olarak firma isimleri belirtilmemiş ve firmalar kodlanarak gösterilmiştir. Firmaların beyanları doğrultusunda üretilen baz yağların TS 13369 Sınıf 2 Tip 1 Grup 1 kategorisinde değerlendirilerek standarda uygunlukları belirlenmiş olup hidroişlem prosesi uygulayan firmanın ürettiği baz yağ ise TS 13369 Sınıf 2 Tip 2 Grup 2 kategorisinde değerlendirilmiştir.

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği Ocak 2020 – Mart 2024 döneminde çevre lisansı almak üzere 24 ilde faaliyet gösteren toplam 43 adet atık yağ geri kazanım tesisi Deneme Üretim Planı hazırlayarak Bakanlığa müracaat etmiştir. Üç firma hariç 40 firmanın deneme üretimi planındaki beyanlarına göre Türkiye’de atık yağ geri kazanım faaliyetleri için toplam kurulu tesis kapasitesinin yaklaşık 260 bin ton/yıl olduğu belirlenmiştir.

İl bazında ülkemizde faaliyet gösteren geri kazanım tesislerine ilişkin özet değerlendirme sonuçları Tablo 1’de, şematik gösterimi ise Şekil 1’de verilmiştir. Buna göre yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile 43 olan firma sayısı 9 lisanslı ve 7 geçici faaliyet belgesi (GFB) olmak üzere toplam 16; deneme üretimine giren ve değerlendirme sürecinde olan firma sayısı 4 ve lisansı iptal edilen firma sayısı da 20 olarak gerçekleşmiştir.

 width=

 width=

 width=

 width=

 

Benzer Haberler

Petrol Ofisi, Okul Spor Kulüpleri Ligi’ne Sponsor Oldu

Lubricant World

Madeni yağ tüketimi yüzde 5,7 arttı

Lubricant World

Motul Tech endüstriyel yağları üretim verimliliğini artırıyor

Lubricant World