1928 yılında İsveç’te küçük bir girişim olarak kurulan ve bugün madeni yağ sektörünün lider şirketlerinden biri olan Nynas 90. yaşını kutluyor. Bu yıl şirketin Türkiye ofisinde de yeni bir heyecan var. Nynas Türkiye Genel Müdürlüğü görevine başlayan Güney Devrim İldiri ile tanışmak ve şirketin gelecek hedeflerini dinlemek için bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi tebrik ediyoruz ve yeni görevinizde başarılar diliyoruz. Sizi yakından tanıyabilir miyiz?
1995 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden lisans diplomamı aldım. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde Sistem ve Kontrol Mühendisliği ve Austin’de bulunan Teksas Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği alanında lisansüstü eğitimimi tamamladım.
Kariyerime ABD’de uzman endüstri mühendisi olarak başladım. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca ExxonMobil, Socar ve Akenerji gibi enerji şirketleriyle çalıştım. Enerji sektörünün geniş yapısı sayesinde, Türkiye, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler’deki faaliyetlerim esnasında çok çeşitli ürünler, müşteriler, sektörler ve dağıtım kanalları ile çalışma fırsatı buldum. Bugün Nynas Naphthenics Türkiye’de Genel Müdürlük görevimin yanı sıra, Galatasaray Üniversitesi’nde Enerji Politikaları ve Strateji üzerine ders veriyorum ve Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Danışma Kurulu üyesiyim.
Nynas bu yıl 90. yaşını kutluyor. Bugün küresel madeni yağ sektöründe önemli bir aktör haline gelen Nynas’ın hikayesini kısaca anlatabilir misiniz?
İsveçli küçük bir şirketin özel ürünler alanında lider uluslararası aktörlerden biri haline gelmesi çok heyecan verici bir hikaye. Stockholm’un güneyinde yer alan Nynäshamn’daki rafineri ilk olarak işletmeye alındığında yıl 1928’di. Nynas’ın hikayesi bu tarihte başladı. 90 yıl içinde, değişen çevresel faktörlere göre stratejisini belirleyerek önce Avrupa pazarına, ardından da küresel pazara girdi. 1970’lerde yaşanan iki enerji krizi sonucunda şirket, yakıt pazarından çıkma ve daha niş bir alan olan özel ürünlere odaklanma kararı aldı. Araştırma ve geliştirmenin büyük önemde olduğu şirket gelenekleri sayesinde bu cesur değişim süreci başarıyla atlatıldı.
Bitümen alanındaki genişlemeye paralel olarak, naftenik özel yağlar üretimini güçlendirmek amacıyla büyük yatırımlar yapıldı. Bu bağlamda gerçekleştirilen katalizör ve hidrojenleme teknolojisi alanındaki geliştirme çalışmaları sayesinde, yeni bir trafo yağı üretildi. Ürün gamımız boya, lastik ve endüstriyel yağlar gibi ürünlerle genişletildi.
Zaman içinde küresel bir dağıtım ağının oluşturulmuş olması, uluslararası genişlemenin başarıyla yönetilmesinde önemli bir rol oynadı. Bu sayede güvenlik, hizmet ve maliyet ile ilgili zorlu gereksinimler karşılanabildi. Antwerp, Houston ve Singapur’daki merkezlerinin yanı sıra çok sayıda yerel depoya erişimi olan Nynas, bugün dünyanın neredeyse her noktasında faaliyet gösteriyor ve yaklaşık 150 ülkeye ürünlerini ulaştırabiliyor.
Nynas diğerlerinden farklı bir petrol şirketi. Biz petrolü yakmak değil kullanmak istiyoruz. Petrolün tam potansiyelini ortaya çıkarma düsturu çalışmalarımızın temelini oluşturuyor.
Kaç yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyorsunuz? Türkiye pazarı ile ilgili bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?
Nynas Türkiye 1999 yılında İstanbul’da kuruldu. Yerel olarak istikrarlı ve güçlü bir yapıya sahibiz. Hem ürünler bakımından hem de lojistik ve hizmetler ile ilgili olarak çalışmalarımızı daha da geliştirmeye yönelik yeni adımlar atıyoruz. Türkiye’de naftenik özel yağlar alanında lider tedarikçilerden biri olarak, uzun vadeli büyüme stratejimizin bir unsuru da bu.
Türkiye pazarına sunduğumuz naftenik ürünler üstün teknolojiyle donatılmış iki rafinerimizde üretiliyor; Nynäshamn (İsveç) and Harburg (Almanya) Rafinerileri. Nynas Türkiye olarak, Türk müşterilerimiz ve Türkiye’de bulunan, büyümekte olan bir küresel pazara hizmet eden uluslararası müşterilerimize özel naftenik yağlar tedarik ediyoruz. Müşterilerimiz ile birlikte, yeni zorlukların üstesinden gelmek ve pazara yön verecek yeni uygulamalar bulmak için gereken bilgi birikimine sahibiz.
Türkiye pazarı ile ilgili hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Nynas olarak, hizmet verdiğimiz dört temel sektörde yerel düzeyde de son derece güçlüyüz ve yüksek büyüme potansiyelimiz var. Bu bağlamda trafo ve lastik endüstrilerindeki lider konumumuzu güçlendirmek, ve madeni yağlar, kimyasallar ve imalat sektörlerindeki pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz.
Peki küresel madeni yağ pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Baz yağlarda değişen durum, lityum hidroksit tedarikinde karşılaşılan zorluklar ve endüstriyel yağları etkileyen mevcut pek çok dinamiğin naftenik talebini arttıracağını düşünüyoruz.
Özellikle baz yağ pazarına baktığımızda, Grup I üretim kapasitesi rasyonalizasyon çalışmaları devam ettiği için, tedarik konusunda daha gergin bir durumla karşılaşabiliriz. Bu da genel baz yağ ve yüksek viskoziteli baz yağ ürünlerinde küresel bir arz sıkıntısı yaşanacağı anlamına gelebilir. Nynas’ın gereken viskoziteye ve rakipsiz çözünürlük özelliklerine sahip olan naftenik özel yağlar portföyü, Grup I rasyonalizasyonunun yaratacağı boşluğu doldurabilir.
Metal işleme alanında katıklarla ilgili mevzuatta ciddi değişiklikler yapılmaktayken, yeni üretim teknikleri ve malzemeler de sıvı formülasyonları yeniden şekillendiriyor.
Geçtiğimiz yıl gres üreticileri, gresi kalınlaştırmak için kullanılan temel ham maddelerden biri olan lityum hidroksit tedarikinde pek çok sıkıntıyla karşılaştı. Dünyadaki gres arzının yüzde 75’inin lityuma dayalı olduğu düşünüldüğünde, sorunun boyutunu ve alternatif bulmak için ne kadar yoğun çalışmalar yürütüldüğünü tahmin edebilirsiniz.
Peki bu zorluklarla başa çıkmak için nasıl bir politika izliyorsunuz?
Karşılaşılan zorluk ne olursa olsun, Nynas’ın dünya lideri teknik ekibi müşterilerimizin naftenik özel yağların sahip olduğu özelliklerden faydalanarak ürünlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.
Örneğin berrak ve parlak bir görünüme sahip olan yeni yüksek viskoziteli baz yağımız NYNAS™ T 600 ile Nynas’ın küresel gres ve madeni yağ sektörüne sunduğu çözümleri daha da genişlettik. NYNAS T 600, yüksek viskozite ve yüksek çözücü güç gerektiren tüm uygulamalar için uygun bir ürün ve mükemmel düşük sıcaklık özellikleri gibi, parafinik yağlara kıyasla pek çok avantaj da sunuyor. Lityum sabunu kullanımını yüzde 50’ye varan oranlarda azaltarak proses ekonomilerini iyileştiren bu yeni baz yağ, yağlayıcı gresler için ideal bir bileşen. NYNAS T 600, dişli yağı, metal haddeleme ve şekillendirme gibi pek çok yağ formülasyonunda kullanıma da uygundur. Formül geliştiriciler mükemmel çözücülük özelliğine sahip olan NYNAS T 600 naftenik baz yağını, viskoziteyi arttırmak, düşük sıcaklık performansını iyileştirmek ve katkı çözünürlüğünü geliştirmek için parafinik yağlarla karıştırarak da kullanabilir.
Bildiğimiz kadarıyla üretimde hidrojenleme teknolojisi kullanıyorsunuz. Bu hidrojenleme teknolojisi nedir ve ne tür bir fayda sağlar?
Hidrojenleme bizim özel uygulamalarımızdan biridir. Distilatlarını bizim kadar katı bir şekilde hidrojenleme işleminden geçiren petrol şirketi sayısı bir hayli az. Peki bu işlem nasıl oluyor? Distilat, reaktörde bir katalizör yatağı üzerinde yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkta hidrojen gazı ile karıştırılır. Bu işlem sonucunda sülfür ve nitrojen ayrıştırılırken, aromatik içerik de azaltılır. Sonuç olarak da pek çok uygulama için ideal ve son derece temiz bir ürün elde edersiniz.
Yoğun hidrojenleme işlemiyle yağdan kanserojen moleküllerin çıkarılması, tüketici ürünlerindeki yasal standartları karşılamak için gereken yüksek kaliteyi garanti etmiş oluyoruz. Müşterilerimizin süreçlerini optimize etmek için tasarlanan ürünlerle, düşük maliyet ve verimlilik çalışmalarına nasıl katkı sağlayabileceğimizi biliyoruz.