12/10/2024
Türkiye'den

Atık Yağ Rafinasyonunda Mevcut En İyi Teknikler (MET)

Avrupa Birliği’nde atık yönetimi, döngüsel ekonomiye geçişin önemli bir parçasıdır ve atık politikasını şekillendirirken, operasyonel düzeyde öncelik sırasını belirleyen “Atık Hiyerarşisi”ne dayanmaktır: Önleme (hazırlık), yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve en az tercih edilen seçenek bertaraf.

Ancak bazı durumlarda atık oluşumunun önlenmesi mümkün değildir ve endüstriyel proseslerin doğası gereği atık oluşumu söz konusu olmaktadır. Bu durumda atıkların çoğunun daha ileri arıtma işlemleri uygulanması amacıyla üçüncü taraflara (Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği) transfer edilmesi zorunludur. İleri arıtma işlemleri ise genellikle atık türü (Atık Yönetimi Yönetmeliği EK-4 Atık Listesi iki basamaklı kod: 01-20) ve sonraki kullanım amaçlarına bağlı olarak değişkenlik göstermekte olup bazı atık arıtma sistemleri ve tesisleri de bu sebeple çoklu amaca hizmet edecek şekilde faaliyetlerine devam etmektedir.

Bu yaklaşım yeni olmayıp 1960’lardan beri tercih edilmektedir. Günümüzde Avrupa’da bu amaca hizmet eden 10 binden fazla tesis ve ticari olarak da kullanılan en az 50 adet tehlikeli atık işleme teknolojisi bulunmaktadır (166/2006/EC; 2010/75/EU). Bu tesislerde kullanılan atık işleme teknolojilerinin temel amaçları ise kısaca şöyledir:

  • Atıkların tehlikeli özelliklerinin azaltılması,
  • Atıkların bir kısmı veya tamamının daha sonra ki kullanım / işleme tabi tutulabilecek şekilde ayrı bileşenlere ayrılması,
  • Nihai bertarafa gönderilmesi gereken atık miktarının azaltılması,
  • Atıkların kullanışlı bir malzemeye dönüştürülmesi.

Ayrıca, atık arıtma amacını yerine getirmek için sahada arıtılmayı bekleyen veya saha dışına uzaklaştırılan atık kabulü ve depolanması gibi atık arıtmayla ilgili bir dizi önemli yardımcı faaliyet de tesislerde bulunmaktadır. Bu sebeple atık sektörü oldukça sıkı düzenlemelere tabidir.

Atık yağların geri kazanılması da atık arıtma endüstrisinin ayrılmaz bir parçasıdır ve AB’de 40 yılı aşkın süredir sıkı düzenlemelere tabidir. Bu amaçla yürürlüğe giren 75/439/EC sayılı direktif, atık yağların insana ve çevreye zarar vermeden toplanıp bertaraf edilmesini zorunlu kılarken,  1987 yılında atık yağların enerji geri kazanımı amacıyla yakılması yerine rafinasyonuna öncelik verilmesini sağlayan önemli değişiklikler yapılmıştır.

Ayrıca, Atık Çerçeve Direktifi de (WFD, Waste Frame Directive) üye devletlerin atık yağları ayrı toplamasını, diğer atıklarla ve mümkünse diğer yağ türleriyle karışmasını önleyerek, insan sağlığına veya çevreye zarar vermeden ve atık hiyerarşisine saygı duyarak yönetilmesini sağlamak için sıkı önlemler almasını gerektirmektedir.

Diğer yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı’nda (Green Deal) belirtildiği gibi Avrupa Birliği, kirliliğin önlenmesi için, toksik olmayan bir çevre bağlamında, iklim açısından nötr ve döngüsel bir ekonomi için çabalamaktadır. Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve Sıfır Kirlilik Eylem Planı’nda daha da geliştirilen bu hedeflerin karşılanmasında, emisyonların ve deşarjların en aza indirildiği ve atık yağların büyük ölçüde baz yağlara dönüştürülerek atık yağların sağlam çevresel yönetimi ile ilgili katkıyı sağlaması beklenmektedir.

Bu noktada potansiyel endüstriyel kirliliğin önlenmesi ve kontrol edilmesi ile yüksek düzeyde insan sağlığı ve çevre koruması sağlamak amacıyla ekonomik ve teknik açıdan uygun koşullar altında son teknoloji tekniklerin yani mevcut en iyi teknolojilerin (MET) kullanılması büyük önem kazanmaktadır. Bu amaçla;

MET 42 gereği: Genel çevresel performansın iyileştirilmesi amacıyla, atık ön kabul ve kabul prosedürlerinin bir parçası olarak rafinasyon tesislerindeki atık girişi (klorlu solventler, PCB’li yağlar) sürekli izlenmelidir.

MET 43 gereği: Bertaraf edilmek üzere gönderilen atık miktarını azaltılması için, aşağıda verilen tekniklerden bir veya her ikisinin kullanılması gerekmektedir:

MET 44 gereği: Havaya karışabilecek organik bileşik emisyonlarının azaltılması için MET 14d’ye ilave olarak aşağıda verilen tekniklerden bir veya birkaçı kullanılmalıdır:

  • Adsorpsiyon
  • Termal oksidasyon
  • Dolgulu kule

 width=

Benzer Haberler

M Oil ve Valvoline İş Birliğinde Yeni Dönem: M Oil, Valvoline Lisansı ile İzmir Fabrikasında Üretime Başladı

Lubricant World

TotalEnergies, İstanbul’da Yeni Nesil Üç İstasyonun Açılışını Gerçekleştirdi

Lubricant World

Kimya Sektöründen Eylül Ayında 2,2 Milyar Dolarlık İhracat

Lubricant World