07/10/2024
RöportajYakın Plan

İleri Dönüşümle Katma Değer Yaratan Tesis: TAYRAŞ

TAYRAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet AFŞİN: İleri Dönüşümle Katma Değer Yaratıyor, Ülkemize ve Çevreye Hizmet Etmenin Gururunu Yaşıyoruz

Bu sayımızda Türkiye’yi “ileri dönüşüm” kavramıyla tanıştıran TAYRAŞ Rafinerisi’nin  Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Afşin’i ziyaret ediyoruz. Atık yönetiminin önemine ve TAYRAŞ’ın bu süreçte oynadığı kritik role dikkat çeken Afşin, hidro-işlem teknolojisiyle atık madeni yağlardan ürettikleri TIDRABASE’in kalite ve performansından gururla bahsediyor.

Aynı zamanda sektörün Atık Yağ Rafinasyon Sanayi Derneği (AYRASDER) Başkanı olan Mehmet Afşin; atık madeni yağ yönetiminin doğaya, sürdürülebilir kalkınmaya ve ülke ekonomisine faydasını açıklarken uygulamada yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşıyor.

Döngüsel ekonominin temel unsurlarından biri olan atık yönetimi; gezegenimizin geleceği, sürdürülebilir kalkınma ve ülke ekonomisi açısından her geçen gün daha önemli hâle geliyor. Kâğıttan cama, metalden plastiğe hemen her endüstri kolunda olduğu gibi madeni yağ sektöründe de atık yönetimine ilişkin farkındalık artıyor. TAYRAŞ, ülkemize kazandırdığı bu önemli yatırım ve atıktan ürettiği Grup II+ baz yağlar ile sektöre öncülük ederek bu alandaki teknolojik gelişmelere katkı sunmaya ve ülke ekonomisine değer katmaya özen gösteriyor.

Atık yönetiminin stratejik paydaşı olarak sektöre liderlik eden TAYRAŞ’ın ülke ekonomisine sunduğu katkıları, TAYRAŞ Baz Yağ Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Afşin’le konuşuyor, çalışmaları hakkında bilgi alıyoruz.

 width=

Atık madeni yağın geri kazanımı ve ileri dönüşüm yoluyla katma değerli ürün haline gelmesinde TAYRAŞ olarak çok önemli bir rol üstleniyorsunuz. Yaptığınız çalışmaların sağladığı faydaları anlatır mısınız?

Atık madeni yağların ileri dönüşüm yolu ile rafinasyonu ülkemizde ve  dünyada  çevreye ve sürdürülebilir kalkınmaya çok önemli katkı sağlamakta. Atık madeni yağlar içerdiği toksik ve kirletici bileşikler nedeniyle toprağa ve suya karıştığında kalıcı zararlara neden olur, aynı şekilde kontrolsüz olarak yakıldığında veya akaryakıt yerine kullanıldığında çevre ve insan sağlığı için ciddi bir  tehdit unsurudur.  Bu yaklaşım ile bakıldığında kullanılmış madeni yağlara bir atık olarak değil, ülke ekonomisine ve çevreye ciddi değer katan önemli bir hammadde olarak bakmalıyız.

Bu nedenle atık madeni yağların yönetimi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ayrı bir Yönetmelik ile düzenlenmiş ve öncelikle rafinasyon teknikleriyle baz yağ olarak geri kazanımı bir çevre politikası haline getirilmiştir.  Bu nedenle atık madeni yağların toplanması, taşınması, rafinasyonu ve bertarafı  özel düzenlemelere ve Bakanlıkça belirli şartlarda verilen lisanslara tabidir.

Diğer taraftan ileri rafinasyon teknikleri kullanılarak madeni yağ endüstrisinin ham madde ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak nitelikli Grup II+ baz yağ üretilmesi ve dolayısıyla atık madeni yağların geri kazanımı çevremiz ve millî ekonomimiz açısından önemli bir katma değer ifade etmektedir. Şöyle ki:

  • Atık madeni yağlardan ileri rafinasyon teknikleri kullanılarak üretilen baz yağlar ham petrolün rafinasyonu yolu ile üretilen baz yağlara göre en az%70 civarında daha düşük karbon ayak izi içermektedir. Bu karşılaştırma, toksik ve kirletici atıklar ile neden oldukları emisyonlar açısından yapıldığında atık yağların rafinasyonu ile üretiilen baz yağlar ham petrolden üretilenlere göre  5 ila 8 kat arasında daha avantajlı sonuçlar vermektedir. Dolayısıyla doğru teknolojiler kullanılarak ve ileri rafinasyon teknikleri  ile atık yağlardan elde edilmiş baz yağlar “düşük karbon ayak izi” açısından son derece çevreci ve iklim dostudur.
  • Atık yağların rafinasyonu ile üretilen baz yağlar millî ekonomimiz açısından da oldukça önemli bir değer ifade eder. Bu değer, hem tamamen ithalata dayalı baz yağ kullanımı yerine yerli kaynaklardan (atıktan) baz yağ üretilmesi nedeni ile cari açığın azalması gibi bir yarar sağlar hem de atıkların tekrar ekonomiye kazandırılması sonucunda yaratılan ilave KDV ve üretilen baz yağ üzerinde oluşan ÖTV nedeniyle ülke ekonomisine ciddi bir değer katar. Sadece TAYRAŞ’ın bir yıl boyunca tam kapasite ile çalışması Türkiye ekonomisine yılda 50 milyon dolar düzeyinde doğrudan ve dolaylı ekonomik değer katmaktadır.

 width=

Avrupa’daki uygulamalarla kıyaslandığında Türkiye’de atık madeni yağ yönetimi hangi noktada?

Türkiye’de atık yağ yönetimi mevzuatının Avrupa’daki uygulamalara göre daha detaylı ve kapsamlı olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa ülkeleri ise, AB’nin yayınlamış olduğu “Atık Yağ Direktifi” doğrultusunda atık yağların rafinasyonuna öncelik veren yasal düzenlemeleri oluşturmuş bulunmaktadır. Bunun sonucunda teknoloji olarak endüstriyel ölçekte rafinasyon tesisleri kurulmuş olup değer yaratan bir yapı içinde faaliyet göstermektedir.  Avrupa ülkeleri ile karşılaştırdığımızda Türkiye’deki atık yağ toplama ve geri kazanım süreçleriyle ile ilgili iki önemli fark görmekteyiz:

  1. Avrupa’da atık yağlar Türkiye’de olduğu gibi kayıt dışı ve kaçak uygulamalara konu edilmemekte, doğrudan teknolojik çözümlerle rafinasyon tesislerine teslim edilmektedir.
  2. Avrupa’da atık yağ rafinasyon tesisleri gerçek anlamda endüstriyel ölçekli rafinasyon tesisleri olup ölçek ekonomisi ve kalite olarak az sayıda ancak nitelikli ve endüstriyel tesisler olarak göze çarpmaktadır. Türkiye’de ise TAYRAŞ dışında çok sayıda, küçük ölçekli ve basit denebilecek yöntemler ile çalışan tesisler göze çarpmaktadır. Bu noktada TAYRAŞ olarak faaliyete almış olduğumuz rafinerimiz, ürettiği Grup II+ baz yağlar ve endüstriyel rafinasyon örnekleri ile bu alanda ülkemize ve sektöre liderlik yapmaktadır.

TAYRAŞ’ın Bilecik’te faaliyet gösteren rafinerisi teknik alt yapı, teknoloji ve ürün kalitesi açısından dünyanın en önde gelen rafinerileri arasında yer alıyor. TAYRAŞ’ın başarısı, Bağımsız Avrupa Madeni Yağ Üreticileri Birliği (UEIL) ve Avrupa İleri Dönüşüm Endüstrisi (GEIR) tarafından da tescil ediliyor.

 width=

TAYRAŞ’ın teknik altyapısı ve donanımı Türkiye’yi atık madeni yağ yönetiminde Avrupa ile yarışır duruma getirdi. TAYRAŞ’ın teknik kapasitesi ve yeterliliği hakkında bize ne söylersiniz?

TAYRAŞ Rafinerisi hem Avrupa’da hem dünyada en ileri teknolojiye sahip rafinerilerden biridir. Hidro-işlem teknolojisi ve üretilen baz yağ kalitesi açısından da dünyanın en iyi, en gelişmiş rafinerileri arasındadır. Uyguladığımız ileri teknoloji rafinasyon ve yüksek basınçlı hidro-işlem süreçleri ile ürettiğimiz Grup II+ baz yağlar düşük kükürt oranı, üstün VI özellikleri ve düşük karbon ayak izi ile TAYRAŞ’ı Avrupa’nın ve dünyanın bu alanda en iyi tesisleri arasında üst sıralarda yer almasını sağlamıştır.

Rafinerimizin kurulumu aşamasında son derece detaylı bir teknolojik araştırma yaparak en ileri teknolojik yatırıma öncelik vererek  profesyonel bir mühendislik ekibini kendi bünyemizde oluşturarak ciddi bir uzmanlık geliştirdik.  Dolayısıyla teknoloji ve proses geliştirme açısından Avrupa’dan hiçbir eksiğimiz olmadığı gibi, birçok alanda üstünlüğümüz olduğunu söyleyebiliriz.  Bu üstünlük, rafinasyon ve madeni yağ sektöründe Avrupa’nın köklü sivil toplum örgütlerinden Bağımsız Avrupa Madeni Yağ Üreticileri Birliği (UEIL) ve Avrupa İleri Dönüşüm Endüstrisi (GEIR) tarafından da tescillidir. Uzun yıllar süren çabalarımız ile  ülkemize böylesine gelişmiş bir tesis kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Atık yağ toplama konusunda Türkiye nasıl bir performans sergiliyor?

Ülkemizde kayıt altına alınan atık yağ toplama miktarını azaltmakla birlikte Avrupa ülkelerine kıyasladığımızda oldukça düşük olduğunu söylemek mümkün. Bir rakam üzerinden bu durumu açar isek, Türkiye’de yılda 300-350 bin ton seviyesinde atık madeni yağ oluştuğunu tahmin ediyoruz. Kayıt altına alınarak toplandığı ve geri kazanıldığı resmi kayıtlara giren atık yağ miktarının ise 2022 verilerine göre 70-80 bin ton seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu seviyeye gelmemizde,  TAYRAŞ olarak yılda 60.000 ton toplama kapasitemizle çok büyük katkımız olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen AB ülkeleri ile karşılaştırdığımızda kayıt altına alınan toplama rakamlarımızın hâlâ oldukça düşük seviyede kaldığı görülmektedir. Ülkemizde atık yağ toplama ve baz yağ olarak geri kazanımı birarada  değerlendirdiğimizde belki de Avrupa’dan  geride kaldığımız iki konunun kayıt dışılık ve toplumsal bilinç olduğunu düşünüyorum. Atık yönetimi sektörünün ülkemizde son yıllarda gitgide geliştiğine şahit oluyoruz, ancak hem atık yağ özelinde hem de tüm atık sektöründe bilinçlenmenin daha fazla olması gerektiği kanaatindeyim. Devletin ilgili organlarının ve Sivil Toplum Kuruluşların toplumu bilinçlendirme konusunda daha fazla adım atacağına inancım tam.

 width=

Atık madeni yağların akaryakıta veya kaçak / kayıtdışı uygulamalara konu olması hem haksız rekabete yol açıyor hem de döngüsel ekonomiye zarar veriyor.

Peki mevcut durumda toplanan atık madeni yağ etkin şekilde değerlendirilebiliyor mu?

Sektörün paydaşları olarak atık yağları mümkün olan en iyi şekilde değerlendirmeye ve potansiyelimizin tamamına ulaşmaya çalışıyoruz. Ancak atık madeni yağların toplanmasında karşılaştığımız en büyük sorun kaçak ve kayıt dışı uygulamaların yarattığı haksız rekabettir. Ülkemizde hâlâ atık yağlar ciddi oranda akaryakıta veya kaçak / kayıt dışı uygulamalara konu edilmekte ve böylece piyasada haksız kazanç ve kayıt dışı rekabet gelişmekte ve yarattığı ciddi çevre zararları devam etmektedir.  Bir diğer sorun ise MOTAT gibi düzgün elektronik kayıt sistemlerinin pratik olarak sahada karşılığının olmamasıdır. Yani atık yağı elinde bulunduran kişiler kayıt dışı olarak alıcılara teslim etmeyi tercih ediyor ve böylece ciddi bir haksız rekabet oluşuyor.

Bu sorunların giderilmesi için ilgili kamu kurumları ile yakın bir şekilde çalışmalar yapıyoruz. En önemli girişimlerimizden biri de kuruluşuna öncülük ettiğimiz Atık Yağ Rafinasyon Sanayi Derneği (AYRASDER)’dir. AYRASDER olarak atık yağların toplanması ve değerlendirilmesinde ülke çapında etkin ve verimli bir toplama sistemini kurmak üzere çalışmalar yapmaktayız. Bu konuda toplumsal bilinç ve farkındalığı artırmak, atık yönetiminin sağladığı faydalara dikkat çekmek ve süreç içinde rol oynayan paydaşlarımızı teknik ve meslekî açıdan bilgilendirmek için girişimlerde bulunuyoruz.

TAYRAŞ olarak gündeminizdeki projelerden, kısa ve orta vadeli hedeflerinizden bahseder misiniz?

Gündemimizdeki önemli projelerden biri Türkiye’de atık yağ toplamada daha etkin ve verimli bir kolektif toplama sistemini kurmak ve bu sistemi madeni yağ endüstrisinin tüm taraflarının katılımı ile güçlü bir çözüm merkezi hâline getirmektir. Bu konu öncelikli projelerimizin başında gelmektedir. Bununla beraber gündemimizde; mevcut üretimimizde daha fazla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme, düşük karbon ayak izi ile birlikte sürdürülebilirlik anlamında daha fazla değer yaratma, muhtemel bir kapasite artışı ile dünya pazarlarına açılma konuları bulunmaktadır. Bu kapsamda, ürettiğimiz üstün standartlardaki baz yağları yurt dışı pazarlara da sunarak ihracat yeteneğimizi geliştirmeyi ve yarattığımız istihdam ile ülke ekonomisine daha fazla değer katmayı da hedefliyoruz.

 width=

TAYRAŞ’ın döngüsel ekonomide oldukça kritik bir rolü var. Türkiye’yi “ileri dönüşüm” kavramıyla tanıştıran şirket hem katma değerli ürün üreterek ülke ekonomisine katkı sağlıyor hem de yaşadığımız gezegenin geleceğine hizmet ediyor. TAYRAŞ’ın başarılı çalışmaları resmi kurum, meslek birlikleri ve STK’lar tarafından da ödüllendiriliyor.

Atık Madeni Yağlarda İleri Rafinasyon Tekniği ile Baz Yağ Üretiminin Çevresel Yararları Bağımsız ve Uzman Kuruluşların  Teknik Raporları ile  Kanıtlanıyor

Eylül 2022’de GEIR tarafından yayımlanan TAYRAŞ Baz Yağ Rafineri’sinin de dahil olduğu yaşam döngüsü değerlendirmesi raporuna göre atık madeni yağların uygun teknolojiler ile yeniden rafinasyonu ile baz yağ üretilmesi ve ham petrolün rafinasyonu ile  baz yağ üretilmesi karşılaştırıldığında atık yağların yeniden rafinasyon işleminin çevresel açıdan avantajları şöyle özetlendi:

  • %70 daha az CO2 salımı
  • %90 daha az asitleşme
  • %88 daha az ince parçacıklı organik madde açığa çıkması
  • %80 daha az ötrafikasyon
  • %87 daha az kaynak tüketimi

Ayrıca aynı çalışmada yeniden rafinasyon işlemi ve atık yağların yakıt olarak kullanımı karşılaştırıldığında yeniden rafinasyon işleminin üstünlüklerine ilişkin aşağıdaki veriler paylaşıldı:

  • %47 daha az CO2 salımı
  • %34 daha az asitleşme
  • %59 daha az ince parçacıklı organik madde açığa çıkması
  • %46 daha az ötrafikasyon
  • %15 daha az kaynak tüketimi

Rapor, atık madeni yağların çevreci teknolojiler ile doğru yönetiminin ve atık madeni yağlardan baz yağ üretiminin hem petrolde elde edilen baz yağ ya da atık yağların yakıt olarak kullanılmasına kıyasla çevresel açıdan net üstünlüğünü kanıtlıyor.

 width=

TAYRAŞ tarafından atık madeni yağlardan hidro-işlem teknolojisiyle üretilen yüksek kaliteli Grup II+ baz yağ TIDRABASE, renksiz ve kokusuz özelliği ve üstün performansıyla kullanıcıların beğenisini topluyor.

Benzer Haberler

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu: Bizim Kültürümüz Sürdürülebilir Yaşam Kültürüdür

Lubricant World

Avrupa Baz Yağ Pazarı: Ağır Bir Başlangıçta

Lubricant World

Shell, dünya ve Türkiye birinciliğini sürdürmekte kararlı

Lubricant World