8.6 C
İstanbul
28/11/2024
Tesis İnceleme

Petroyağ lubricants yatırımlarına Ar-Ge merkezi ile devam ediyor

Sektördeki 23’üncü yılında faaliyetlerine hız kazandırarak büyümeye devam eden Petroyağ, son olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan aldığı destek ile Türkiye’nin 333’üncü Ar-Ge merkezini açtı. Tesis aynı zamanda endüstriyel yağ alanında da yüzde yüz yerli sermayeli ilk Ar-Ge merkezi olma özelliğini taşıyor. Tesislerine konuk olduğumuz Petroyağ’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Soysal ile, küçük bir ofiste başlayan firmanın büyüme sürecini, hedeflerini ve Ar-Ge projelerini konuştuk.

Petroyağ’ın madeni yağ konusundaki geçmişinden başlayalım. Sektördeki maceranız nasıl başladı?

Sektördeki birçok firmada görev aldıktan sonra, Petroyağ’ı kurma kararını 1993 senesinde aldık. İki kişilik bir kadroyla başladığımız hikayemize şu an 74 kişiyle devam diyoruz. Dört adet ekonomik kriz yaşayıp hepsini büyüme ile atlattık. 2005 yılında üretici lisansı ile EPDK’dan madeni yağ üretim izni alan ilk firmalardan biri olduk. Sonrasında Arslanbey’de 5 dönümlük bir arazi alıp ilk tesisimize kavuştuk. 26 bin ton kapasiteli bu tesis, ihracata da başlamış olduğumuz için üç sene sonra yetersiz gelmeye başladı. Gebze Organize Sanayii Bölgesi’ne taşınma kararını ise 2012 senesinde aldık. Yeni tesisimiz 50 bin ton kapasiteli büyük bir Ar-Ge merkezini ve laboratuarı da kapsayan bir tesis. Baktığımız zaman 2013 ila 2018 arasında, yatırımlarımız ve ihracatlarımız ile çok güzel bir noktaya geldiğimizi görüyoruz.

 width=

 

Üretim kapasiteniz, ürünleriniz, pazar payınız ve büyümenizde rol oynayan önemli noktalar hakkında bilgi verir misiniz?

Beyaz yağlar, alüminyum hadde yağları, trafo yağları ve proses yağları ana ürünlerimiz olarak üretim kapasitemizin büyük kısmını kaplamakta. Gıdada kullanılan kestart yağları da yine portföyümüzde bulunan yağlardandır. Üretim kapasitemizin kısa sürede 40 bin ton seviyesine gelmesi ve endüstriyel yağ pazarında yüzde 22 pazar payı almasının sebebi ilk günden beri sanayicimizin ihtiyaçlarına yoğunlaşarak endüstriyel uygulamalar için özel yağlar üretmemiz oldu. Petroyağ olarak rekabetin yoğun olduğu motor yağlar kısmında hiç bulunmadık. Hedefimiz doğrultusunda endüstriyelde olan niş alanları hedefleyerek bugünlere geldik. Tesisimizin depolama kapasitesi 10 bin ton; yıllık üretim kapasitemiz ise 50 bin ton olarak gerçekleşiyor. Ekstra yatırım yapılmaksızın kapasitemizi yılda 70 bin ton yükseltecek ekipman ve alt yapıya sahibiz. Aylık fıçı dolum kapasitemiz ise 8 bin adet. Günümüz rekabet şartlarında sürekli aynı firmalarla çalışmak büyük bir güven ve özveri istiyor. Biz müşterilerimize her zaman bir iş ortağı gözüyle bakıyoruz. Yüksek tedarik gücümüz, hızımız, tecrübemiz ve bilgimiz bu bir-likteliğin sürekli olmasını sağlıyor.

Petroyağ’ın ihracatını yaptığı ürünler, pazarlar ve gelecek hedefleri nelerdir?
Bugün Petroyağ 24 ülkeye 50’den fazla ürünüyle ihracat yapıyor. 14 ülkede distribütörümüz mevcut. İlk ihracatımızı 2007 yılında yaptık. Hedefimiz toplam satışlarımızın yüzde 30’u kadar ihracat yapar hale gelmek ve ihracat yapılan ülke sayımızı da 40’a çıkarmak. Hemen hemen bütün sektörlere ürün verebilecek kapasitedeyiz. Güvenilir, sektörü bilen distribütörler ile Türki Cumhuriyetler pazarına girmek ihracattaki hedeflerimiz arasında.

 width=
Türkiye’de madeni yağ sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Eğer gerçek oyuncular sektörde kalmaya ve inovatif ürünler geliştirmeye devam ederse sektörün önü açılacaktır. Türkiye lojistik olarak çok önemli bir avantaja sahip. Yanıbaşımızda bulunan ve yıllar süren ambargodan bunalmış, endüstriyel yağlar konusunda teknolojisini geliştirememiş İran var. Örneğin tıpkı bizim gibi Güney Kore’de petrol yok. Ama Güney Kore 7 petrol rafinerisiyle tüm dünyaya işlenmiş petrol ürünleri ihraç ediyor. Bizdeşu an Petkim dışında bir üretim yok. Güney Kore’nin bu başarısı, teknoloji, insan gücü ve sistemli çalışma ile başarıldı. Biz neden yapamayalım?

Yakın zamanda şirketinizle ilgili büyük bir gelişme oldu. Yeni Ar-Ge merkeziniz ile ilgili her şeyi merak ediyoruz…
Biliyorsunuz ülkemizin en büyük problemi katma değerli ürün üretememesi. Ortalama kilogram başına ihracat değeri 1,45 USD. Bu değeri arttırmadığımız sürece kalkınmamız ve gelişmiş ülkeler seviyesine gelmemiz zor gözüküyor. Petroyağ olarak önce üretime sonrasında da Ar- Ge’ye önem verdik. 2008 yılında laboratuvarımız Türkak Akreditasyon Sertifikası aldı. Şirketimiz büyürken sürekli laboratuvar ve Ar-Ge’mize yatırım yaptık. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başlatmış olduğu Ar-Ge merkezi destekleri için gereken altyapı ve nitelikli insan gücünü kısa zamanda istenilen seviyeye getirerek Türkiye’nin 333’üncü Ar-GE merkezi olduk. Endüstriyel yağ alanında yüzde 100 Türkiye sermayeli olarak bu desteği alan ilk kuruluşuz. Halihazırda TÜBİTAK ile yürüttüğümüz TEYDEP, üniversiteler ile ARDEP, Tarım Bakanlığı ile TAGEM projelerimizi, aldığımız bu destekler ile daha verimli hale getireceğiz ve kaynaklarımızı daha etkili kullanarak ülkemiz için katma değer yaratacağız.Bakanlığın sağladığı bu destekler ile sanayi ve üniversiteler arasında iş birliği kurularak akademik çalışmaların katma değere dönüştüğü bir platform oluşmaktadır. Bu birlikteliğin ülkemizdeki inovatif ürünlerin tasarımını ve geliştirilmesini hızlandıracağını düşünüyorum.

 width=

Yakın zamanda ulaşmayı hedeflediğiniz amaçlarınızdan bahseder misiniz? Petroyağ bu Ar-Ge merkezi ile sektöre ne gibi yenilikler getirecek?

Aldığımız bu devlet desteği ile beraber inovatif ürünleri ülkemizde üretmek istiyoruz. Bu ürünler ile iç piyasada sanayicinin ihtiyacının karşılamasının yanında ihracatta da avantajlı konuma geleceğimiz düşüncesindeyim. Dışarıdan ithal ettiğimiz ve yıllık ithalat bedeli yaklaşık 50 milyon Euro olan bir ürünü bir Ar-Ge merkezimizde üreterek hem katma değer yaratıyoruz hem de cari açığın artmasını engelliyoruz. Bu tür uygulama ve inovasyonların ülkemizi daha ileri noktalara götüreceğine inanıyoruz.
4 önemli hedefimiz var: Mevcut kapasitemizi devam ettirirken diğer taraftan oleo kimyasalları geliştirmek, dünyadaki endüstriyel uygulamaları Türkiye’de yaygınlaştırmak, ihracatımızı arttırmak ve Ar-Ge merkezimizde inovatif ürünler üretmek. Sonuç odaklı yaklaşımı içselleştirerek, etkinlik, ölçme, değerlendirmeye ve inovasyona önem vererek 4’üncü Sanayi Devriminde ön sıralarda yer almak istiyoruz. Ar-Ge Merkezi, hedeflerimizi daha net görmemizi ve gerçekleştirmemizi sağlayacak.

Benzer Haberler

İhracatın Yerli Yıldızı REXOIL İş Ortaklarına Güven Veriyor

Lubricant World

Petrol Ofisi’nden Cumhuriyetimizin 100. Yılına Armağan

Lubricant World

Endüstriyel Yağların Sektör Lideri Petroyağ’dan Globalleşme Yolunda Güçlü Adımlar

Lubricant World