9 C
İstanbul
28/11/2024
Makale

Infineum perspektifinden son teknoloji trendleri

Yakıt ekonomisinin iyileştirmesi ve CO2 emisyonlarının azaltılması kuşkusuz sektörümüzdeki teknolojik gelişmelerin ana itici unsurlarıdır. Dünya çapında hükümetler CO2 emisyonlarını düzenleyen kanunları giderek daha da sertleştirirken, araç üreticileri, petrol şirketleri ve katkı tedarikçileri de araçlarda yakıt ekonomisini iyileştirmek için yenilikçi ve uygun maliyetli yöntemler geliştirme konusunda işbirliği yapması gerekiyor. Infineum, madeni yağların bu gereksinimleri karşılamak ve yeterli koruma sağlamak için nasıl bir gelişme kaydettiğini sizlerle paylaşıyor.

Binek otomobil
Binek otomobil pazarında gittikçe daha zorlayıcı hale gelen emisyon düzenlemeleri, yapılan çalışmaları da etkiliyor. Ortaya çıkan küçük ve daha karmaşık sistemler motor yağı gereksinimlerinin karşılanmasını da zorlaştırıyor. Yağın motoru daha uzun süre temiz tutması, bozulmayı önlerken termal kararlılığı sürdürmesi, hem motorun hem de teknolojilerinin korunması, motorun aşınmasını önlerken yakıt ekonomisine de katkıda bulunması gerekiyor.

Yakıt ekonomisini iyileştirmek için yapılan çalışmalar, önümüzdeki yıllarda tüm büyük pazarlarda daha küçük, turbo şarjlı, benzinli direkt enjeksiyonlu motorları daha yaygın olarak görebileceğimiz anlamına geliyor. Yeni nesil motorlar daha fazla güç yoğunluğu sağlamak üzere tasarlanıyor, bu da motorların LSPI hassasiyetini arttırıyor. LSPI gerçekleştiğinde de pistonlar zarar görebilir, piston segmanları kırılabilir ve bağlantı çubukları bükülebilir.

OEM’ler LSPI’ı engellemek için mühendislik çözümleri üzerinde çalışıyor. Biz de Infineum olarak LSPI oluşumunda yağlayıcıların ve yakıtların etkisini araştırıyoruz. Buna ek olarak, öngörülemeyen ve istenmeyen olayları önlemeyi veya kontrol edebilmeyi sağlayacak yollar arıyoruz.

Kuzey Amerika’da yeni ILSAC GF-6 spesifikasyonu için test geliştirme süreci büyük bir zorluk olmaya devam ediyor ve kullanıma en erken 2018 yılının 4. çeyreğinde başlanabileceği belirtiliyor. Bu da 2019 model motorlarında ILSAC GF-6 spesifikasyonlarını karşılayan teknolojiler kullanmak isteyen bazı OEM’ler için önemli bir sorun oluşturuyor. Laboratuvarlar arasındaki farklar da testlerin çoğu için problem yaratıyor. IIIH Sekansında ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, diğerleri geride kaldı.

IIIH Sekansı, mevcut ve daha eski API C ve S spesifikasyonlarının geçerliliğini koruması için IIIF/G Sekansının yerine geçebilir, bu açıdan da büyük önem taşıyor. Yeni VIE Sekans testi de VID Sekansının yerini alabilir, ancak motor yaşı test sayısını önemli ölçüde sınırlandırabileceği için hem maliyet hem de test ömrü açısından sorun teşkil ediyor. VGA Sekansının da yeni VH Sekansının yerine geçebileceği öngörülüyor. IVB Sekansı operasyonel olarak optimize edildi ve hassas matrisini Temmuz sonuna kadar tamamlaması gerekiyor. Geri kalan faaliyetler de ürün teslim tarihini geciktirmeyecek şekilde planlanmalıdır.

 width=

Ağır hizmet dizel motorları 

Kuzey Amerika ve Avrupa’da ağır hizmet dizel motor pazarı bir süredir büyüme kaydediyor. Yakıt tüketimini azaltmak, motoru ve diğer sistemleri korumak ve biyoyakıt uyumluluğunu geliştirmek, ağır hizmet dizel motor nyağı formülasyonlarını etkileyen en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra son kullanıcılar, maliyetleri düşürmek ve araç kullanım süresini arttırmak için yağ boşaltma aralıklarının daha uzun olmasını istiyor. Bu da yüksek kalite baz stoğu ve katkı maddelerinin kullanılmasını gerektiriyor. Bu gereksinimleri karşılamak için OEM’ler yeni bir donanım geliştirdi ve daha düşük viskoziteli yağlar ile ilgilenmeye başladı. Bu da tek dereceli yağların piyasadan neredeyse yok olduğu anlamına geliyor.

API CK-4 ve FA-4 yağları piyasada bulunuyor ve OEM’ler 2017 model motorlar için yağ önerilerini paylaşmaya devam ederken, birçoğu öncelikle CK-4 yağlarını tavsiye ediyor. Sonuç olarak, SAE 15W-40’tan daha iyi yakıt ekonomisi sağlayan ve hem yeni hem de eski motorlar için önerilen SAE 10W-30 API CK-4’ün pazar payını en hızlı arttıran ürün olması bekleniyor.

Küçük motorlar

Küresel satışların az da olsa artmasıyla birlikte motosiklet npazarı da toparlanıyor. Fakat motosiklet yağlarının geliştirilmesi oldukça karmaşık bir iş. Formülasyonların motoru, debriyajı ve dişlileri korumak için özel yağlayıcılar arayan OEM’lerin yanı sıra son kullanıcıların ihtiyaçlarını da karşılaması isteniyor. Binek araç yağları, yakıt ekonomisi sağlamak için daha düşük viskozitede olduğu için motosikletlerde aynı ürünler kullanılamıyor. OEM’ler yüksek sıcaklık, yüksek devirde mükemmel koruma sağlayan özel yağlayıcılar arıyor. Aynı zamanda son kullanıcılar da üreticilerden daha iyi debriyaj hissi, düşük yağ tüketimi ve daha uzun motor ömrü talep ediyor.

Geçtiğimiz yıl dört zamanlı motosikletler için revize edilmiş JASO T 903 standardının piyasaya sürülmesi de önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Infineum, dişli aşınmasını önemli bir performans parametresi olarak görüyor. İyi bir dişli aşınma testinin geliştirilmesi, dişlileri, debriyajı ve motoru korumak için formüle edilmiş bir motosiklet yağı ile motoru korumak için tasarlanmış bir binek araç motor yağı arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyacaktır. Test uygulamaya konulduğunda, 800 ppm ila 1,200 ppm arasında mevcut fosfor ihtiyacının önemi kalmayacaktır. Fakat o zamana kadar, mevcut limitler sanayinin ara ihtiyaçlarına hizmet etmeye devam edecektir.

Motosiklet OEM’lerinin yakıt ekonomisine ilgisi giderek artıyor, bu da motosikletlerde görülen aşınma koşullarına ilişkin dişli aşınma testinin geliştirilmesini daha da önemli hale getiriyor. Günümüzde çoğu motosiklet yağı SAE 10W-40’tır ancak daha düşük viskozite derecelerine gösterilen ilgi giderek artıyor. Bu eğilim, aşınmanın kontrol altına alınmasını daha önemli hale getiriyor ve düşük viskoziteli yağların yeterli donanım koruması sağladığından emin olmak için dişli aşınma testine ihtiyaç duyuluyor.

 width=

Eğlence denizciliği 

Eğlence denizciliği piyasasında son yıllarda görülen iyileşmeye rağmen, ikinci el teknelerin satış oranı yeni modellerden daha yüksek. Küresel sürat teknesi pazarında 4 zamanlı motorlara gösterilen ilginin giderek artması ve 2 zamanlı motorlarla başa baş rekabet eder duruma gelmesiyle, NMMA sertifikalı FC-W® denizcilik yağlarında çeşit artmaya başladı.

4T deniz motor yağı talebinin, daha az yağ tüketimi nedeniyle 2T motor yağı talebinden daha düşük olması bekleniyor. Bununla birlikte tekne sahipleri, denizcilik yağlarının faydalarını hiçe sayarak sürat teknelerinde binek araç için kullandıkları motor yağını kullanmaları sebebiyle de 4T yağ piyasasının hacminin düşük olması beklenebilir. Deniz motorlarının parçaları binek otomobil motorlarından daha fazla stres altında çalıştığı için daha yoğun yağ türlerine ihtiyaç duyulur.

Sürat teknesi sahiplerine denizcilik yağlarının faydalarını anlatmak ve motorun ihtiyaç duyduğu ekstra performans ve korumayı sağlayan NMMA FC-W® sertifikalı yağları seçmelerine yardımcı olmak için eğitimler verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra, FC-W® yağlarının büyük mağazalarda ve yedek parça satış noktalarında kolayca temin edilebilmesi sağlanarak 4T denizcilik yağı pazarının tam potansiyeline ulaşması sağlanabilir.

Benzer Haberler

Sera Gazı Emisyonlarında Kapsamları Keşfedelim

Lubricant World

Semih Çalışkan – Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Madeni Yağ Sektörü

Lubricant World

Apurva Gosalia – ‘K’ Külfet Değil ‘Kısmet’ Demek

Lubricant World