Günümüzde kullanılan hidrolik sistemler yüksek basınç, yüksek sıcaklık ve yüksek hızlarda çalıştığı için hidrolik akışkanın seçimi oldukça önemlidir. Hidrolik sistemde kullanılacak etkili bir akışkan, sistemin çalışma performansını yükseltmeli, sistemin güvenli çalışmasını arttırmalı, parçaların aşınmasını azaltmalı, degradasyona direnç göstermeli ve ucuz olmalıdır. Hidrolik bir sistemde hidrolik yağ, diğer bütün bileşenlerden daha fazla fonksiyon sergilemektedir. Böyle bir rolü karşılamak için akışkan şiddetli çalışma şartlarında ve olumsuz çalışma ortamında bile yeterli kimyasal ve fiziksel özelliklere sahip olması gerekmektedir. Akışkan; hidrolik sistemde parçalar arasında yeterli yağlama yapmasının yanında dışarıdan giren partikül ve kirlenme karşısında da başarılı olmalı, sızdırmazlık elemanları ile uyum göstermeli ve yüksek sıcaklıktaki uygulamalarda kolay tutuşmamalıdır.
Bir hidrolik sistemde gücün etkin bir şekilde iletimi aşağıdaki özelliklere sahip bir sıvı ile gerçekleşmektedir:*
- Düşük Sıkıştırılabilirlik sayesinde basınç ve diğer anlamda güç derhal ve verimli olarak iletilebilir,
- Havayı Uzaklaştırma özelliği sayesinde sıvı içerisinde kalan hava kabarcıkları nedeniyle sıkıştırılabilirliği artmaz,
- Köpüklenmeyi Önleyici özelliği sayesinde köpük hidrolik sisteme ulaşması engellemiş olur,
- Uygun Viskozite sayesinde sistemde rahatça dolaşırken aynı zamanda gerekli yağlamayı yapacak şekilde viskoz olur.
Bir hidrolik yağın seçiminde etkili olan karakteristikleri şöyle sıralayabiliriz: Viskozite, özgül yoğunluk, buharlaşma basıncı, zehirlilik, termal stabilite, aşınma önleyici, köpürme önleyici, korozyon önleyici, dağıtıcı özellikler, kayma bozulması, kübik elastik modülü, yüzey gerilimi, alevlenme kabiliyeti, oksidasyon, pas önleme, yağlayıcılık, nem çekme özellikleri, donma noktası, deterjan özellikleri, viskozite indeksi, hava tahliyesi, vb.
Baz yağın doğal özelliklerini arttırmak veya ilave etmek ve önceden belirlenmiş performans karakteristiklerini başarmak için, genellikle hidrolik akışkanın son formülasyonunda katkı maddeleri ilave edilir. 1950’lerden önce hidrolik akışkanda katkı maddesi kullanımı oldukça sınırlıydı. Oksidasyon inhibitörleri vasıtasıyla çalışma ömrünün arttırılmasından sonra ilgi arttı. Yüksek basınç ve yüksek sıcaklıklarda çalışan hidrolik sistemlerdeki kompleks valf ünitelerinin kullanılabilmesi için yüksek kalitedeki hidrolik akışkanlara büyük gereksinim duyuluyordu. Baz akışkanın çözünürlük özellikleri genellikle pek çok katkı maddesinin verimliliği açısından oldukça önemlidir. Aşırı çözünürlük metal yüzeylerinde istenen aktif yüzey partiküllerinin adsorblanmasını engellerken yetersiz çözünürlük ise katkı maddesinden istenen fonksiyonun sergilemesini engelleyebilmektedir. Düşük veya yüksek sıcaklık uygulamaları için düşünülen hidrolik akışkanlar genellikle madeni bazlılarla kıyaslandığında genellikle farklı katkı maddeleri içeren sentetik yağların daha uygun olduğunu söylemek mümkündür.
Katkı maddelerinin faydalı etkilerinin yanı sıra, zararlı etkileri de olabilir. Özellikle aşırı miktarda katkı maddesi kullanıldığında veya diğer katkı maddeleri ile reaksiyon vuku bulduğunda bu tip zararlar açığa çıkar. Yağa bazı özellikleri kazandırmak için katkı maddesi eklenirken, bu katkı maddelerinin karıştırıldıkları yağın ve diğer katkı maddesi elemanlarının özelliklerini bozmamaları gerekir. Hidrolik yağlara ilave edilen katkı maddeleri yağ içerisinde birbirlerini ya negatif yönde (antagonizm) veya pozitif yönde (sinerjizm) etkileyebilir. Hidrolik yağlarda kullanılan başlıca katkı maddesi çeşitleri, kimyasal yapıları, fonksiyonları ve ilave miktarları Tablo 1’de, ISO ve DIN standartlarına göre hidrolik akışkanlar Tablo 2’de özetlenmiştir.
Tablo 1. Hidrolik yağ katkı maddeleri**
Tablo 2. Hidrolik Yağların ISO 6743 ve DIN 51502’göre sınıflandırılması***
* (Güven, A., II. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi, 133-146, 2001)
** (Hodges, P., “Hyraulic Fluids”, John Willey & Sons, Inc. 1996)
*** (Hodges, P., “Hyraulic Fluids”, John Willey & Sons, Inc. 1996)